Edirne İl Sağlık Müdürlüğü önünde gerçekleşen açıklamada grup adına açıklamayı Edirne Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Gürcan Altun yaptı. Prof. Dr. Altun, açıklanan iki haftalık “kısmi kapanma” 1 Mart’tan bu yana uygulanan “kontrolsüz normalleşememe” halinin ne denli başarısız olduğunun ifadesi olduğunu söyledi.
Prof. Dr. Altun, “Yeni kısıtlamalar adı altında alınan önlemler de iktidarın pandemi sürecine dönük bilimdışı bir anlayışının ürünüdür. Alındığı söylenen önlemler, ölümleri durdurmayacak, sağlık çalışanlarının karşılaştığı zorlu koşulları değiştirmeyecektir. Pandemi yoksulları ve işçileri vurmaktadır. Her gün bir uçak dolusu yurttaşımızı toprağa veriyoruz. Her gün yurttaşların on binlercesini hasta eden pandemiyle ve pandeminin kötü yönetimiyle karşı karşıyayız. İktidar bilimin, meslek örgütlerinin sesine kulağını tıkamakta, sermayenin çıkarlarına uygun kararları uygulamaktadır. Bu tedbirler paketi halkı oyalama paketidir.” Şeklinde konuştu.
“GÜNLÜK OLGU SAYILARI 63 BİNE VARDI”
Prof. Dr. Altun, İktidarın yeni “Kontrollü Normalleşme Kararları”nı açıkladığı ve uygulamaya başladığı 1 Mart tarihinden bugüne 45 gün geçtiğini söyledi. Altun, “Peki bu süreçte neler oldu? Sağlık Bakanlığının verilerine göre: Günlük olgu sayıları 63 bine vardı. Kontrollü normalleşme öncesi, 28 Şubat tarihinde ülkemizdeki toplam olgu sayısı 2.701.588 iken 14 Nisan tarihi itibariyle yüzde 49 artışla 4.025.557’ye ulaştı.” Dedi.
“SALGINI YÖNETMEK YERİNE ALGIYI YÖNETMEYE ÇALIŞIYORLAR”
Prof. Dr. Altun, Edirne’deki toplam olgu sayısının 5 katından fazlasına ulaştığını söyledi.
Altun, “ Gerçeği yansıtmaktan çok uzak olan resmi rakamlara göre bile 6 bin 165 yurttaşımızı daha bu süreçte kaybettik. Bunlar birer rakam değil, can. Yaşadığımız her şey herkesin gözü önünde oldu. Böyle olacağını başta Sağlık Bakanlığı olmak üzere bütün yönetenler biliyordu. Ancak tüm uyarılarımıza rağmen gereken önlemleri almak yerine tabloyu seyretmekle yetindiler. Baştan beri yaptıkları gibi hala salgını yönetmek yerine algıyı yönetmeye çalışıyorlar; “aşı umudu tacirliği” yaparak insanları oyalıyorlar. Mızrak çuvala sığmayınca da “Maske, Mesafe, Hijyen” tekerlemesiyle suçu vatandaşlara atıyorlar. Her zaman olduğu gibi, bir yıldır mesleğimizin ve meslek örgütümüzün üzerimize yüklediği sorumlulukla söylenmeyeni söylemeye, görünmeyeni görünür kılmaya çalıştık. Salgının ilk gününden itibaren resmi verilerin bizlerle paylaşılmasını, salgının yönetiminde katkı sunmayı talep ettik, taleplerimize yanıt gelmedi. Medya aracılığıyla uyardık, yapılması gerekenleri söyledik ama duyulmadık. Bugün buradayız, çünkü duymama görmeme şansınız yok, bugün buradayız çünkü ölümleri görmeye tahammülümüz kalmadı, meslektaşlarımızın tükendiğine tanıklık etmeye tahammülümüz kalmadı!” dedi.
“KOVID-19 ÜÇÜNCÜ VE EN BÜYÜK PİKİNİ YAPIYOR”
Prof. Dr. Altun, Gelinen noktada, eksik, yanlış, tutarsız politikalar, başarısız salgın yönetimi neticesinde kontrol altına alınamayan KOVID-19 pandemisi üçüncü ve en büyük pikini yaptığını söyledi.
