Petrol ve döviz fiyatlarında yaşanan artış nedeniyle akaryakıta ardı ardına zamlar gelmeye devam ediyor. Sadece Türkiye’de değil dünyanın her yerinde akaryakıt fiyatları can yakmaya başladı. Dünya’da Karayolu taşımacılığını en fazla kullanan ülkeler arasında yer alıyoruz. Akaryakıta gelen her zaman doğal olarak aldığımız her ürüne yeni bir zam gelmesi anlamına da geliyor.
Fiyatları sabitleyemediğimiz sürece, enflasyon artmaya devam edecek. Ancak son dönemlerde dikkatimi çeken bir konu da var. ‘Yerli ürün’ pazara gittiğimizde yerli ürün yazısını görünce içimiz rahatlardı. Hem uygun, hem taze ürün alabileceğiz diye. Ancak son zamanlarda yerli ürünlerin fiyatı da modaya ayak uydurmuş olacak ki sürekli artmaya devam ediyor.
Üretimden çok tüketim yapan bir ülkeyiz. Bu durum fiyat artışlarının da en büyük nedenleri arasında. Üretim yapmamız için de devlet olarak çiftçilerimize tam destek vermemiz gerekiyor. Allah aşkına kazanamayan biri neden ürün eksin? Süt üreticilerinin son dönemde ne halde olduğu ortada. Çiğ sütün litre fiyatı 11 lira 50 kuruşken, maliyeti ise 13 lirayı aşıyor. Yani üretici zarar ediyor, hayvanlarını kesime, satışa yolluyor. Devletin acilen üreticiye daha fazla destek vermesi şart.
Öte yandan bir diğer konu ise ev kiraları. Edirne’de 3+1 evlerin fiyatı 20 bin liraya dayandı. Önümüzdeki aylarda üniversite öğrencilerinin gelmesiyle bu fiyatların daha da artması bekleniyor. Allah şehir dışında çocuk okutan ailelere yardım etsin. Edirne’de okuyacak bir öğrencinin aylık minimum masrafı 13-15 bin lira arasında. Asgari ücret 11,402 lira. Okumaya gelecek öğrencinin eğitimine devam etmesi için bir iş bulup çalışması şart. Bu durumda da okulundaki eğitimine ne kadar zaman ayırabilecek.