Haber-Fotoğraf: Hatice ÖZSOY
Türkiye Cumhuriyeti sınırları içerisinde, gerektiğinde bu sınırların da dışında, 7 gün 24 saat, yaz kış, bayram seyran, gece gündüz demeden görevinin başında olan sağlık çalışanlarının döner sermaye sistemine karşı çıktıklarını belirten Kanpolat, istediklerini bir türlü alamadıklarının altını çizdi.
Kanpolat, "Tüm çalışanların mesleklerine ve yaptıkları işe saygı duymakla beraber, sağlık kurumlarında her türlü risk, altında, mesai kavramı olmadan, gerektiğinde gün aşırı nöbet usulüyle çalışan sağlık personelinin aldığı bu ücret akıl ve mantıkla bağdaşmayan, hakka ve hukuka uymayan bir duruma dönüşmüş bir durumdadır. Performansa dayalı dönen sermaye sistemi artık içinden çıkılamaz bir hale gelmiştir. Bugün bakıldığında çalışana da bir faydası kalmadığı açıktır. Çalışanlar çalıştıkça çok kazanacak denildi. Muayene, ameliyat ve tüm tıbbi hizmetlerde çok büyük artışlar olmasına rağmen sağlık çalışanlarının döner sermayeleri eridi. Döner sermayeler çalışanın alın teri olduğu iddia edildi ama her ne hikmetse kurumların yaşadığı her finansal sıkıntıda döner sermayeler kullanıldı, çalışanın hakkı başkalarına dağıtıldı" dedi.
“BİZLERE GELİNCE DUA, SİZLERE GELİNCE PARANIN TATLI TARAFI”
Kanpolat bir Sağlık Bakanının ‘Hekim dışı sağlık personelleri döner sermaye istemesinler onlara vatandaşlarımızın yaptığı dua yeter’ lafının üzerine “Bizlere gelince dua sizlere gelince paranın tatlı tarafı nasıl oluyor bir anlatın bakalım” dedi.
Kanpolat, “Bize 'Döner sermayeler 400 TL artacak, şu bölümde olanlar şu kadar çok alacak' lafları ile çalışanlar oyalandı, elde kalanın koca bir sıfır olduğu görüldü. Kısacası bardak doldu, sabır taştı. Bugün yapılması gereken performansa dayalı döner sermaye sistemini yeniden tasarlamaktır. Sistem artık yamalarla kurulacak gibi değildir. Sistemi temelden yapılacak değişikliklerle düzeltmek mümkün olacaktır. Türk Sağlık Sen olarak, sağlık çalışanlarının maaşlarının bir an önce yaptıkları işin karşılığı olan düzeye getirilmesini, başta Sağlık Bakanlığı olmak üzere, ilgili devlet kurumla talep ediyoruz. Şunu hiç kimse unutmasın; sağlık çalışanlarının döner sermaye ile ilgili talepleri lütuf değil haktır. Ekstra bir istek değil olması gerekendir. Türk Sağlık-Sen olarak buradan Sağlık Bakanımıza sesleniyoruz; çalışanın döner sermayesini yok etmek yerine adaletin sağlandığı ve emekliliğe yansıtıldığı bir düzeni sağlayın. Döner sermayeler bir sorunun değil çalışan için ekonomik bir iyileştirmenin adı olsun. Bu haklı taleplerimize Sayın Sağlık Bakanımızın sessiz, duyarsız kalmamasını istiyoruz. Sağlık çalışanlarını keyfi uygulamalara, adaletsiz ücret dağıtımına mahkûm etmek isteyenlerin sağlık çalışanlarının sorunlarından bihaber kişiler olduğunu artık düşünmek istemiyoruz. Bugün sesimize kulak tıkarsanız, biz o sesi size duyurmak için ne gerekirse yapacağız” dedi.
“DÖNER SERMAYE DİBE VURDU, TABANI GÖRDÜ”
Ülkede son 10 yılda döner sermayeler kadar eriyen hiçbir ücretin olmadığını söyleyen Kanpolat, döner sermayelerden memnun olan bir sağlık çalışanı bile olmadığının altını çizdi.
Kanpolat, “Ülkemizde ne yazık ki son 10 yılda döner sermayeler kadar eriyen hiçbir ücret yoktur. Dibe vurmuş, tabanı görmüştür. Aşırı iş yükü bulunan ve çalışanların fedakârca hizmet yürüttüğü sağlık kurumlarımızda ne yazık ki iş döner sermayeye gelince önümüze kocaman bir sıfır rakamı konmaktadır. Bugün döner sermayelerden memnun olan bir tane bile sağlık çalışanı kalmamıştır. Herkes döner sermayeden muzdarip ve şikâyetçidir. Sağlık çalışanları mutsuz ve geleceğinden umutsuzdur. Sağlık yöneticileri de çalışanların bu memnuniyetsizliğinden ve döner sermayelerin halinden haberdardır. Ama vurdumduymazlıkları devam etmektedir. Hemşire, ebebiyolog, odyolog, fızyoterapist, psikolog, sağlık memuru, laborant, hasta bakıcı, röntgen teknisyeni arkadaşlar bu sistemin içinde yoktur. Hala Bakanlık tarafından bizler meslek grubu olarak görülmemekte, sistemin içinde de düşünülmemektedir. Bizler çalışmaya gelince bir meslek grubu olarak sayılmaktan bıktık. Artık emeğimizin karşılığımı istiyoruz buradan yetkililere sesleniyoruz bizler dilenmiyoruz emeğimizin karşılığını istiyoruz. Çalışanların 5 yıl önceki döner sermaye ücretlerini mumla aramaları durumun vahametini de açıkça göstermektedir” dedi.
