Birlik olarak 32 tane alım merkezlerinin olduğunu belirten Suiçmez, “Biz toplarken sütleri soğutma merkezlerimize herkesten üye bazında yani üretici bazında küçük tüpler, steril tüpler halinde herkesin getirdiği sütten ister 5 litre süt getirsin isterse 155 litre süt getirsin bunların hepsinin numuneleri alınıyor” dedi. SÜTÜB Başkanı Suiçmez gazetecilerle bir araya gelerek açıklamalarda bulundu.
Haber: Umut IŞIK
Edirne’nin süt üreticileri birliği kontrolünden geçen yaklaşık 32 tane alım merkezlerinin olduğunu belirten Suiçmez, 2007 yılında faaliyete başladıklarını ve antibiyotikli sütün mücadelesini çok verdiklerini söyledi. Bu konuda sitemi rayına oturttuklarınım kaydeden Suiçmez, “Bizde antibiyotikli bir tek kilogram süt üretime gitmez. Kaldı ki yılda 1 vaka’ya o da bilinmeden rastlanır. Çünkü biz bununla ilgili çok eğitim verdik süreç içerisinde istisna ola durumlarda imha ediyoruz. Kanalizasyona döküyoruz. Oto kontrol sistemimiz var. Biz toplarken sütleri soğutma merkezlerimize herkesten üye bazında yani üretici bazında küçük tüpler, steril tüpler halinde herkesin getirdiği sütten ister 5 litre süt getirsin isterse 155 litre süt getirsin bunların hepsinin numuneleri alınıyor. Ayrı bir kaba konulup kazana dökülür soğuduktan sonra soğuk zincirle sanayi ye giderken tank kontrol edilir. Sadece antibiyotik değil farklı ilaçlarda olabilir. Ama en tehlikelisi antibiyotik bu kontroller bir maliyet gerektiriyor. Geçtiğimiz yıl 2018 yılında kontroller için test kitleri yurt dışından ithal geliyor. Ciddi bir maliyeti var. Geçtiğimiz yıl sadece bu test kitlerine Edirne süt üreticileri birliği 60 bin lira ödeme yaptık. Son derece sıkı kontrol ediyoruz. Kazanda antibiyotik kalıntısı ilaç kalıntısı olup olmadığına bakılıp daha sonra soğuk zincirle firmalara gider. Diyelim ki antibiyotik kalıntısı oldu. Anlamadan kaçtı süt bir şekilde. O süt imha edilir. Sonra tekrar alınan numunelere dönülür ve hangi üreticimizin hayvanında böyle bir uygulama var o üreticiyi de buluruz. Ve üreticiye hayvanlarında antibiyotik olduğunu söyleyebiliriz. Ve sütün parasını da üreticiden tahsil ederiz. Sütü imha ederiz asla piyasaya gitmez. Bunu her zaman söyledik defalarca açıklama yaptık. Özellikle kaynağı belli olmayan yerlerden süt almayın bakın sokak sütüne biz karşı değiliz. Sokak sütü de satılsın ama lütfen satıcının güvenilir olduğunu bilelim. Antibiyotikli sütü kokusundan anlayamazsınız anlamanız mümkün değil sadece aldığınız sütü kaynatıp yoğurt yapacaksınız. Mayalanmaz antibiyotikli süt İçtiğinizde anlayamazsınız. Antibiyotikli süt maya tutmaz neden antibiyotik mikrop öldürücüdür. Bakteri ve virüsü barındırmaz sütün içerisinde iyi bakteriler vardır. Faydalı bakterilerinde barınmasına izin vermiyor. Bu sebeple sütte mayalanma olmuyor. Anlamalıyız ki bu süt antibiyotiklidir. İnsan sağlığına zararlıdır. Şöyle zararlı direk bağışıklık sistemini etkiliyor. Çünkü hayvanın kilosuna göre antibiyotik vurulduğu için yüksek dozda vuruluyor insan vücudunun ağırlığını baz aldığınızda bağışıklık sistemini etkiliyor. Daha sonra zaman zaman rahatsızlanıyoruz. O zaman insana verilen antibiyotikler insan vücuduna faydası olmuyor. Edirne’de böyle bir şeyin olduğuna inanmıyorum” şeklinde konuştu.
