Haber: Umut IŞIK
Yangına hazırlıklı olmak için 10 kişiden 5’i belli saatlerde spor yapma imkanı buluyor. Zorlu şartlarda yangına müdahale eden itfaiyecilerin zorlanmaları adına spor yapmaları kendilerine kolaylık sağlıyor.
Spor bu mevsimde yangınlar çok olduğu için Temmuz, Ağustos, Eylül ayları yangın mevsimi olmasından dolayı sabah sporunu 3 ay beklettiklerini belirten İtfaiye Müdürü Göbel, “Ama tabi ki saat 17:00’den sonraya alıyoruz. Saatini değiştiriyoruz. Sabah değil saat 17:00 ‘den sonra mesai bittikten sonra herkes serbest kalıyor. Serbest kalmaları şöyle 10 kişi var ise 5’i bekliyor 5’ide sporunu yapıyor.
Spor bu aylar içerisinde bu şekilde ama tabi ki Kasım ayına geçtiğimiz zaman sabah saat 09:00’da nöbet alıyoruz. Görev devir teslim olduktan sonra arkadaşlar ilk önce eşofmanlarını giyip bir kondisyon çalışması içerde spor aletlerimiz var spor salonumuzda onu da 2’ye bölünmüş olarak 5’er kişilik gruplar halinde yapıyorlar. Tabi ki spor yangına gitmeyecek diye bir şey yok yangın alarmı çaldığı zaman hepsi arabalarına binip yangın yerine gidiyor. Ama tabi ki 10 kişilik personeli spor’a devamlı gönderirsek bu aksamaya neden olur giyinmelerinde, spor salonundan aşağıya inmelerinde bu da bizim dakikalar içerisinde müdahale etmemiz gereken yangınlara gecikmemize sebebiyet verir” dedi.
“YANGIN ALARMI ÇALDIĞINDA 35 SANİYEDE DAİREYİ TERK EDİYORUZ”
Sabah yapılan sporlar güne zinde girmek yani kondisyonlu girmeyi sağladığını belirten Göbel, “Akşam yapılan sporlar tabi arkadaşlarımız gündüz çalıştığı için bizim mesleğimiz gereği de bedenen çalışmamız gerekiyor. Bizde bu yüzden spor saatlerini değiştiriyoruz akşamları yapılan sporlarda kondisyon üzerine yani bizim 5 katlı bir binaya üzerinde 39 kilogram yük ile ne kadar hızlı çıkabilir. Spor yapmadığı zaman zaten çıkamaz yani bizim yaptığımız şeyler nefes açma, kolları ve ayakları güçlendirme üzerine sporlarımızı yapıyoruz. Bedenen çalıştığımız için 3 uzvu yani kol, bacak ve bel kaslarını güçlendirmek temel amacımız. 39 kilogram yükü spor yapmayan bir kişinin sırtına koyduğunuz zaman onun zaten çıkamayacağını biliyoruz. Ama bunun en az 1 buçuk 2 dakika da olay yerine ulaşması gerekiyor. Eğer bir itfaiye er’i kısa sürede olaya müdahale edemez ise arkadaşlarına da yardımcı olamaz ve oradaki mağdurlara da yardımcı olamaz. Eğer 5 katlı bir binaya 5 dakika da çıkar ise zaten onun kondisyonu yoktur girdiği zaman da o heyecan ile o nefes kesilmesiyle orada bir işe yaramaz. Bizim birimden çıkışımız dünya standartlarında 45 saniye’dir, 35 saniye’de biz yangın alarmı çaldığında biz daireyi terk ediyoruz” şeklinde konuştu.
“YANGINA GİDERKEN BAŞKA CANLARA ZARAR VERMEMEK GEREKİYOR”
En uzak mesafenin Avrupa kent bölgesi olduğunu kaydeden Göbel, “Gece 7-8 dakika gündüz 10 dakika neden derseniz tabi ki gece trafik daha sakin olduğu için gündüz daha kalabalık olduğu için trafikte tabi ki az önce bahsettiğim gibi canı kurtarmak için gidiyorsak başka canlara zarar vermemek için temkinli gitmemiz gerekiyor. Trafikte trafiğin akışı bizi engelliyor mu? Tabi ki engelliyor ama vatandaşımızdan şunu istiyoruz acil müdahale araçlarının sirenlerini duyduklarında sağa mı sola mı yanaşayım konusunda hiç tereddüt etmeden fermuar şekilde fermuarın açılış şeklinde sağa ve sola olmak üzere boş buldukları alanlara doğru yolu açmaları gerekiyor. Sağa mı yanaşmalıyım sola mı düşüncesinde ise zaten orada kazaya sebebiyet veriyor. Sesi duyduğu anda sağa yakınsa sağa sola yakınsa sola yanaşmalılardır” diye konuştu.