Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Faruk Yorulmaz, “Bitki polenleri özellikle Nisan-Haziran arası dönemde ortaya çıkar ve çok sayıda insana ulaşabildiğinden en yaygın alerjiye yol açan maddedir” dedi. Polenlerin sebep olduğu alerjik rahatsızlıkların dikkate alınmadığı takdirde sinüzit, koku ve tad alma duyularının kaybı tedavi edilmeyen ya da korunmayan hastalarda ise zamanla alerjik astıma sebep olacağı belirtildi.
Haber: Hatice ÖZSOY
Özellikle Nisan-Haziran ayları arasında kendini gösteren polenler bu yıl sıcak bir kış mevsimi geçirilmesi dolayısıyla Şubat ayından itibaren kendini göstermiş durumda. Alerjiye en sık yol açan bitkilerden biri olan polenler burun akıntısı, gözlerde sulanma, kızarıklık, kaşıntı gibi başka pek çok şikâyetlere sebep olabiliyor.
Çiçek tozunun en yaygın alerjen maddesi olan polen birçok farklı kategoride kendini gösteriyor. Alerjiye yol açabilecek en yakın polenler ise; Çalılar, kavak, huş ağacı, kızıl meşe, kızılağaç, fındık, selvi, kayın, söğüt, ıhlamur, zeytin, karaağaç, çınar, çimen, çayır salkım otu, tatlı ilkbahar otu benzeri çayır, pelin, yapışkanotu, sinirotu, kuzukulağı gibi yabani ot ve arpa, buğday, yulaf, çavdar ve mısır gibi hububat polenleri sayılabilir.
Çimen ve diğer otların polenleri ancak bir kaç yüz metrelik mesafelere yayılırken, ağaç polenlerinin kilometrelerce uzaklıktaki mesafelere ulaşabileceğini söyleyen Prof. Dr. Yorulmaz, “Ağaç polenleri ilkbaharda, çimen polenleri ilkbahardan yaz sonuna kadar ve yabani çalı polenleri ise genellikle yaz/sonbahar döneminde alerjik rahatsızlık yaratabilir” dedi.
Havadaki polen miktarının hava koşullarına bağlı olarak artıp ya da azalacağını söyleyen Prof. Dr. Yorulmaz, “Sıcak, kuru ve rüzgârlı günlerde havada daha çok polen bulunmaktadır. Yüksek binalarla çevrili sokaklarda binaların yüzeyi, statik elektrik nedeniyle polen çeker. Buna karşılık yüksek rakımlı yerlerde ve deniz kenarında çok az polen bulunur. Hava kirliliği polenlere duyarlılığı artırmaktadır. Özellikle trafiği yoğun olan bölgelerde yaşayanlarda, polen duyarlılığı daha kolay oluşur” dedi.
ALERJİK YAPIYA SAHİP KİŞİLER DİKKAT
Alerjik yapıya sahip olan kişilerde havaya yayılan polenler zamanla bağışıklık sistemini harekete geçirerek cilt, burun ve gözlerde kaşıntı, sulanma, kızarıklık gibi belirtilere yol açabilmektedir. Prof. Dr. Yorulmaz, “Toplumda bireylerin %40 kadarı alerjik bünyeye sahiptir. Yetişkinlerde alerji %20, çocuklarda %30 civarındadır. Anne babadan birinde alerji varsa çocukta çıkma ihtimali %30, ikisinde de varsa %60 civarındadır. Ülkemizde 2 milyon civarında insan bahar nezlesi geçirmektedir. Alerji hastalarının dörtte birinde alerjiye yol açan neden polenlerdir. Polen alerjisi çoğunlukla bir gençlik dönemi hastalığıdır. En sık 20 yaş altında ortaya çıkar ve ortalama 10-15 polen mevsimi sonrası çoğunlukla kendiliğinden şikâyetler azalır hatta tümüyle kaybolabilir. Ancak nadir de olsa bazı kişilerde şikâyetlerin giderek artması da mümkündür” şeklinde konuştu.