BİRİNCİ ÖNCELİĞİMİZ İNSAN SAĞLIĞI
Suiçmez, “Ben Edirne’de olduğuna inanmam böyle bir şeyin. Trakya Bölgesi’ne bir şey diyemem. Ama Edirne Bölgesi’nde bizim firmalarımızın hepsi hassas, hepsi kontrollerini yapıyorlar. Kesinlikle inanmam ihtimalde vermem. Ama bu antibiyotikli sütü yapan firmada yakalandıysa en ağır şekilde cezalandırılması gerekir. Çünkü insan sağlığı ile hiç kimse oynayamaz. Biz bunun için ciddi paralar harcadık bu sistemi oturtana kadar. Bu işi bilen kişilere profesyonel eğitimler verdik. Bu antibiyotikle ilgili uzmanlarda getirdik. Bunların hepsi ile ilgili eğitimler verdik. Bizim üreticimizin hepsi bilinçli. Antibiyotiklerin çok çeşitleri var. 72 saatte hayvan vücudundan giden antibiyotikte var, 1 ay sürebilecek hayvan vücudunda kalan antibiyotikler var. Bunlar çok önemli. Zaten gelen veteriner arkadaşlarda o üreticiyi uyarıyor. Bu antibiyotiğin şu kadar süresi vardır diye. O yüzden dikkat etmek lazım. Antibiyotik tehlikeli bir şey. Edirne’de yerel fimalarımızda bu konuda çok hassas. Bizde Edirne Süt Üreticileri Birliği olarak birinci önceliğimiz insan sağlığı, hijyen ve bu kontroller. Kesinlikle bizden bir gram süt kontrol edilmeden asla piyasaya gitmez. Sokak sütçülerinde de olacağını bilmemiz lazım ama mutlaka bilmemiz lazım, kimden, hangi köyden getiriyorlar dikkat edelim. Tüketici bunu alırken kokusundan, tadından antibiyotikli olmasını anlaması mümkün değil. Yaklaşık olarak kullanıp atılan teskitin bir tanesi 7 buçuk 8 euro. Her gün bunlardan biz günlük 50 tane teskiti kullanıyoruz. Ciddi bir maliyet var ama önemli olan insan sağlığı. Çünkü tüketicinin böyle imkanı olmayacağı için tek anlayabileceği yoğurt mayalarsa maya tutmazsa antibiyotikliymiş diyebilir. Sütü kaynatarak anlayamazsın. Senede bizde bir kez ya rastlanır ya rastlanmaz. Biz bunu imha ediyoruz. Buraya kadar gelebilmek içinde çok uğraştık mücadele ettik, çok uğraştık. Bu konuda çok rahatız. Edirne üreticisi de çok hassas rahat olsun Edirneli. Edirne’de böyle bir şey olmaz” dedi.
Haber: Umut IŞIK
Edirne’nin süt üreticileri birliği kontrolünden geçen yaklaşık 32 tane alım merkezlerinin olduğunu belirten Suiçmez, 2007 yılında faaliyete başladıklarını ve antibiyotikli sütün mücadelesini çok verdiklerini söyledi. Bu konuda sitemi rayına oturttuklarınım kaydeden Suiçmez, “Bizde antibiyotikli bir tek kilogram süt üretime gitmez. Kaldı ki yılda 1 vaka’ya o da bilinmeden rastlanır. Çünkü biz bununla ilgili çok eğitim verdik süreç içerisinde istisna ola durumlarda imha ediyoruz. Kanalizasyona döküyoruz. Oto kontrol sistemimiz var. Biz toplarken sütleri soğutma merkezlerimize herkesten üye bazında yani üretici bazında küçük tüpler, steril tüpler halinde herkesin getirdiği sütten ister 5 litre süt getirsin isterse 155 litre süt getirsin bunların hepsinin numuneleri alınıyor. Ayrı bir kaba konulup kazana dökülür soğuduktan sonra soğuk zincirle sanayi ye giderken tank kontrol edilir. Sadece antibiyotik değil farklı ilaçlarda olabilir. Ama en tehlikelisi antibiyotik bu kontroller bir maliyet gerektiriyor. Geçtiğimiz yıl 2018 yılında kontroller için test kitleri yurt dışından ithal geliyor. Ciddi bir maliyeti var. Geçtiğimiz yıl sadece bu test kitlerine Edirne süt üreticileri birliği 60 bin lira ödeme yaptık. Son derece sıkı kontrol ediyoruz. Kazanda antibiyotik kalıntısı ilaç kalıntısı olup olmadığına bakılıp daha sonra soğuk zincirle firmalara gider. Diyelim ki antibiyotik