“YANLIŞTA ISRAR EDİLMEYE VE SORUNLAR GÖRMEZDEN GELİNMEYE DEVAM EDİLİYOR”
Çalışanların sesini bir kez daha duyurmak için basın açıklaması yaptıklarını söyleyen Kanpolat,
“Döner sermayelerde öncelik çalışanın hakkı olmalıdır. Çalışanın alın terinin kurumların finansal sıkıntıları için heba edilemeyeceği bir düzenleme yapılmalıdır. Döner sermayeler yükseltilmelidir. Günümüz enflasyonu dikkate alınarak katsayılar yeniden belirlenmelidir. Taban ücretler arttırılmalıdır. Döner sermayelerimiz mutlaka emekliliğe yansıtılmalıdır. Emeklilikte sağlık çalışanlarını bekleyen sefalete bir son verilmelidir. Çalışanın emeğinin karşılığı teslim edilmeli, ekmeğiyle oynanmamalıdır. Türk Sağlık-Sen olarak adaletli bir döner sermaye düzeni kurulana, çalışanların aldığı ücretler makul bir düzeye çıkarılana ve talepleri karşılana kadar mücadelemizi sürdüreceğiz. Bir an bile geri durmayacağız. Ekmek kavgamızda ne yılgınlık göstereceğiz ne de vazgeçeceğiz. Bu hastaneleri hekimlerin üzerine kurmayı planlıyorsanız yanılıyorsunuz. Bu hastanelerin tuğlası Doktorlar ise, harcı da hekim dışı sağlık personelidir Harç olmadan üst üste koyduğunuz tuğlalar yıkılmaya mahkûmdur. Bu gün döner sermaye planlamasında hekim dışı sağlık personelini hiçe sayanlar yarın hekimleri de sistemim dışında bırakacaktır. Hakkımızı sonuna kadar isteyeceğiz. Bizi görmeyenlere, duymayanlara hakkımız, helal etmiyoruz” dedi.
Türkiye Cumhuriyeti sınırları içerisinde, gerektiğinde bu sınırların da dışında, 7 gün 24 saat, yaz kış, bayram seyran, gece gündüz demeden görevinin başında olan sağlık çalışanlarının döner sermaye sistemine karşı çıktıklarını belirten Kanpolat, istediklerini bir türlü alamadıklarının altını çizdi.
Kanpolat, "Tüm çalışanların mesleklerine ve yaptıkları işe saygı duymakla beraber, sağlık kurumlarında her türlü risk, altında, mesai kavramı olmadan, gerektiğinde gün aşırı nöbet usulüyle çalışan sağlık personelinin aldığı bu ücret akıl ve mantıkla bağdaşmayan, hakka ve hukuka uymayan bir duruma dönüşmüş bir durumdadır. Performansa dayalı dönen sermaye sistemi artık içinden çıkılamaz bir hale gelmiştir. Bugün bakıldığında çalışana da bir faydası kalmadığı açıktır. Çalışanlar çalıştıkça çok kazanacak denildi. Muayene, ameliyat ve tüm tıbbi hizmetlerde çok büyük artışlar olmasına rağmen sağlık çalışanlarının döner sermayeleri eridi. Döner sermayeler çalışanın alın teri olduğu iddia edildi ama her ne hikmetse kurumların yaşadığı her finansal sıkıntıda döner sermayeler kullanıldı, çalışanın hakkı başkalarına dağıtıldı" dedi.
“BİZLERE GELİNCE DUA, SİZLERE GELİNCE PARANIN TATLI TARAFI”
Kanpolat bir Sağlık Bakanının ‘Hekim dışı sağlık personelleri döner sermaye istemesinler onlara vatandaşlarımızın yaptığı dua yeter’ lafının üzerine “Bizlere gelince dua sizlere gelince paranın tatlı tarafı nasıl oluyor bir anlatın bakalım” dedi.
