Eğitim Fakültesi Mehmet Akif Ersoy Eğitim Binası Konferans Salonu’nda düzenlenen konferansa, Trakya Üniversitesi Temel Eğitim Bölümü Sınıf Öğretmenliği Ana Bilim Dalı Dr. Öğr. Üyesi Atila Şehirli konuşmacı olarak katıldı. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunması ile başlayan konferansta Dr. Öğr. Üyesi Atila Şehirli Cumhuriyet’in ilanının 96’ıncı yılını kutlayarak başladığı konuşmasında, Cumhuriyet öncesi dönemde yaşanan gelişmeler ve Osmanlı’nın son dönemi hakkında bilgiler vererek, kronolojik olarak Cumhuriyet’in ilanına giden sürecin yapı taşlarını dinleyiciyle paylaştı.
Milli mücadele öncesinde, Osmanlı’nın son döneminde yaşadığı ağır muharebelere ilişkin önemli açıklamalarda bulunan Şehirli, Trablusgarp Savaşı, Birinci Balkan Savaşı, İkinci Balkan Savaşı ve Birinci Dünya Savaşı’nın, Osmanlı Devleti üzerindeki tesirleri ve Türk milletinde yarattığı infiallerden söz etti. Birinci Dünya Savaşı’na katılan üç milyon Osmanlı askerinden bir buçuk milyon askerin şehit olduğunu hatırlatan Şehirli, geleceğe güvenle bakmak için geçmişi anlamak gerektiğini söyledi. Şehirli, Mondros Ateşkes Antlaşması sonrasında ülkemizin haksız, hukuksuz ve insafsız bir şekilde işgal edildiğine dikkat çekerek, bu vatanın nasıl kazanıldığını, bugünlere nasıl gelindiğini bilmenin en önemli vatandaşlık ödevi olduğunu vurguladı. Şehirli, o dönemdeki işgallerin bazı vatanseverler arasında kırılma yarattığını ve işgallere karşı çeşitli çözüm önerilerinin ortaya çıktığını belirtti. Çözüm önerileri arasında ABD ve İngiliz mandacılığı ve bölgesel direniş gibi fikirlerin yüksek sesle konuşulduğunu dile getiren Şehirli, Mustafa Kemal Atatürk ve bazı silah arkadaşlarının milli mücadeleden yana olduğunu hatırlattı. Aziz Türk Milleti’nin, Mustafa Kemal Paşa önderliğinde Milli Mücadele’yi başlattığını, kongreler gerçekleştirildiğini ve Ankara’da TBMM’nin açılmasına kadar topyekûn, eşi benzeri olmayan bir mücadele örneği gösterildiğinin altını çizen Şehirli, “Kurtuluş Savaşı kazanıldıktan sonra Lozan Barış Antlaşması ile kalıcı barışın sağlanarak yeni ve bağımsız bir Türk Devleti’nin kuruluşu, bütün dünya tarafından kabul edildi. 1922 yılında Saltanat kaldırıldıktan sonra bir yıl boyunca TBMM Hükümeti, ülkeyi tek başına idare etti, devletin resmi adı ve ülkedeki rejim ise belirsizliğini korudu. 29 Ekim 1923 tarihine gelindiğinde ise Türkiye’nin yeni sistemi ‘Cumhuriyet’ odlu. Cumhuriyet’in ilanıyla birlikte, yeni Türk devletinin adının ne olacağı ve sistem tartışmaları da son buldu.” dedi.
Atatürk’ün Cumhuriyet sistemine olan özleminin 1923 tarihinde değil, askeri lise eğitiminden itibaren var olduğunu dile getiren Şehirli, Mustafa Kemal Atatürk’ün Cumhuriyet’in ilanı ile ilgili fikirlerini İsmet İnönü dışında hiç kimse ile paylaşmadığını belirtti. Cumhuriyet’in ilanı ile birlikte Atatürk’ün yeniden saltanatı getireceği dedikodularının da sona erdiğini ifade eden Şehirli, Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk Cumhurbaşkanı seçilen Mustafa Kemal Atatürk’ün, 4 yılda bir Cumhurbaşkanlığı seçimlerini yenilediğine dikkat çekerek ülkeyi diktatör edasıyla yönetmediğine vurgu yaptı. Şehirli, Atatürk’ün 1927, 1931 ve 1935 tarihlerinde düzenlenen seçimlerde yeniden Cumhurbaşkanlığı’na seçildiğini söyledi.
Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Sevinç Sakarya Maden, akademisyenler ve öğrencilerin katıldığı programda, sunum sonrası Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarıyla ilgili video gösterimleri paylaşan Dr. Öğr. Üyesi Atila Şehirli, “Atatürk'ün Gençliğe Hitabesi” ve “Gençliğin Atatürk'e Cevabı”nı katılımcılara izletti. Günümüzde popüler hale gelen sokak röportajları arasında, “Cumhuriyet’in İlanı” ile ilgili soruların yer aldığı bir videoyla, öğrencilerde farkındalık ve bir bilinç oluşturmaya çalışan Dr. Öğr. Üyesi Atila Şehirli, “Sizler bir öğretmen adayı, gelecekte ise bir öğretmen olarak çocuklarımızı ve gençlerimizi, iyi eğitin.” dedi.
