Geçen gün haber sitelerinde gezerken “Yaşlı bir insan gibi yaşayan genç” başlıklı bir haber yazısına denk geldim. Haberin içeriğinde ise son zamanlarda sayısı oldukça artan; kendini yaşlanmış, halsiz ve bitkin hisseden gençlerden bahsediliyordu.
Haberi okuduktan sonra bu konu üzerine biraz düşündüm ve gözlem yaptım. Gerçekten de çevremde bulunan neredeyse tüm arkadaşlarımın halsiz, bitkin ve deyim yerindeyse yaşlandığını gördüm.
Daha sonra araştırdığımda ise bu durumun tek bir nedenden kaynaklanmadığını, karamsar ruh halinin de kısa bir sürede gerçekleşemeyeceğini gördüm. Kötü ekonomi, öğrenciliğin ve daha kötüsü işsizliğin getirdiği zorluklar ve buna bağlı diğer sorunlar yavaş yavaş gerçekleşerek umutsuzluğu, halsizliği ve bıkkınlığı adeta insanın içine işliyor ve ruhsal hasarları geri dönülemez boyuta getiriyor.
Eğlenip gülmemiz, enerjimizin sonsuz olması gereken yaşlarda biz; bir masanın başına oturup karamsar karamsar geleceği düşünmekten başka bir şey yapamıyoruz.
İş bulamayanlar, gelecek dönemlerde de iş bulamayacağından; iş bulanlar ise kazandığı parayla değil hayallerini gerçekleştirmek, hayatını idame ettirememekten korkuyor. Öğrenciler kalacak yurt, evliler ev kirası, çocuğu olanlar ise ekstra masrafları düşünmekten hayatını yaşayamıyor.
Ve gariptir ki yine bu neslin dünyayı tüm kötülüklerden kurtarması bekleniyor. Daha kendi sorunları ile başa çıkamamış ve hiçbir destek görmemiş gençler, toplumun sorunlarıyla ilgilenmeye nasıl heveslensin?
Gençler bir gelecekleri olduğuna inanmıyorlar ki gelecek için çalışsınlar.