“TEDAVİ EDİLMEDİĞİNDE ALERJİK ASTIMA SEBEP OLABİLİR”
Polenlerin sebep olduğu alerjik rahatsızlıkların dikkate alınmadığı takdirde sinüzit, koku ve tad alma duyularının kaybı tedavi edilmeyen ya da korunmayan hastalarda ise zamanla alerjik astıma sebep olacağını söyleyen Yorulmaz, hastaların konuyu hafife almamaları gerektiği konusunda vatandaşı uyardı.
Polen alerjisine sahip kişilerde aksırık, öksürük, burun tıkanıklığı, burun akıntısı, gözlerde sulanma, kızarıklık, boğazda ve gözlerde kaşınma hissi, ciltte kaşıntı, hışıltılı solunum, baş ağrısı, dikkat dağınıklığı, uyku hali, sersemlik gibi belirtilerin oluşabileceğini söyleyen Yorulmaz, polenlerden korunmak için polenlerin en yoğun olduğu saatlerde mecbur kalınmadıkça dışarı çıkılmaması gerektiğinin altını çizdi.
Dışarı çıkmak zorunda kalındığında gözleri polenlerden korumak için gözleri tamamen kapayan bir güneş gözlüğü kullanılması gerektiğini belirten Yorulmaz, aşırı alerjik bir durum söz konusu olduğunda dışarı çıkarken maske kullanımının önemine dikkat çekti.
Polenlerin eve girmesini engellemek için yapılması gerekenleri söyleyen Yorulmaz, şu bilgilere yer verdi:
“Yıkanan çamaşırlar açık havada değil ev içinde kurutulmalıdır. Evde salon bitkileri bulundurulmamalıdır. Evde ıslak bezle temizlik ve polenleri de emen bir elektrikli süpürge kullanmak şikâyetleri azaltmada faydalıdır. Mutfakta yemek buharları iyi aspire edilmeli, odalara yayılmamalıdır. Evde polen filtreli klima kullanılması ev içine giren polenleri temizlemede faydalı olur. Alerjik yapılı kişilerin sigara içmemesi ya da başkası içerken sigara dumanına maruz kalmaması çok önemlidir. Evde hiç kimse sigara içmemeli, misafirler de bu konuda uyarılmalıdır.”
Yorulmaz, “Konuyla ilgili tanı, sorunun nedenleri ve tedavi için mutlaka bir hekime başvurulmalıdır” dedi.
Haber: Hatice ÖZSOY
Özellikle Nisan-Haziran ayları arasında kendini gösteren polenler bu yıl sıcak bir kış mevsimi geçirilmesi dolayısıyla Şubat ayından itibaren kendini göstermiş durumda. Alerjiye en sık yol açan bitkilerden biri olan polenler burun akıntısı, gözlerde sulanma, kızarıklık, kaşıntı gibi başka pek çok şikâyetlere sebep olabiliyor.
Çiçek tozunun en yaygın alerjen maddesi olan polen birçok farklı kategoride kendini gösteriyor. Alerjiye yol açabilecek en yakın polenler ise; Çalılar, kavak, huş ağacı, kızıl meşe, kızılağaç, fındık, selvi, kayın, söğüt, ıhlamur, zeytin, karaağaç, çınar, çimen, çayır salkım otu, tatlı ilkbahar otu benzeri çayır, pelin, yapışkanotu, sinirotu, kuzukulağı gibi yabani ot ve arpa, buğday, yulaf, çavdar ve mısır gibi hububat polenleri sayılabilir.
Çimen ve diğer otların polenleri ancak bir kaç yüz metrelik mesafelere yayılırken, ağaç polenlerinin kilometrelerce uzaklıktaki mesafelere ulaşabileceğini söyleyen Prof. Dr. Yorulmaz, “Ağaç polenleri ilkbaharda, çimen polenleri ilkbahardan yaz sonuna kadar ve yabani çalı polenleri ise genellikle yaz/sonbahar döneminde alerjik rahatsızlık yaratabilir” dedi.
