Edirne'de yine Cuma günü komşumuzun yoğun olarak geldiği Ulus pazarı kalabalıktı. Komşu ülke vatanadaşları bu sefer de Noel alışverişi için Edirne'ye geldi ve haftasonu da gelmeye devam edecekler. Onların bayram tailleri başladı. Gezmak ve alışveriş için ülkenin heryerine kimlikleri ile rahatça gidebiliyorlar. Çünkü paraları değerli. Tabi biz de bu durumu ekonomik açıdan lehimizie çevirerek, ülkemize döviz girdisi sağlıyoruz. Belediye başkanımız Recep Gürkan esnafa eğitimler verdiklerini, uyarılar yaptıklarını ve etiket denetimlerini aksatmadıklarını belirtiyor. Belediye son dönemde gerçekten bu konuda hassas ve üzerine düşeni yapmaya çalıştıklarını hepimiz gözlemliyoruz. Fakat esnafların bazıları halâ fiyat etiketi koymamakla ısrar ediyor. Cuma günü pazara giderek haber yaptık. dönüşte Saraçlar caddesinde bişey dikkatimi çekti. Taze sıkılmış Nar suyu ve çeşitli meyvelerin sularını satan bir seyyar satıcının önünde Bulgar turistler yoğunluk oluştururken, fazla değil tam 10 metre yanındakinde kimse yok. Niye olabilir diye öyle karşıdan gözlemledim ve sonradan durumun ne olduğunu anladım. Seyyar satıcı arkadaşımız bardakların boy boy hangi meyve suyunun fiyatı ne kadar hepsini güzel bir şekilde tezgahına yazmış. Önünde müşterisi olmayan seyyar satıcının sadece narlarla dolu ve hiç bir fiyat etiketi olmayan arabası var. İşte esnaflıkta ince detay, Bulgar turist tabiri caizse 'kazıklanmamak için' fiyat etiketi olan satıcıyı tercih ediyor. istediği kadar paraları değerli olsun. kimse fazla para ödemek istemez, hele ki turizm bölgelerinde turistlerin en çok dikkat ettikleri fiyatlardır. Daha öncede yazmıştım özellikle Yunan turistlerin akınına uğrayan ve yanan Alipaşa çarşısı esnafını. Kendi bacağımıza sıkmak istemmiyorsak işmizi ticari ahlak çerçevesinde yapacağız. Bunu yaşadığım örnekle size aktarmak istedim. Kalın sağlıcakla...