Edirne’de yaklaşık 1-2 aydır halk arasında ‘Söğütlük’ olarak bilinen İzzet Arseven Söğütlük Kent Ormanı ve Mesire Yeri’nin millet bahçesine dönüştürülme projesi tartışılıyor. Çevreciler, millet bahçesi olmaması yönünde fikir belirtirken, projenin iptali için imza kampanyası da başlattı. Ancak millet bahçesi ihalesi geçtiğimiz Eylül ayının sonunda Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından yapıldı. Millet bahçesi yapılmasıyla birlikte söğütlüğün doğal kalmayacağını savunan vatandaşlar, projenin iptal edilmesi için dün Söğütlük Kent Ormanı önünde toplandı. Çok sayıda vatandaş, siyasi parti temsilcisi, çevreci ve STK temsilcilerinin katılımıyla ormanın önünde insan zinciri oluşturuldu. 1996 yılında Kent Ormanı için yaşamını yitiren İzzet Arseven’in ailesi de oluşturulan insan zincirine katıldı. Yaklaşık 27 yıl önce yaşanan olayların tekrar kendilerini üzdüğünü ifade eden aile, söğütlüğün doğal kalmasını istedi. Ortak açıklamalar, bugüne kadar yapılan söylemlerden çıkardığımız kadarıyla asıl anlatılmak istenen olay şu; ‘Millet Bahçesi yapmayın’ diyen bir kitle yok. ‘Millet bahçesini başka bir yere yapın’ diyen bir kitle var. Doğal sit alanı ve taşkın alanı olan bir alana millet bahçesi yapmak ne kadar doğru? Onu ilerleyen dönemde göreceğiz. Millet bahçesi yapılsın, ancak başka bir alan bulunup oraya yapılması daha uygun olur.
Çok doğru. Bizler millet bahçesi yapılmasın demiyoruz. Yeri yanlış diyoruz. Kentlerde yeşil yaşam alanlarını da bizler savunuyoruz. Ama zaten doğal orman, mesire yeri, taşkın sahası ve doğal sit alanı olan bu yer hele der antik Lozan Yolunda olan bu yere yapılmak isteniyor biz ona karşı çıkıyoruz.