Havadaki polen miktarının hava koşullarına bağlı olarak artıp ya da azalacağını söyleyen Prof. Dr. Yorulmaz, “Sıcak, kuru ve rüzgârlı günlerde havada daha çok polen bulunmaktadır. Yüksek binalarla çevrili sokaklarda binaların yüzeyi, statik elektrik nedeniyle polen çeker. Buna karşılık yüksek rakımlı yerlerde ve deniz kenarında çok az polen bulunur. Hava kirliliği polenlere duyarlılığı artırmaktadır. Özellikle trafiği yoğun olan bölgelerde yaşayanlarda, polen duyarlılığı daha kolay oluşur” dedi.
ALERJİK YAPIYA SAHİP KİŞİLER DİKKAT
Alerjik yapıya sahip olan kişilerde havaya yayılan polenler zamanla bağışıklık sistemini harekete geçirerek cilt, burun ve gözlerde kaşıntı, sulanma, kızarıklık gibi belirtilere yol açabilmektedir. Prof. Dr. Yorulmaz, “Toplumda bireylerin %40 kadarı alerjik bünyeye sahiptir. Yetişkinlerde alerji %20, çocuklarda %30 civarındadır. Anne babadan birinde alerji varsa çocukta çıkma ihtimali %30, ikisinde de varsa %60 civarındadır. Ülkemizde 2 milyon civarında insan bahar nezlesi geçirmektedir. Alerji hastalarının dörtte birinde alerjiye yol açan neden polenlerdir. Polen alerjisi çoğunlukla bir gençlik dönemi hastalığıdır. En sık 20 yaş altında ortaya çıkar ve ortalama 10-15 polen mevsimi sonrası çoğunlukla kendiliğinden şikâyetler azalır hatta tümüyle kaybolabilir. Ancak nadir de olsa bazı kişilerde şikâyetlerin giderek artması da mümkündür” şeklinde konuştu.
“TEDAVİ EDİLMEDİĞİNDE ALERJİK ASTIMA SEBEP OLABİLİR”
Polenlerin sebep olduğu alerjik rahatsızlıkların dikkate alınmadığı takdirde sinüzit, koku ve tad alma duyularının kaybı tedavi edilmeyen ya da korunmayan hastalarda ise zamanla alerjik astıma sebep olacağını söyleyen Yorulmaz, hastaların konuyu hafife almamaları gerektiği konusunda vatandaşı uyardı.
Polen alerjisine sahip kişilerde aksırık, öksürük, burun tıkanıklığı, burun akıntısı, gözlerde sulanma, kızarıklık, boğazda ve gözlerde kaşınma hissi, ciltte kaşıntı, hışıltılı solunum, baş ağrısı, dikkat dağınıklığı, uyku hali, sersemlik gibi belirtilerin oluşabileceğini söyleyen Yorulmaz, polenlerden korunmak için polenlerin en yoğun olduğu saatlerde mecbur kalınmadıkça dışarı çıkılmaması gerektiğinin altını çizdi.
Dışarı çıkmak zorunda kalındığında gözleri polenlerden korumak için gözleri tamamen kapayan bir güneş gözlüğü kullanılması gerektiğini belirten Yorulmaz, aşırı alerjik bir durum söz konusu olduğunda dışarı çıkarken maske kullanımının önemine dikkat çekti.
Polenlerin eve girmesini engellemek için yapılması gerekenleri söyleyen Yorulmaz, şu bilgilere yer verdi:
“Yıkanan çamaşırlar açık havada değil ev içinde kurutulmalıdır. Evde salon bitkileri bulundurulmamalıdır. Evde ıslak bezle temizlik ve polenleri de emen bir elektrikli süpürge kullanmak şikâyetleri azaltmada faydalıdır. Mutfakta yemek buharları iyi aspire edilmeli, odalara yayılmamalıdır. Evde polen filtreli klima kullanılması ev içine giren polenleri temizlemede faydalı olur. Alerjik yapılı kişilerin sigara içmemesi ya da başkası içerken sigara dumanına maruz kalmaması çok önemlidir. Evde hiç kimse sigara içmemeli, misafirler de bu konuda uyarılmalıdır.”
Yorulmaz, “Konuyla ilgili tanı, sorunun nedenleri ve tedavi için mutlaka bir hekime başvurulmalıdır” dedi.