Altun, “Günlük vaka sayıları 63 bine dayandı, can kayıpları gerçek rakamların ancak üçte birini yansıtan resmi rakamlarda bile 279’a ulaştı. Hastanelerimiz KOVID-19 hastalarıyla doldu, yeni açılan servisler dahi ihtiyacı karşılamaya yetmiyor, yoğun bakımlarda yer bulunamıyor. Her gün çaresizlik içinde yeni ölümlere tanıklık etmekten tükeniyoruz. Bu tablodan sadece KOVID-19 hastaları değil, KOVID-19 dışı hastalarımız da mağdur oluyor, ertelenemez sağlık sorunları için gereken hizmete ulaşamıyorlar. yeter! bin defa yeter! bu kâbusu hep birlikte durduralım.” İfadelerine yer verdi.
“İŞYERİ ORTAMLARINA GİTMEMEYİ TALEP ETMEK EN DOĞAL SAĞLIK HAKKI TALEBİMİZDİR”
Prof. Dr. Altun, Ekonomik çıkarlar için sağlığının hiçe sayılarak çalıştırılan işyeri ortamlarına gitmemeyi talep etmek en doğal sağlık hakkı taleplerinden olduğunu söyledi.
Altun, “Sosyal haklarımızın korunması; temel gıda, su, ısınma, barınma, temizlik ihtiyaçlarınızın karşılanması salgınla mücadelede iktidarın görevidir. Temiz hava, güneş ve fiziksel hareketliliğinizi sağlayacak alanlar ve düzenlemeler organize etmek yine iktidarın sorumluluğundadır. Ekonomik çıkarlar için sağlığımızı hiçe atarak çalıştırıldığımız işyeri ortamlarına gitmemeyi talep etmek en doğal sağlık hakkı talebimizdir. Hareketliliği azaltıp bulaşı önlememiz için ekonomik destek, zamanında aşılanma, şeffaf bilgi edinme yurttaşlık haklarımızdır. Uyarılarımıza rağmen yanlış sağlık politikalarında ısrar edilmesi, sosyal cinayettir. Toplumun ve sağlık çalışanlarının canını ve sağlığını riske atan vurdumduymazlığa daha fazla tahammülümüz kalmamıştır. Siyasi ve ekonomik çıkarları değil insanı önceleyin! Artık tükendik, söylenecek sözümüzü tükettik. Çığlığımızla buradayız! Bu çığlık hepimizin!”dedi.
“TEMEL YÜKSELMENİN NEDENİ ŞEHİRLERARASI HAREKETLİLİKTİR”
Açıklamanın ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan Altun, Kırklareli başta olmak üzere Trakya’da ki vaka artıları ile ilgili mutant virüsün bulaşıcılığının yüksek olduğunu söyledi. Prof. Dr. Altun, İlk renkli harita açıklandığında Edirne ilk kırmızı olan Trakya kenti olduğunu ifade etti.
Altun, “Eğer şehirlerarası hareketlilik önlenmez ise komşu illerde renklerin kırmızıya döneceğini söylemiştik. Temel yükselmenin nedeni şehirlerarası hareketliliktir. 2’inci olarak ise Edirne’den daha fazla olgu artışının görülmesi Kırklareli, Lüleburgaz inanılmaz hareketliliğe sahip. Dolayısıyla emekçi kesimdeki insanlar bu süreçte işlerinden olmamak için işlerine gitmek zorundalar. Kırklareli’ndeki tabip odası başkanımla görüştüğümde, oradaki vaka artışlarının iş yeri kaynaklı ve ev içi bulaşların olduğunu söyledi. Bu nedenle iş yerleri kontrollü bir şekilde insanları aynı saatlere kadar çalıştırmaya devam ederse, kaçınılmaz şekilde hastalık sayısı artacaktır. Geçtiğimiz günlerde yaptığımız açıklamada da bahsetmiştim Edirne İpsala’da mutant virüs görüldüğünü söylemiştim. Şuanda eğer karantina tedbirleri uygulanmaz ise sıkıntı yaratacak demiştim. Bu yine mutant virüsün sebebidir. Ülkemizde çıkan olguların yüzde 70’i mutant virüsle ilişkilidir. Çok hızlı bulaşabilme potansiyeline sahiptir. Dolayısıyla bulaş potansiyeli nedeniyle vaka sayıları artmaya başlamıştır. Kırklareli’ndeki temel noktalardan bir tanesi budur.” Dedi. (Haber-Fotoğraf: Umut IŞIK)