Sendika binasında gerçekleştirilen basın toplantısında Edirne Memur-Sen ve Eğitim Bir-Sen Kadın Komisyonu Başkanı Yeliz Yanar, Milletin iradesinin ve egemenliğinin, çoğunluğu kadın olmak üzere kamu görevlilerinin emeğinin, ekmeğinin, hak ve özgürlüğünün gasp edildiği 28 Şubat darbesinden bugüne tam 24 yıl geçtiğini belirterek Post modern olarak tesmiye 28 Şubat askeri müdahalesi, o meşum MGK toplantısının tarihiyle anılsa da, 90'lı yılların başında başlamış bir "vesayet" süreci olduğunu söyledi.
Kadın Komisyonu Başkanı Yanar, Millete bakan yönüyle vahşi bir toplum mühendisliğinin, devlete bakan yönüyle de ülke varlığını talan etme yolsuzluğunun adıdır. Milletin içinden çıkan inançlı kadroların iktidara gelmesini hazmedemeyenlerin şuursuz intikam hırsıyla; 6 milyon kişi hukuksuz fişlemelerle sakıncalı ilan edildi. Binlercesi haksız soruşturma ve kovuşturmalarla mahkum edildi. Öğrenciler okullarından, kamu görevlileri memuriyetten, işçiler işlerinden ihraç edildi. Şirketler yeşil sermaye kumpasıyla ekmeklerinden edildi.” Dedi.
Kadın Komisyonu Başkanı Yanar, Bin yıl sürecek iddiasına karşı milletin 7 yılda darbecilerin heveslerini kursaklarında koyduğunu belirterek, Türkiye'de bir ilk olarak darbecilere ve vesayetçilere yargı eliyle yaptıklarının hesabının sorulduğunu ifade etti.
Yanar, “Darbecilerden 21'i müebbet hapiste cezalandırdı. Tedricen de olsa, vesayet düzeni ve düzenlemeleri bütün yasakları birlikte ortadan kaldırıldı. Küçümsenmesi imkânsız bir biçimde; 28 Şubat döneminde ihraç edilen kamu görevlilerinin açıkta geçirdikleri sürelerin çalışılmış sayılmasına, kazanılmış hak aylığında ve emekli müktesebinde değerlendirilmesine yönelik düzenleme yapıldı. Belirtilen dönemde kendileri tarafından ödenen primlerin iadesi gerçekleştirildi.” dedi.
Kadın Komisyonu Başkanı Yanar, Kadın çalışanların başörtülü olarak görev yapmalarına, kız, öğrencilerin eğitimin tüm safhalarında okula başörtüsüyle gidebilmelerine yönelik düzenlemeler yapıldığını belirterek bu çalışmaları değerli bulduklarını takdir ettiklerini belirtti.
Yanar, “Düzenlemeleri yeterli bulmuyoruz. Çünkü hala mağduriyeti süren insanlar var. Hala geçmişteki kayıplar telafi, zararlar tazmin edilmedi. Brifingli yargının neden olduğu mağduriyetler tam olarak giderilmedi. 28 Şubat mağdurlarının haklarını tahkim, hukukuna tanzim ve zararlarını tazmin etme iradesi; adaletin, aklın, inancın, ahlakın gereğidir. Ve bu irade, 28 Şubat'ın faillerini mahkûm etme iradesinden daha az önemli değildir. Doğru olan; adaletsizliğin maliyetine katlanmak değil, adaletin maliyetini karşılamaktır. Bir tek kişi dahi dışarıda kalmaksızın herkesin hakkının tastamam verilmesi için en yüksek düzeyde çabanın ve hassasiyetin gösterilmesi gerektiğine inanıyoruz. Bu hassasiyeti göstermek; mazlum ve mağdurlara karşı borcumuz, tarihe ve geleceğe karşı ortak sorumluluğumuzdur.” Şeklinde konuştu.
