Edirne'ye ilk gelen esnaflarına şaşırıyor bu güzelim memkleketimin... nasıl mı? şaşırıyor
sık sık dinlediğimiz; "bizimle ilgilenmediler", "kafasını kaldırıp bakmadı bile", "işim var sonra gel" gibi daha bunun benzeri şeklindeki söylemler, güzel kentimin güzel esnaflarından gelen söylemler. Biz belki alışkınız normal geliyor. Ama kente gelenler şaşkınlıklarını gizleyemiyorlar. Galiba para kazanmak istemiyorlar şeklinde algılanıyorlar.
Bu genel bir durum. Bir de bunun 90'lı yılların başında Edirne'ye Yunanistan komşumuzun uğrak olarak geldiği yıllar var. Tabi o zaman Edirne'de en merkezi ve en işlek yer olan Alipaşa kapalı çarşımız var. Aman Allahım kent halkının esnaftan yaka silktiği dönemler. Peki sonra noldu, o dönem Lise yıllarındayım Alipaşa kapalı çarşısı büyük bir yangınla kül oldu, çatısı çöktü ve tüm dükkanlar kullanılamaz hale geldi. Peki halk ne dedi; Halk tarihin yok olmasına üzüntü duyarken, esnaflar için "ohh" olsun dedi. Acı gerçek...
Malesef Edirne'de Bulgaristan'dan gelen komşu halkla ilgilenen işletmeciler, yerli halkla pek ilgilenmiyor. Yukarıdaki durumu bu yüzden anlattım. Güzel kentimin güleryüzlü esnafları kısa vadeli düşünmeyin. Turizm uzun süreli ve sürüdürebilir olması için emek ister, özveri ister. Siz hiçbir zaman müşteri ayırdetmeyin, ya da bölge halkını bu fiyatlar altında ezdirmeyin. Daha kötüsü, mağazalar zinciri olan büyük giyim markalarının da Edirne'de farklı fiyat politikası uyguladığı ve indirim uygulamadığı şeklinde duyumlar var. İnşallah yanlıştır ve doğru değildir.
Bunu yapan esanflara ceza-i işlem uygulanmalıdır. Ticarele uğraşanlara gereken denetimler aksatılmadan yapılmalıdır. Eğer işini kanunlar ve nizamlar çerçevesinde yapmayanlar varsa işletmeler uyarılmalı ve tekrarlayanlar cezalandırılmalıdır. Aksi taktirde bu fiyatların önüne geçilemez.
Fiyatlarını Bulgaristan'dan gelen komşuya göre ayarlayan işletmelerin ardından Edirne, Türkiyenin belki de en pahalı kenti haline geldi diyebiliriz.
Hakkaniyetli olursak uzun yıllar yerli ve yabancı turistleri ağırlar, kent olarak gelişiriz. Ama kısa vadeli düşünürsek, Edirne kent olarak hak etmediği konumda yer alır ve öyle kalır. Kentin tüm dinamikleriyle bunu uygulamalıyız. Lütfen ticaret ahlakından ayrılmadan, her yıl kutlanılan ahilik haftasını unutmadan ekonomimizi canlandıralım. Herşey yaşadığımız kent Edirne için... Çevremiz için... Çocuklarımıza daha iyi bir gelecek için... Kalın sağlıcakla...