Kanpolat, “Bize 'Döner sermayeler 400 TL artacak, şu bölümde olanlar şu kadar çok alacak' lafları ile çalışanlar oyalandı, elde kalanın koca bir sıfır olduğu görüldü. Kısacası bardak doldu, sabır taştı. Bugün yapılması gereken performansa dayalı döner sermaye sistemini yeniden tasarlamaktır. Sistem artık yamalarla kurulacak gibi değildir. Sistemi temelden yapılacak değişikliklerle düzeltmek mümkün olacaktır. Türk Sağlık Sen olarak, sağlık çalışanlarının maaşlarının bir an önce yaptıkları işin karşılığı olan düzeye getirilmesini, başta Sağlık Bakanlığı olmak üzere, ilgili devlet kurumla talep ediyoruz. Şunu hiç kimse unutmasın; sağlık çalışanlarının döner sermaye ile ilgili talepleri lütuf değil haktır. Ekstra bir istek değil olması gerekendir. Türk Sağlık-Sen olarak buradan Sağlık Bakanımıza sesleniyoruz; çalışanın döner sermayesini yok etmek yerine adaletin sağlandığı ve emekliliğe yansıtıldığı bir düzeni sağlayın. Döner sermayeler bir sorunun değil çalışan için ekonomik bir iyileştirmenin adı olsun. Bu haklı taleplerimize Sayın Sağlık Bakanımızın sessiz, duyarsız kalmamasını istiyoruz. Sağlık çalışanlarını keyfi uygulamalara, adaletsiz ücret dağıtımına mahkûm etmek isteyenlerin sağlık çalışanlarının sorunlarından bihaber kişiler olduğunu artık düşünmek istemiyoruz. Bugün sesimize kulak tıkarsanız, biz o sesi size duyurmak için ne gerekirse yapacağız” dedi.
“DÖNER SERMAYE DİBE VURDU, TABANI GÖRDÜ”
Ülkede son 10 yılda döner sermayeler kadar eriyen hiçbir ücretin olmadığını söyleyen Kanpolat, döner sermayelerden memnun olan bir sağlık çalışanı bile olmadığının altını çizdi.
Kanpolat, “Ülkemizde ne yazık ki son 10 yılda döner sermayeler kadar eriyen hiçbir ücret yoktur. Dibe vurmuş, tabanı görmüştür. Aşırı iş yükü bulunan ve çalışanların fedakârca hizmet yürüttüğü sağlık kurumlarımızda ne yazık ki iş döner sermayeye gelince önümüze kocaman bir sıfır rakamı konmaktadır. Bugün döner sermayelerden memnun olan bir tane bile sağlık çalışanı kalmamıştır. Herkes döner sermayeden muzdarip ve şikâyetçidir. Sağlık çalışanları mutsuz ve geleceğinden umutsuzdur. Sağlık yöneticileri de çalışanların bu memnuniyetsizliğinden ve döner sermayelerin halinden haberdardır. Ama vurdumduymazlıkları devam etmektedir. Hemşire, ebebiyolog, odyolog, fızyoterapist, psikolog, sağlık memuru, laborant, hasta bakıcı, röntgen teknisyeni arkadaşlar bu sistemin içinde yoktur. Hala Bakanlık tarafından bizler meslek grubu olarak görülmemekte, sistemin içinde de düşünülmemektedir. Bizler çalışmaya gelince bir meslek grubu olarak sayılmaktan bıktık. Artık emeğimizin karşılığımı istiyoruz buradan yetkililere sesleniyoruz bizler dilenmiyoruz emeğimizin karşılığını istiyoruz. Çalışanların 5 yıl önceki döner sermaye ücretlerini mumla aramaları durumun vahametini de açıkça göstermektedir” dedi.
“YANLIŞTA ISRAR EDİLMEYE VE SORUNLAR GÖRMEZDEN GELİNMEYE DEVAM EDİLİYOR”
Çalışanların sesini bir kez daha duyurmak için basın açıklaması yaptıklarını söyleyen Kanpolat,
“Döner sermayelerde öncelik çalışanın hakkı olmalıdır. Çalışanın alın terinin kurumların finansal sıkıntıları için heba edilemeyeceği bir düzenleme yapılmalıdır. Döner sermayeler yükseltilmelidir. Günümüz enflasyonu dikkate alınarak katsayılar yeniden belirlenmelidir. Taban ücretler arttırılmalıdır. Döner sermayelerimiz mutlaka emekliliğe yansıtılmalıdır. Emeklilikte sağlık çalışanlarını bekleyen sefalete bir son verilmelidir. Çalışanın emeğinin karşılığı teslim edilmeli, ekmeğiyle oynanmamalıdır. Türk Sağlık-Sen olarak adaletli bir döner sermaye düzeni kurulana, çalışanların aldığı ücretler makul bir düzeye çıkarılana ve talepleri karşılana kadar mücadelemizi sürdüreceğiz. Bir an bile geri durmayacağız. Ekmek kavgamızda ne yılgınlık göstereceğiz ne de vazgeçeceğiz. Bu hastaneleri hekimlerin üzerine kurmayı planlıyorsanız yanılıyorsunuz. Bu hastanelerin tuğlası Doktorlar ise, harcı da hekim dışı sağlık personelidir Harç olmadan üst üste koyduğunuz tuğlalar yıkılmaya mahkûmdur. Bu gün döner sermaye planlamasında hekim dışı sağlık personelini hiçe sayanlar yarın hekimleri de sistemim dışında bırakacaktır. Hakkımızı sonuna kadar isteyeceğiz. Bizi görmeyenlere, duymayanlara hakkımız, helal etmiyoruz” dedi.