Birol Çakan
Kendi elleriyle yaptığı sepetleri Kırklareli’ den Edirne’ye gelerek satmaya çalışan 59 yaşındaki Hasan Gökkaya, “Bazı meslekler gibi bizim sepetçilik mesleği de günden güne bitme noktasına geldi. 3 kuşak bu mesleği yapıyoruz. Ben babamdan öğrendim babam ise dedemden öğrenmiş sepetçilik mesleğini. Bir zamanlar sepetçilik mesleğinde para kazanabiliyorduk, artık yaptığımız sepetler pek ilgi görmüyor. Sadece bazı kesimler tarafından nostalji olarak satın alınıyor” dedi.
Gökkaya, “Küçük bir sepetin yapım aşaması bir saat, büyük boy bir sepetin ise 2 buçuk saat zaman alıyor. Emek harcanarak yapılan sepetlerimizi Edirne’ye gelerek satmaya çalışıyorum. Eskiden bir günde 10- 15 adet sepet satıyordum, artık 4 ya da 5 tane satabiliyorum. Yine de bin bereket versin, ekmeğimizi kazanıyoruz” şeklinde konuştu.
Kendi elleriyle yaptığı sepetleri Kırklareli’ den Edirne’ye gelerek satmaya çalışan 59 yaşındaki Hasan Gökkaya, “Bazı meslekler gibi bizim sepetçilik mesleği de günden güne bitme noktasına geldi. 3 kuşak bu mesleği yapıyoruz. Ben babamdan öğrendim babam ise dedemden öğrenmiş sepetçilik mesleğini. Bir zamanlar sepetçilik mesleğinde para kazanabiliyorduk, artık yaptığımız sepetler pek ilgi görmüyor. Sadece bazı kesimler tarafından nostalji olarak satın alınıyor” dedi.
Gökkaya, “Küçük bir sepetin yapım aşaması bir saat, büyük boy bir sepetin ise 2 buçuk saat zaman alıyor. Emek harcanarak yapılan sepetlerimizi Edirne’ye gelerek satmaya çalışıyorum. Eskiden bir günde 10- 15 adet sepet satıyordum, artık 4 ya da 5 tane satabiliyorum. Yine de bin bereket versin, ekmeğimizi kazanıyoruz” şeklinde konuştu.