Kadın Komisyonu Başkanı Yanar, Memur-Sen ve Kadınlar Komisyonu olarak; münhasıran ele alınıp ortak çalışma yapılması teklifiyle aşağıdaki öneri ve taleplerimizi kamuoyunun ve yetkililerin ilgisine sunduklarını belirtti. (Haber- Fotoğraf : Umut IŞIK)
Kadın Komisyonu Başkanı Yanar, Millete bakan yönüyle vahşi bir toplum mühendisliğinin, devlete bakan yönüyle de ülke varlığını talan etme yolsuzluğunun adıdır. Milletin içinden çıkan inançlı kadroların iktidara gelmesini hazmedemeyenlerin şuursuz intikam hırsıyla; 6 milyon kişi hukuksuz fişlemelerle sakıncalı ilan edildi. Binlercesi haksız soruşturma ve kovuşturmalarla mahkum edildi. Öğrenciler okullarından, kamu görevlileri memuriyetten, işçiler işlerinden ihraç edildi. Şirketler yeşil sermaye kumpasıyla ekmeklerinden edildi.” Dedi.
Kadın Komisyonu Başkanı Yanar, Bin yıl sürecek iddiasına karşı milletin 7 yılda darbecilerin heveslerini kursaklarında koyduğunu belirterek, Türkiye'de bir ilk olarak darbecilere ve vesayetçilere yargı eliyle yaptıklarının hesabının sorulduğunu ifade etti.
Yanar, “Darbecilerden 21'i müebbet hapiste cezalandırdı. Tedricen de olsa, vesayet düzeni ve düzenlemeleri bütün yasakları birlikte ortadan kaldırıldı. Küçümsenmesi imkânsız bir biçimde; 28 Şubat döneminde ihraç edilen kamu görevlilerinin açıkta geçirdikleri sürelerin çalışılmış sayılmasına, kazanılmış hak aylığında ve emekli müktesebinde değerlendirilmesine yönelik düzenleme yapıldı. Belirtilen dönemde kendileri tarafından ödenen primlerin iadesi gerçekleştirildi.” dedi.
Kadın Komisyonu Başkanı Yanar, Kadın çalışanların başörtülü olarak görev yapmalarına, kız, öğrencilerin eğitimin tüm safhalarında okula başörtüsüyle gidebilmelerine yönelik düzenlemeler yapıldığını belirterek bu çalışmaları değerli bulduklarını takdir ettiklerini belirtti.
Yanar, “Düzenlemeleri yeterli bulmuyoruz. Çünkü hala mağduriyeti süren insanlar var. Hala geçmişteki kayıplar telafi, zararlar tazmin edilmedi. Brifingli yargının neden olduğu mağduriyetler tam olarak giderilmedi. 28 Şubat mağdurlarının haklarını tahkim, hukukuna tanzim ve zararlarını tazmin etme iradesi; adaletin, aklın, inancın, ahlakın gereğidir. Ve bu irade, 28 Şubat'ın faillerini mahkûm etme iradesinden daha az önemli değildir. Doğru olan; adaletsizliğin maliyetine katlanmak değil, adaletin maliyetini karşılamaktır. Bir tek kişi dahi dışarıda kalmaksızın herkesin hakkının tastamam verilmesi için en yüksek düzeyde çabanın ve hassasiyetin gösterilmesi gerektiğine inanıyoruz. Bu hassasiyeti göstermek; mazlum ve mağdurlara karşı borcumuz, tarihe ve geleceğe karşı ortak sorumluluğumuzdur.” Şeklinde konuştu.
Kadın Komisyonu Başkanı Yanar, Memur-Sen ve Kadınlar Komisyonu olarak; münhasıran ele alınıp ortak çalışma yapılması teklifiyle aşağıdaki öneri ve taleplerimizi kamuoyunun ve yetkililerin ilgisine sunduklarını belirtti. (Haber- Fotoğraf : Umut IŞIK)