İmar barışı veya imar affı ne demek, önce ona bakalım. Ruhsatsız ve imara aykırı olarak inşa edilen yapılara Yapı Kayıt Belgesi vererek bu yapılara yasallık kazandırıp, kayıt altına almaktır.
İBB Genel Sekreter Yardımcısı Dr. Buğra Gökçe’nin paylaştığı verilere göre 2018’deki imar barışında Türkiye genelinde 3 milyon 152 bin yapıya Yapı Kayıt Belgesi verilmiş. 2022 yılının son aylarıyla birlikte de bu rakam toplam 7 milyon 85 bin 969’a ulaşmış. Bunların 5 milyon 848 bin 927’sini konutlar oluşturuyor. Yapı Kayıt Belgesi verilip imara kazandırılan yapıların depreme dayanıklılık noktasındaki sorumluluğu yapı malikine bırakılıyor. Bu, imar affının en büyük sakıncalarından biri. Bir başkasının insafına kalmış oluyorsunuz desek abartmış olmayız sanırım. Bunun en acı örneğini de yakında Kahramanmaraş depreminde gördük zaten. İnsanlar nasıl olsa imar gelir anlayışı ile gecekondulaşma ve mevzuata aykırı yapılaşmada bir çekince görmüyor. Müteahhitlerin kendi etik ve ahlak anlayışına uygun bir şekilde yaptıkları birçok ev, apartman, site ve konutlar milyonlarca insan tarafından tercih edilip, içinde bir yaşam kuruluyor. Etik düşüncesinden uzak, sadece kar amacı güderek insanların hayatlarını tehlikeye atmaktan çekinmeyen ahlaksız ve vicdansız müteahhitlerin inşa ettiği depreme dayanıksız olan yapılar, depremde yıkılıp birçok insana mezar oluyor böylelikle. İmar affı da bu sağlıksız ve dayanıksız yapılara olanak tanıyor ne yazık ki.
İmar affı yasaklanmalı. Bir an önce deprem ve insan hayatı odaklı kentsel dönüşüm veya güçlendirme çalışmalarına başlanmalı.