Edirne‘nin tarihi semtlerinden biri olan KALEİÇİ zamanında EDİRNE ‘ NİN PARİSİ Diye adlandırılan konakları, bahçeli yer evleri, okulları, insanı, tarihi dokusu ile Kaleiçi kendine münasır yapısı ile Edirne‘nin en eski ve köklü yerleşim alanlarındandır.
Farklı bir ruha sahip olan semtte bir zamanlar Valisinden tutunda doktoruna avukatına kadar bir çok nezih insanın tercih ettiği semttir Kaleiçi. Edirne‘nin en merkezi semtlerinden dir. Farklı bir ruha sahip demiştim ya bakın ne güzellikleri vardır bu semtin, tarihi dokusu olarak en önce Edirne büyük Sinagogu, Darü-l Hadis cami, 1. Murat lisesi, şehit asım orta okulu, istiklal ortaokulu, ve Karaağaç semtine bağlayan Tunca köprüsü Ülkenin son sınır kapısı olan kapıkule yoluna bağlayan Gazimihal köprüsü, Tunca nehri kıyısı, Şahmelek camii ve içinde barındırdığı günümüze dek ulaşabilen konakları.
Ahh Ah eski abilerimizin anlattığı Kaleiçi ve bizlerin çocukluğunda yaşadığı Kaleiçi buram buram tarih kokan sokakları, meyve dolu yer evi bahçeleri, tertemiz sokakları akşam olunca balık pazarından batan güneşin ışıltısı beni eskilere götürdü. Balık satan esnafın, ‘gel abi gel taze balık burada’ şeklindeki bağrışları, insanların polis parkında oturup çay sohbetleri, akşam olunca kapı önlerinde oturan komşuların sohbetleri, çocukların güven içinde top koşturduğu sokakları. Bunlar hayal değil gerçekte bu semtin yaşanmışlıkları.
Ben o eski Kaleiçi semtini özlüyorum, şimdilerde kaderine terk edilmiş konaklar artık eskisi gibi renk saçmıyorlar, ne yazık ki terk edilmişliğin kaderini yaşıyorlar. O güzelim renkleri gitmiş, çökmüş o güzel insanlar hep terk etmiş zamana yenilmiş sokaklar. I. Murat Lisesini görseniz o güzelim tarihi bina bakımsızlıktan adeta can çekişiyor. Bazı konaklar valilik aracılığı ile kurtarılmak üzere çalışma başlatılmış ama nafile, artık eski abilerimiz kalmamış kimi göçmüş gitmiş dünyadan ebediyete, kimisi de terk etmiş semtini daha yenisi kuruldu diye. Eski kültürü kalmamış Kaleiçi’nin çocuklar oynamaz olmuş artık sokaklarda, her yanı başı butik moteller ile dolmuş adeta küsmüş insanlar kalanlarda bir elin beş parmağını geçmez…
Acaba eski günlerine geri döner mi dersiniz Kaleiçi belki bir gün diyerek ümit etmekten başka ne kaldı ki elimizde…
Bu köşe yazımda eskileri anmış iken bu diyardan göçen ve bizlere sevgi, saygı ve hatıralarını bırakan eski abilerimi de anmak istiyorum. Ruhları Şad olsun…
Okan, Nuran Atabay, Oktay Atabay, Diş hekimi Akşit Takan , Sağlık Memuru Şükrü Batubey , Avukat Burhan Cay , Saim, Nurten Tükelman , Dr. Nevzat Atlığ , Dr. Sadet Yardım . Güngör Gerçek , Cafer Arabacı , Demokrat Emine Elçin , Teoman Elçin , Edibe Elçin , Remziye , İbrahim ( oğlu ) Coşarlar Ve daha ismini sayamadığım bir çok Abim Ablam .. Umarım gittiğiniz yerde mutlu ve huzurlusunuzdur.