İnsanlar fiziken bir kere doğar; peki ya ruhen? Yaşadığımız ömür boyunca kaç defa hayal kırıklığı yaşadık, kaç defa düştük, kaç defa ayağa kalktık düşünsenize bir? İnsanoğlu böyledir . Çünkü defalarca yıkılsa da, yeniden ayağa kalkmak zorundadır. Hani Mevlana diyor ya; ‘Öldüm der durursun da yine de yaşarsın…’ İşte tam olarak böyledir hayat…
Annemizden bir kez doğarız evet ama ölene kadar defalarca yeniden doğmak, yeniden ayağa kalkmak zorunda kalırız. İçimdeki sıkıntıya derman ararken çıkıverdi karşıma. Öyle ya, kendimizden bile gizliyoruz bazen halimizi. Sevgilin sorsa halsizsin, İş yerinde uykudan müzdarip , arkadaşlar sorduğunda müzmin bir yorgunluk var üzerinde. Oysa mutsuzsun bal gibi işte, tüketmişsin yaşama sevincini. Birileri bilerek ya da daha da fenası farkında bile olmadan kırıvermiş yüreğindeki o dalı. Halinden anlamayan, içinde neler taşıdığından, neler yaşandığından haberi dahi olmayanlar, en pervasız cümleleriyle kaçırmış tadını . İyi değilim demek, üzüntünü dillendirmek de ağır geliyor. Çünkü bir mutluluk bombardımanı altındayız öte yandan sosyal medyada üzüntü yok, sıkıntı yok, keder yok. Herkes süper mutlu anlar paylaşıyor durmadan. Bu sahte sağanak altında, etrafımızı kuşatan bu yalancı mutluluk yumağında iyice güçleşiyor iyi değilim demek. Ama ben söyleyeceğim, kendimi gizlemeyeceğim. Günlük tutar gibi yazıyorum sonuçta, öyle yapmayı sürdüreceğim. Yine sebebi kendinden menkul bir yerlerde, hiç beklemediğim biri vesileden kaybettim yaşama sevincimi; hükümsüzdür. Ama merak etmeyin alışığım bu yere. Gider sarılır, aradığım yaşama sevincimi bulurum ben , bir kez daha doğurur bu yaşımda beni annem yine. Çok şükür ki kafa sesiyle, yüreğinin sesi her daim aynı cümleleri, kuran anneler var. Gerisi de zaten yalan dolan. Dediğim.. Diyebildiğim zamanların.. Geride kaldığı gerçeğiyle yüzleşince şimdi dönüp bakıyorum geçen yıllara da ne kadar mutluymuşuz biz hayat ucuz, günler neşeli hüzünsüz, arkadaşlıklar gerçek ve samimi doğa katledilmemiş hatta kelebekler bile dolaşıyor aramızda korkusuzca kuş sesleri çınlıyor kulaklarımızda insanlık körelmemiş daha. İşte o zaman fark ediyor insan; artık hiçbir şeyin eski anlamı yok bu dünyada şimdiki zamana baktığımda O yüzden kesip sesimizi, kırıp dizimizi eyvallah diyoruz hayata. Eyvallah be yaşamak. Eyvallah sana...