Ülkemiz, dünyadaki gelişmelere paralel olarak Cumhuriyet tarihimizin en derin krizlerinden birini yaşamakta.
Maaşlarda yapılan iyileştirme, (kimi eleştiriler gelse de) yapılan zamlarla birlikte “pul” olmuş durumda.
İnsanlar, artan talebi karşılamayan arz nedeniyle fiyatların artmasını çok derinden hissediyorlar. İnsanlar porsiyon küçültürken, krizin yıkıcılığını hafifletmek için öğün atlamak zorunda kalıyor.
Böyle bir zor dönemde “sosyal devlet” olgusunun önemi ortaya çıkıyor.
Sosyal devlet uygulamasının en görünür yüzleri şu ana kadar belediyeler olmuş durumda.
CHP’li Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, 6 liraya evet yanlış okumadınız, (İstanbul’da bir simit 6 lira) 3 kap yemek yiyorlar. Dahası halkın ihtiyaçlarını karşılama anlamında mobil kuaför uygulaması, askıda fatura gibi birçok uygulama insanların krizin yıkıcı yükünden bir nebze olsun kurtuluyorlar.
Vatandaşın serbest piyasa koşullarında ezilmesine bir alternatif olarak ortaya çıkan ve 70’lere kadar uygulanan bu modele her zamankinden daha fazla ihtiyacımız var.
O nedenle, başta Edirne Belediyesi olarak yetkili kurum ve kuruluşlar, iş adamları, gün birlik olma günü deyip halkın nefes almasını hayata geçirme zamanıdır. Özellikle öğrencilerin ulaşım ihtiyaçlarına daha uygun fiyata taşıyabilme adına br çözüm getirilebilir. Öğrenciden para kazanmanın yerine fifti fiftiye getirilebilecek uygulamalara imza atılmalıdır. Özellikle öğrenci şehri olarak anılan güzel Edirne'mizde bu sözleri, ete kemiğe büründürmenin tam zamanı. Söylemden öteye geçerek, barınma konusunda, yeme-içme anlamında ve de ulaşımda öğrenciye yönelik gerçekten indirimli tarifenin uygulanması elzemdir. Yoksa diğer türlüsü öğrenci dostu Edirne sözü hep "lafta" kalacaktır.