kalıntısı oldu. Anlamadan kaçtı süt bir şekilde. O süt imha edilir. Sonra tekrar alınan numunelere dönülür ve hangi üreticimizin hayvanında böyle bir uygulama var o üreticiyi de buluruz. Ve üreticiye hayvanlarında antibiyotik olduğunu söyleyebiliriz. Ve sütün parasını da üreticiden tahsil ederiz. Sütü imha ederiz asla piyasaya gitmez. Bunu her zaman söyledik defalarca açıklama yaptık. Özellikle kaynağı belli olmayan yerlerden süt almayın bakın sokak sütüne biz karşı değiliz. Sokak sütü de satılsın ama lütfen satıcının güvenilir olduğunu bilelim. Antibiyotikli sütü kokusundan anlayamazsınız anlamanız mümkün değil sadece aldığınız sütü kaynatıp yoğurt yapacaksınız. Mayalanmaz antibiyotikli süt İçtiğinizde anlayamazsınız. Antibiyotikli süt maya tutmaz neden antibiyotik mikrop öldürücüdür. Bakteri ve virüsü barındırmaz sütün içerisinde iyi bakteriler vardır. Faydalı bakterilerinde barınmasına izin vermiyor. Bu sebeple sütte mayalanma olmuyor. Anlamalıyız ki bu süt antibiyotiklidir. İnsan sağlığına zararlıdır. Şöyle zararlı direk bağışıklık sistemini etkiliyor. Çünkü hayvanın kilosuna göre antibiyotik vurulduğu için yüksek dozda vuruluyor insan vücudunun ağırlığını baz aldığınızda bağışıklık sistemini etkiliyor. Daha sonra zaman zaman rahatsızlanıyoruz. O zaman insana verilen antibiyotikler insan vücuduna faydası olmuyor. Edirne’de böyle bir şeyin olduğuna inanmıyorum” şeklinde konuştu.
BİRİNCİ ÖNCELİĞİMİZ İNSAN SAĞLIĞI
Suiçmez, “Ben Edirne’de olduğuna inanmam böyle bir şeyin. Trakya Bölgesi’ne bir şey diyemem. Ama Edirne Bölgesi’nde bizim firmalarımızın hepsi hassas, hepsi kontrollerini yapıyorlar. Kesinlikle inanmam ihtimalde vermem. Ama bu antibiyotikli sütü yapan firmada yakalandıysa en ağır şekilde cezalandırılması gerekir. Çünkü insan sağlığı ile hiç kimse oynayamaz. Biz bunun için ciddi paralar harcadık bu sistemi oturtana kadar. Bu işi bilen kişilere profesyonel eğitimler verdik. Bu antibiyotikle ilgili uzmanlarda getirdik. Bunların hepsi ile ilgili eğitimler verdik. Bizim üreticimizin hepsi bilinçli. Antibiyotiklerin çok çeşitleri var. 72 saatte hayvan vücudundan giden antibiyotikte var, 1 ay sürebilecek hayvan vücudunda kalan antibiyotikler var. Bunlar çok önemli. Zaten gelen veteriner arkadaşlarda o üreticiyi uyarıyor. Bu antibiyotiğin şu kadar süresi vardır diye. O yüzden dikkat etmek lazım. Antibiyotik tehlikeli bir şey. Edirne’de yerel fimalarımızda bu konuda çok hassas. Bizde Edirne Süt Üreticileri Birliği olarak birinci önceliğimiz insan sağlığı, hijyen ve bu kontroller. Kesinlikle bizden bir gram süt kontrol edilmeden asla piyasaya gitmez. Sokak sütçülerinde de olacağını bilmemiz lazım ama mutlaka bilmemiz lazım, kimden, hangi köyden getiriyorlar dikkat edelim. Tüketici bunu alırken kokusundan, tadından antibiyotikli olmasını anlaması mümkün değil. Yaklaşık olarak kullanıp atılan teskitin bir tanesi 7 buçuk 8 euro. Her gün bunlardan biz günlük 50 tane teskiti kullanıyoruz. Ciddi bir maliyet var ama önemli olan insan sağlığı. Çünkü tüketicinin böyle imkanı olmayacağı için tek anlayabileceği yoğurt mayalarsa maya tutmazsa antibiyotikliymiş diyebilir. Sütü kaynatarak anlayamazsın. Senede bizde bir kez ya rastlanır ya rastlanmaz. Biz bunu imha ediyoruz. Buraya kadar gelebilmek içinde çok uğraştık mücadele ettik, çok uğraştık. Bu konuda çok rahatız. Edirne üreticisi de çok hassas rahat olsun Edirneli. Edirne’de böyle bir şey olmaz” dedi.