Kahramanmaraş merkezli 10 ilde büyük yıkıma neden olan depremin üzerinden yaklaşık 8 gün geçti. Enkaz altında kalan vatandaşlara ise o 8 gün sanki 8 hafta, 8 ay hatta 8 yıl gibi gelmiştir. Yaşamadan bilinmez. Allah kimseye bir daha böyle acılar yaşatmasın. Bir de enkazın altından annesini, babasını, kardeşini, sevdiği bekleyen on binlerce depremzede vatandaşımız var. O umutlu bekleyiş, depremin 8’inci gününde de devam ediyor.
Böyle bir felakette arama kurtarma ekiplerinin önemini bir kez daha anladık. AFAD görevlisinden, gönüllüsüne, UMKE görevlisinden, madencisine herkesin tek bir derdi vardı. Enkaz altında kalan vatandaşlarımızı kurtarmak.
Türkiye’de bulunan ve dünyanın neredeyse her yerinden arama kurtarma çalışmalarına gelen ekipler, günde 2-3 dinlenmeyle arama kurtarma çalışmalarına devam etti. 13 milyon 500 bin kişiyi etkileyen ve büyük bir alanı kapsayan depremde, arama kurtarma yapacak görevli sayısı yeterli miydi? Bence yetersizdi.
Tüm ülkede başlatılan yardım kampanyalarında oluşan birlik ve beraberliğimiz hiç bozulmasın. Yaşlısından, gencisine tek yürek olduk. Bazı duyarsız, ne söyleyeceğimi bilemediğim insanlar hariç. Dün Mimar Sinan Spor Salonu’nda yardım kampanyasına gönüllü olarak yardım eden ablalarla konuştuğumda, gönderilen bazı yardım kolilerinin içinden çıkan ürünlerden bahsettiler. ‘Topuklu ayakkabı, abiye elbise, hatta takma kirpik yollayan bile var’ dediler. Ayıptır, günahtır. Deprem bölgesindeki vatandaş topuklu ayakkabıyı ne yapsın? Böyle saçma sapan malzemeler, paketleme işinde çalışan gönüllülerin işini zorlaştırıyor ve ürünlerin daha geç gitmesine neden oluyor.
Şuanda en çok ihtiyaç duyulan ürünler; gıda, battaniye, ısıtıcı, çadır ve seyyar tuvalet…