Koronavirüse karşı yapılan aşılama çalışmaları Türkiye’de 40 milyon dozu, dünya genelinde ise 2 milyon dozu geçti fakat aşı karşıtı olanlar ile aşılananlar arasındaki tartışmalar geçmedi.
Covid-19 aşı çalışmaları hem ülkemizde hem de dünyada hala tartışma konusu olmaya devam ediyor. Bazı doktorlara göre aşı, gelecek nesillerin DNA’ları üzerinde büyük oranda kalıcı hasarlar verebileceğini söylerken bazı doktorlara göre ise aşının çok büyük yan etkileri yok.
Peki şu an içerisinde bulunduğumuz dönemde, tek çare olarak gösterilen aşı üzerine neden bu kadar tartışma yapılıyor ve gerçekten aşıya ‘hayır’ deme hakkımız var mı? Teorik olarak evet. Aşı olma zorunluluğu henüz yok. Bazı ülke sınırlarında aşı kontrolü yapılıyor olsa da dünya genelinde henüz hiçbir ülke, aşıyı zorunlu hale getirmedi.
Tartışma konusuna gelecek olursak da geleceği görebilme teknolojisine henüz erişemediğimiz için aşının yan etkilerini görebilme şansımız yok. Bu yüzden bazı doktorlar aşının yan etkilerinin tam olarak bilinemeyeceğini düşünerek aşılamanın doğru bir yöntem olmadığını ileri sürüyor.
Aşının kısırlık yaptığı söylentisi ise halk arasında en çok konuşulan konular arasında yer alıyor. Uzmanlara göre bu söylenti hiçbir şekilde gerçeğe dayanmıyor. Yapılan araştırmalarda da aşının doğurganlık üzerine herhangi bir olumsuz etkisi bulunmadığı biliniyor.
Daha önce pek çok konu üzerinde araştırmada bulundum fakat ilk kez, bir konu ile alakalı bu kadar fazla bilgi kirliliğine rastladım. Deyim yerindeyse her kafadan başka bir ses çıkıyor ve karar vermek tamamen bize kalıyor. Benim önerim, güvendiğiniz bir doktora danışmanız ve elbette kulaktan dolma bilgilere kesinlikle inanmamanız. Aşı olup olmamak ise tamamen sizin kararınıza kalmış.