Bu hafta sizlere ikinci kitabını yayımlayan bir yazar arkadaşımdan bahsedeceğim. Daha önce bir haber ararcılığıyla kendisini tanıdığım Yücel Şen ile habercilik ve yazarlık konularında görüşmeye başladık. Herhangi bir haber konusu olduğunda gazetemizi ziyaret eder konuşur ve gerekli konularla istişarede bulunurduk. Daha önce ‘Gerilla’ isimli bir kitap çıkarmış ve yine gazetemizi ziyaret etmiş kitabımızı imzalamıştı.
Gerilla kitabının Edirne’de geçtiğini, kitabı ülke genelinde okuyanların aynı zamanda Edirne’yi de okuyacaklarını ifade etmişti. İşgal olduğu zaman savaşılması gerektiğini belirten Şen, ‘İşgal olduğu zaman ülkede yapılması gereken benim açımdan belli başlı şeyler var. Ne yapabilirsin ya seni işgal eden düşmanının, işgalcilerin tasarruffu altında bir hayat yaşarsın. Ya alırsın eşyanın çekip gidersin başka ülkeye ve ya savaşırsın. Ben bu yazdığım kitapta savaşılması gerektiğini belirttim’. Diye açıklamıştı bizlere.
Şimdi ise Selim isimli kitabını yeni yazmış ve yayına girmiş. Arkadaşımız yine bizlere gelerek kitabını imzaladı. Şen, ‘Bu eserde zenginleri (ağaları) ve paranın yanında duran kamu görevlilerini; bir babanın fakirlik, ezilmişlik ve cahillikten kaynaklanan kendini koruma içgüdüsü ile yaptığı hataları göreceğiz; bir annenin çaresizliği ve hayal kırıklığı ile yüzleşecek; üzülecek, ve öfkeleneceğiz. En önemlisi bir çocuğun kendi hayatına dokunmadan, dokunamadan mahvolmasını okurken zulme karşı eğitimin ve başkaldırının olmazsa olmaz olduğunu; açgözlülüğün ne kadar kötü ve sonu acıklı bitecek hikayelere dönüşebileceğini bir kez daha anlayacağımızı umuyorum.” Diye ekledi.
Kendisini bu ikinci kitabından dolayı tebrik ediyorum. Yazamaya başlayınca demek ki devamı geliyor deyince bana ‘çok güzel bir şey sana da tavsiye ederim’ diye cevap verdi. Gerçekten yazmak ve okumak çok farkı bir dünyaya götürüyor insanı. Tabi ki bizim kitap yazma tecrübemiz yok ama okumak ayrı bir zevk, ayrı bir dünyanın kapılarını açıyor. Fakat Yücel Şen’in anlatımıyla yazmak da çok farklı bir zevk olarak gördüğünden bahsetti bizlere. Bakalım belli olmaz şartlar oluşursa bir gün kitap yazmak bize de kısmet olabilir.
Öte yandan Belediye Başkanı recep Gürkan’ın göğüs ağrısı şikayeti ile gittiği hastanede kalp krizi riski ile anjiyo yapıldığını öğrendik. Durumunun iyi olduğunu duymak beni sevindirdi. Başkan Gürkan’a geçmiş dileklerimi de buradan iletmek istiyorum. Kalın sağlıcakla…