Türkiye'de yaşanan deprem hepimizi derinden üzdü. Orada bulunan görevli ve gönüllü tüm arama kurtarma ekipleri imkanlar doğrultusunda, ne yapılması gerekiyorsa yaptılar ve yapmaya da devam ediyorlar. Öte yandan tüm ülke genelinden toplanan yardımlar da deprem bölgesine gitti ve gitmeye devam ediyor. Tabi burada Edirnelilere ayrı bir parantez açmak istiyorum. Tüm hemşerilerimiz ve bu güzel kentte yaşayan 7'den 70'e herkesin taşın altına elini koyduğuna şahit olduk. Herkes benim gibi birbiryle gurur duyduğunu düşünüyorum. Çok güzel bir dayanışma örneği sergilendi.
Daha önce belki de Balkan ve kurtuluş savaşlarında bu kadar tek yumruk olmuş bir halk, bugün de deprem yaralarını sarmak için tek vücut olmuş, depremden zarar görmüş kardeşlerimiz için çalıştı. Onlar üşümesin diye ya da gıda sıkıntısı çekmesin diye gece ve gündüz demeden hem yardım getirdi, hem de gönüllü olarak çalıştı. Hem Mimar Sinan Spor salonunda hem de AKM'de tırlara yükleme yaptı. Gazetecilik mesleğini yürttüğümüz bu süreçte biz bu yardımlaşmayı yerinde inceledik ve şahit olduk, yapılan yardımlaşma ile gurur duyduk.
İlk etapda deprem bölgesine yapılması gerekenler yapıldı. Bence bundan sonra yapılması gerekenler olabilir. Çünkü buradaki vatandaşlar çevre illere ya da istedikleri yerlere gidebilecekler. Devletimiz bir yandan, halkımız bir yandan yine ne gerekiyorsa yapacağız. Yeterki herkes sağlıklı, mutlu ve huzurlu olsun. Bu millet kendi yaralarını dayanışma ile her zaman sarmıştır ve yine sarmaya devam edecektir. Tüm dünya dan ülkemize yardımlar gelmektedir. Son dönemde Akdeniz'de ve komşuluk ilişkilerinde tansiyonun yüksek olduğu Yunanistan bile hiç düşünmeden ekiplerini yönlendirerek komşuluk görevini yerine getirmiştir. Canımız yandı, çok üzüldük ama önce kendi halkımızla sonra da destekolan ülkelerle yine ayağa kalkacağız. Buna herkesin inancı tamdır. Depremde yaşamını yitirenlere Allahtan rahmet diliyor, yakınlarına başsağlığı ve yaralı kurtulanlara da acil şifalar diliyorum. Daha güzel günler için kalın sağlıcakla...