Yeni bir güne başlamak, yeni bir haftaya başlamak ya da yeni bir aya başlamak hepimizi heveslendirir ve mutlu eder. Fakat 2020’nin ardından yeni bir yıla başlamak bir yanımızı umutla doldururken diğer yanımızı karamsarlıkla kaplıyor.
Hem küresel hem de kişisel problemlerin üst üste geldiği, işlerin bazen içinden çıkılmaz bir hal aldığı bu yıl kimilerine göre tam bir kayıp olsa da bana göre birçok tecrübe demekti. Depremlerde ve felaketlerde sakin kalmayı, online derslerde okul sıralarını, karantinada ise ailemin ve evimin kıymetini anladım. Aslında kendi halinde olmanın, kabuğuna çekilmenin ne kadar da dinlendirici bir şey olduğunu öğrendim. Şikayet ettiğim şeylerin canımı bile sıkmaya değmeyeceğini gördüm. Uzun lafın kısası her kötü şeyden bir ders çıkartmak 2020’yi bana değerli kıldı. Bu tecrübeler beni 2021 için umutlandırırken “Ya her şey daha da kötüye giderse?” diye düşünmeden de edemiyor insan.
2020 tarihli son yazımda size küçük bir önerim var, çok da düşünmeyin bazı şeyleri. Olması gerekiyordu ve oldu derseniz vicdanen daha rahatlamış hissedersiniz. Gidenin arkasından takılıp kalmayın, gördüğünüz gibi hiç bitmeyecek gibi gelen bu yıl bile bitti. Güzel umutlarla, güzel enerjilerle bekleyelim 2021’i. Şimdiden hepinize mutlu, huzurlu ve sağlıklı yıllar dilerim.