Bazen aklıma, kimsenin düşünmediğine emin olduğum çok parlak ve yaratıcı fikirler geliyor. Üzerinde biraz düşünüyorum ve o fikrin gerçekten işe yarar, hayata geçirilmeye değer olduğuna inanıyorum. Fakat sonra, günlük hayatın koşturmacası içine girdiğimde o parlak düşünce aklımdan tamamen çıkıyor, aklıma geldiğinde ise önceki gün kadar değerli hissettirmiyor.
Geçen gün bu durumu sık sık yaşadığımı; yani üzerine saatlerce düşünülmüş fikirlerimi bir çırpıda sildiğimi fark ettim ve bu sorunun kaynağını öğrenmek için biraz araştırmaya koyuldum.
Bu durumu sadece benim yaşamadığımı biliyordum fakat üzerine birçok bilimsel araştırma yapılacak kadar da çok kişi tarafından yaşandığını tahmin etmemiştim.
Öncelikle araştırmalarımda gördüğüm kadarıyla genel olarak bir fikrin akılda ve bilinçaltında kalma süresi yaklaşık 10 güne denk geliyormuş. Fikri hayata geçirmek için yeterli bir süre gibi geliyor fakat bu 10 gün hayata geçirme değil, daha çok düşünceyi tartma ve muhakeme süresi olarak hesaplanıyormuş.
Yani aklımıza gelen o parlak fikri 10 gün akılda tutup devamlı olarak düşünürsek, beynimiz onu kabul ediyor ve artık hayata geçirmemiz için bir adım atmamızı söylüyormuş.
Burada bizim problemimiz ise aklımıza gelen her şeyin hemen sonuç vermesi arzumuzdan kaynaklanıyor. Taze fikrin aklımızda oturması için kendimize zaman vermeden meyvelerini görmek istiyoruz. Göremeyince de otomatik olarak düşünceleri kafamızdan atıyor, onlardan vazgeçiyoruz.
Bu durumu yaşayanlara ve kendime tavsiyem sakin kalmak. Gerçekten oturup konu üzerinde detaylıca düşünmek ve hayata geçirmek için doğru anı beklemek.
Her şeyin zamana ihtiyacı olduğu gibi fikirlerin de aklımızda yer etmesi için zamana ihtiyacımız var. Tek yapmamız gereken fikri sabit bir şekilde, aceleci davranmadan düşünmek.