6 Eylül pazartesi günü okullar eğitime açılıyor, yüz yüze eğitim başlıyor. Milli Eğitim Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığı bu bağlamda bazı tedbirler aldı. Örneğin öğretmenlerin, eğitim personelinin, kantin çalışanlarının ve öğrenci servisi personelinin tam doz aşılarının yapılmış olması gerektiği söylendi. Aşısını olmayanların da haftada iki kez PCR testi yaptıracakları belirtildi. Maske zorunluluğu okuldaki tüm öğrencileri de kapsayacak. Sosyal mesafenin korunması adına okula giriş, çıkış ve teneffüs vakitlerinde gerekli düzenlemeler okullar tarafından yapılacak. Her okulda uygun sayıda dezenfektanlar ve el antiseptikleri bulunacak. Sınıflar belli aralıklarla öğretmen gözetiminde havalandırılacak. Bunlar sadece alınan tedbirlerin birkaçı.
Peki, tehlike bu tedbirler uygulandığı takdirde geçmiş olacak mı? Bu noktada akıllarda bazı soru işaretleri beliriyor ister istemez. Ne yazık ki günlük vaka ve ölüm sayıları hala fazla iken okulların açılmasıyla birlikte toplu taşıma araçları ve iş yerleri daha da kalabalıklaşmış olacak. İster istemez bir risk teşkil ediyor. Fakat yüz yüze eğitimin mutlaka gerekli olduğu ve uzaktan eğitimle kıyaslandığında alınan verimin büyüklüğü bir gerçek. Koronavirüs salgınının ne zaman biteceği belirsiz olduğundan dolayı yüz yüze eğitimi ertelemenin de bir sonu olmayacaktır. Ancak bu, hiçbir riskin olmadığı anlamına da gelmez. Aksine artık her zamankinden daha fazla özen gösterilmelidir salgın koşullarına. Prof.Dr.Mehmet Ceyhan, öğretmenlerin aşılanarak salgından çocukların da korunacağı düşüncesinin yanlış olduğunu belirterek, "Önlemleri ve kısıtlamaları kaldırıp, salgını sadece aşı ile yavaşlatamayız. Aşı toplumun yüzde 80’ine tam doz uygulanmadıkça enfekte kişi sayısını azaltamaz" uyarısını yaparak, okullarda tamamen yüz yüze eğitime geçilmemesini, uzaktan eğitime de yer verilmesini önerdi. Bu durumda öğrenci velilerinin de sorumlulukları büyük. Dünyayı kasıp kavuran bir salgın hastalık varken hiçbir rahatsızlığı ciddiye almamazlık yapmamak, daima dikkatli, tedbirli ve özenli olmak herkesin boynunun borcudur. Veliler bu süreçte en ufak bir belirtide dahi çocuklarının okula gitmesine izin vermemeli, kendi hastalandıklarında da çocuklarını göndermemeli ve çocuklarının yanında yedek maske, dezenfektan veya kolonya bulundurmasını sağlamalıdır.
Sağlıklı ve başarılı bir eğitim-öğretim yılı olmasını diliyorum.