Dr. Öğr. Üyesi Atila Şehirli son olarak, Suriye’nin kuzeyinde düzenlenen “Barış Pınarı Harekâtı”na katılan Mehmetçiklere selam göndermek, Milli Mücadele Dönemi’nden günümüze, şanlı ordumuzun kazandığı kabiliyet ve gücü göstermek amacıyla Türk Silahlı Kuvvetleri’ni anlatan bir videoyu katılımcılara sundu. Konferans, Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Sevinç Sakarya Maden’in, Dr. Öğr. Üyesi Y. Atila Şehirli'ye teşekkür belgesi takdimi ve günün anısına fotoğraf çekimi ile son buldu. (Haber Merkezi)
Milli mücadele öncesinde, Osmanlı’nın son döneminde yaşadığı ağır muharebelere ilişkin önemli açıklamalarda bulunan Şehirli, Trablusgarp Savaşı, Birinci Balkan Savaşı, İkinci Balkan Savaşı ve Birinci Dünya Savaşı’nın, Osmanlı Devleti üzerindeki tesirleri ve Türk milletinde yarattığı infiallerden söz etti. Birinci Dünya Savaşı’na katılan üç milyon Osmanlı askerinden bir buçuk milyon askerin şehit olduğunu hatırlatan Şehirli, geleceğe güvenle bakmak için geçmişi anlamak gerektiğini söyledi. Şehirli, Mondros Ateşkes Antlaşması sonrasında ülkemizin haksız, hukuksuz ve insafsız bir şekilde işgal edildiğine dikkat çekerek, bu vatanın nasıl kazanıldığını, bugünlere nasıl gelindiğini bilmenin en önemli vatandaşlık ödevi olduğunu vurguladı. Şehirli, o dönemdeki işgallerin bazı vatanseverler arasında kırılma yarattığını ve işgallere karşı çeşitli çözüm önerilerinin ortaya çıktığını belirtti. Çözüm önerileri arasında ABD ve İngiliz mandacılığı ve bölgesel direniş gibi fikirlerin yüksek sesle konuşulduğunu dile getiren Şehirli, Mustafa Kemal Atatürk ve bazı silah arkadaşlarının milli mücadeleden yana olduğunu hatırlattı. Aziz Türk Milleti’nin, Mustafa Kemal Paşa önderliğinde Milli Mücadele’yi başlattığını, kongreler gerçekleştirildiğini ve Ankara’da TBMM’nin açılmasına kadar topyekûn, eşi benzeri olmayan bir mücadele örneği gösterildiğinin altını çizen Şehirli, “Kurtuluş Savaşı kazanıldıktan sonra Lozan Barış Antlaşması ile kalıcı barışın sağlanarak yeni ve bağımsız bir Türk Devleti’nin kuruluşu, bütün dünya tarafından kabul edildi. 1922 yılında Saltanat kaldırıldıktan sonra bir yıl boyunca TBMM Hükümeti, ülkeyi tek başına idare etti, devletin resmi adı ve ülkedeki rejim ise belirsizliğini korudu. 29 Ekim 1923 tarihine gelindiğinde ise Türkiye’nin yeni sistemi ‘Cumhuriyet’ odlu. Cumhuriyet’in ilanıyla birlikte, yeni Türk devletinin adının ne olacağı ve sistem tartışmaları da son buldu.” dedi.
Atatürk’ün Cumhuriyet sistemine olan özleminin 1923 tarihinde değil, askeri lise eğitiminden itibaren var olduğunu dile getiren Şehirli, Mustafa Kemal Atatürk’ün Cumhuriyet’in ilanı ile ilgili fikirlerini İsmet İnönü dışında hiç kimse ile paylaşmadığını belirtti. Cumhuriyet’in ilanı ile birlikte Atatürk’ün yeniden saltanatı getireceği dedikodularının da sona erdiğini ifade eden Şehirli, Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk Cumhurbaşkanı seçilen Mustafa Kemal Atatürk’ün, 4 yılda bir Cumhurbaşkanlığı seçimlerini yenilediğine dikkat çekerek ülkeyi diktatör edasıyla yönetmediğine vurgu yaptı. Şehirli, Atatürk’ün 1927, 1931 ve 1935 tarihlerinde düzenlenen seçimlerde yeniden Cumhurbaşkanlığı’na seçildiğini söyledi.
Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Sevinç Sakarya Maden, akademisyenler ve öğrencilerin katıldığı programda, sunum sonrası Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarıyla ilgili video gösterimleri paylaşan Dr. Öğr. Üyesi Atila Şehirli, “Atatürk'ün Gençliğe Hitabesi” ve “Gençliğin Atatürk'e Cevabı”nı katılımcılara izletti. Günümüzde popüler hale gelen sokak röportajları arasında, “Cumhuriyet’in İlanı” ile ilgili soruların yer aldığı bir videoyla, öğrencilerde farkındalık ve bir bilinç oluşturmaya çalışan Dr. Öğr. Üyesi Atila Şehirli, “Sizler bir öğretmen adayı, gelecekte ise bir öğretmen olarak çocuklarımızı ve gençlerimizi, iyi eğitin.” dedi.
Dr. Öğr. Üyesi Atila Şehirli son olarak, Suriye’nin kuzeyinde düzenlenen “Barış Pınarı Harekâtı”na katılan Mehmetçiklere selam göndermek, Milli Mücadele Dönemi’nden günümüze, şanlı ordumuzun kazandığı kabiliyet ve gücü göstermek amacıyla Türk Silahlı Kuvvetleri’ni anlatan bir videoyu katılımcılara sundu. Konferans, Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Sevinç Sakarya Maden’in, Dr. Öğr. Üyesi Y. Atila Şehirli'ye teşekkür belgesi takdimi ve günün anısına fotoğraf çekimi ile son buldu. (Haber Merkezi)