Ertesi gün, Zehra ile beraber eve bakmaya gitmiştiniz. Bundan önce de birkaç tane eve bakmaya gitmiştiniz Zehra ile. Diğerleri içine sinmemişti, ama bu evi sevmişti Zehra. Kirası da o günün şartlarına göre çok uygundu. Ev sahibesi Ayşe hanım teyzeyle telefonda sen görüşmüştün, anlaşmayı da sen yapmıştın. Bunlar o zamanlar Zehra’nın çok hoşuna giden şeylerdi. Eve baktığınız gün hafta başıydı. Hemen hafta sonunda Zehra anneleriyle beraber kendi eşyalarını da alıp evi temizliğe gelmişlerdi. Annesi de evi çok beğenmişti, öyle söylemişti Zehra sana.
***
Ailesi köyde yaşıyordu Zehra’nın, ailesi ev temizliğini yaptıktan ve birkaç gün Zehra’da kaldıktan sonra köydeki evlerine geri dönmüşlerdi. Zehra’nın evi bir salon iki odadan müteşekkildi. Mutfak salonla aynı yerdeydi. Tuvalet ve banyosu da birdi. Gayet Zehra’ya yeterdi. Annelerini köye geçirdiği günün akşamı seni evine davet etmişti ve gayet samimi, sıcak bir şekilde karşılamıştı seni. Boynuna sarılmıştı. Sen de elinde ev hediyesiyle gitmiştin. Bir mumluk ve oldukça fazla sayıda mum ile birlikte. Hediyeyi görünce bir kez daha boynuna sarılmıştı Zehra, öpmüştü seni yanağından ki bu Zehra’nın seni ilk öpüşüydü ve sanki dudağına yakın bir çizgiden öpmüştü ya da sana öyle gelmişti, bu durum ziyadesiyle hoşuna gitmişti. Kalbinin hızla çarptığını hissetmiştin.
Az sonra kapı çaldı gelen Hesna idi. Hesna, Zehra’nın yakın arkadaşıydı. Geleceğinden bahsetmişti zaten Zehra. bekliyordun gelmesini. Hesna’nın gelişiyle çayın hazır olması aynı zamana denk geldi. Oturdunuz çaylarınızı içmeye başladınız. Hesna seni evvelden tanıyormuş. Şiirlerinden tanıyormuş, radyodaki programlarından tanıyormuş. Hoş sohbet buldun Hesna’yı.
Gecenin ilerleyen saatlerinde Hesna içerideki odalarından birine geçti. Erkek arkadaşıyla konuşacağını söyledi. Siz Zehra ile baş başa kaldınız. Saat epey ilerlemişti. Sen bir ara hareketlendin gitmek istediğini söylemiştin de, Zehra erken daha demişti. Sonra olsun gideyim ben diye hamle yaptığın esnada Zehra boynuna nefesini kesercesine sarıldı. Kaburgalarının birbirine geçtiğini hissetmiştin adeta. Akabinde yeşil gözlerini senin ela gözlerinin içine dikti ve dudaklarına yapıştı. Delicesine öpüşmeye başladınız ve çılgınlar gibi seviştiniz gecenin ilerleyen saatlerine kadar. Üç saat zaman geçmişti de zamanın nasıl geçtiğini anlamadınız. Zehra teslim etmişti kendisini sana.
Yan yana uzanıp kaldınız öyle bir zaman, konuşmuştunuz uzandığınız yerden. Sen gitmekten bahsettin. Peki, dedi Zehra. Kalktın, kapının önünde ayakkabılarını giyerken Zehra bir öpücük daha kondurmuştu dudağına. Kapıdan çıktığında ayaklarının yerden kesildiğini hissetmiştin. Bunlar iyi günlerindi, kötü günler yakındı, sen bilmiyordun.
***
Bir akşam Zehra’nın evinde baş başa oturuyordunuz. Zehra’nın yüzündeki mutluluk ifadesini fark etmiştin. Ne olduğunu anlamaya çalışıyordun. Zehra mutfakta çay demlemekle meşguldü. Çayları hazır edip, getirdiğinde tam karşına oturup; bugün üniversiteden arkadaşım Yusuf bizim okula başvuru yapmaya geldi, diye söze başladığında, Zehra’nın yüzündeki memnuniyet ifadesini yakalamıştın. Kafenin birine falanca hocayla gideceklerdi ben de takıldım peşlerine, diye devam etti anlatmaya. Gülümsüyordu anlatırken, durdu ve sen girdin söze, Zehra, Yusuf derken gözlerinin içi gülüyor, hayırdır, demiştin. Saçmalama senin kuzenin Zehra’nın en yakın arkadaşıydı, onu örnek olarak gösterdi sana. O senin için neyse Yusuf benim için öyle, deyince, sen bir şey demedin üstüne, ama bir şeylerin ters gideceği o an düşmüştü aklının pınarlarına ve o pınarları bulandırmaya yetmişti.
Ondan sonra uykuların bir daha uyku olmaktan çıkmıştı. Kabuslar görmeye başlamıştın. Zehra’nın ilgisinin azaldığını düşünmeye başlamıştın. Gerçekten ilgisi azalmış mıydı yoksa sen tamamen böyle düşünerek Zehra’nın ilgisi üzerinde tahakküm mü kurmaya başlamıştın, kestiremiyordun. Düşündüklerimizden ibarettik en nihayetinde diye kendi kendine hüsnü kuruntular yapmaya başlamıştın. Bir akşam Zehra arkadaşlarıyla birlikte okuldan bir arkadaşının evlerine gideceklerini söylemişti sana. Oturduğunuz semtin yakınında başka bir semtteydi gidecekleri yer. Gece boyunca iletişim hâlinde değildiniz. mesajlarına cevap vermiyordu. Aramaya da cesaret edememiştin yahut rahatsız etmek istememiştin. Gecenin ilerleyen saatlerinde mesaj gönderdin; eve geçtiğinde haber vermesini ve konuşmak istediğini söylemiştin.