En kutsal meslekler nelerdir diye sorsanız, şüphesiz öğretmenlik mesleğini saymadan geçemem. Doktoru, mühendisi, iş insanını ve dolayısıyla her mesleği öğretmenler yetiştiriyor. Tüm meslekler öğretmenlerin kıymetli ellerinden geçiyor.
Ebeveyn olanlar iyi bilir çocuk yetiştirmenin zorluğunu ve önemini. Öğretmenler bir değil binlerce çocuk yetiştirerek bir nesil inşa ediyor. Bunun kıymeti ve ehemmiyeti tartışılamayacak kadar büyük. Peki öğretmenlik mesleğini icra edenlere ne kadar kıymet veriliyor? Hak ettikleri kadar mı? Hiç sanmıyorum. Devlet kadrolarında görev yapan devlet memuru öğretmenler, adı üstünde memur statüsünde oldukları için bir türlü yeteri kadar iyileştirilemeyen memur maaşlarına tâbiiler. Maaşlarına azar azar aldıkları zamlar ile piyasadaki ürünlere sürekli gelen zamlar birbiriyle tamamen ters orantılı. Haliyle öğretmenlerin yaşam kalitesi düştükçe düşüyor. Devlet okullarında ücretli öğretmenlik yapan öğretmenlerin durumu zaten içler acısı. Ders saati başına 52 Lira 23 Kuruş alan ücretli öğretmenler geçimlerini sağlayabilmek için ek bir işe ihtiyaç duyuyor. Çoğu ücretli öğretmen ek iş yapmak zorunda kalıyor zaten.
Gelelim özel okullarda öğretmenlik yapan kolej öğretmenlerinin durumuna. Kamuda görevini icra eden öğretmenlere göre kolej öğretmenleri daha fazla iş yüküne ve çalışma saatlerine sahip. Buna rağmen aldıkları maaşlar genel olarak daha düşük. Yüksek kalitede hizmet veren ve personelinin memnuniyetine önem veren nadir bulunan özel eğitim kurumlarını tenzih ediyorum. Fakat genel tablo özel okul öğretmenlerinin düşük maaşlara çalışmak zorunda bırakıldığı bir sistemi gösteriyor bize. Birbirlerinin maaş skalalarından haberdar olan özel okullar fiyat çıtasını altta tutarak öğretmenlere daha iyisini seçme şansını bırakmıyor. Devletin bu durumları ele alması ve sağlıklı bir düzenleme yaparak bu haksızlığın önüne geçmesi gerekiyor.