Haber: Hatice ÖZSOY
Vatandaşların yardımlarıyla 2018 yılında yapımına başlanan cami için inşat kısmının yüzde 80’inin bittiğini belirten Bülbül, caminin Karaağaçta bulunan Timurtaş Camii'den sonra merkeze en uzak Cami olacağının altını çizdi. Sosyal yaşam alanının fazla olmadığı düşünülse de caminin oldukça geniş kitleye hitap edeceğini söyleyen Bülbül, alanda Adalet Bakanlığının 150’ye yakın lojmanı, borsa binasının, cezaevinin ve Mezbahanın olduğunu vurguladı.
Bülbül, caminin taban alanının 900 metrekare, ikinci katınınsa 750 metrekare olduğunu belirterek Merkez’de bulunan en büyük cami olacağını dile getirdi.
Cami inşasında Osmanlı Mimarisinden esinlenildiğini belirten Bülbül, Selimiye Camii’nin örnek alındığını ve mini bir Selimiye Camii inşa etmeye çalıştıklarını dile getirdi.
Bülbül, caminin yaklaşık 2 bin kişiye kapalı alanda namaz kılma imkanı sağlayacağını söylerken aynı zamanda sadece ibadethane değil, mahkumların sosyal ve psikolojik olarak eğitileceği çok yönlü bir eğitim alanı olarak da düşünülmesi gerektiğini söyledi. Mahkumlara manevi değer katmayı amaçlayarak vicdanlarında fren oluşturmak istediklerini söyleyen Bülbül, caminin bitmesinin halktan gelen yardımlara bağlı olduğunun altını çizdi.
Bülbül, “Namazgâh Ovası Camii’nin yapılışıyla ilgili bilgilendirmelerde bulunmak istiyorum. Dernek kuruluş aşaması 2015 yılının sonlarına dayanıyor. Derneğin kuruluşunun ardından da yaklaşık 2 yıl içerisinde resmi prosedürler ne gerektiriyorsa onları tamamladıktan sonra, 2018 yılında temel atıldı. O zamanki yaklaşık maliyet hesaplandığında 7 milyona yakın bir rakam çıkmıştı. Fakat fiyatlarda her gün değişiklikler yaşanıyor şuan yaklaşık olarak değişiklikler yaşanabilir. 2018 yılından bu zamana kadar kaba inşaat olarak tabir ettiğimiz camimizin yüzde 80’ine yakını tamamlandı. Şuanda ana kubbenin kemerine gelindi. Akabinde kubbenin yapımı başlayıp tamamlanacak. Böylelikle camimizin beton dediğimiz kısmı bitmiş olacak. Camimizin alanı 750 metrekare olacak, taban alanı 900 metrekaredir. Yani yeni yapılan camiler içerisinde en büyük cami. Örnek olarak Selimiye Camii minyatüründedir. Baktığımız zaman aynı Selimiye Cami yapısında olacaktır. Şuanda inşaat aşamasında yapıldıktan sonra tabii ki daha net ortaya çıkacaktır. Merkeze uzaklığı aşağı yukarı 2 kilometre civarında olacak. Burada 130 adet lojman bulunmaktadır. Daha da tamamlanacak ve 150’ye yakın lojman olacak burada. Her aileyi 4 kişiden hesapladığımızda aşağı yukarı 400 kişilik bir yaşam alanı olacak burası. Bunun yanında borsamız burada hareketlilik ve nüfusun olduğu bir yer burası. Biz burada bu sıkıntıyı gidermek için devlet büyüklerimiz karar verdiler. Bizde bu camiyi halkımızın destek ve bağışlarıyla yapmaya devam ediyoruz. Proje olarak Osmanlı Mimarisini seçtik, çünkü uzaktan bakıldığı zaman tarihimizi göstersin istedik. Uzaktan bakıldığında Selimiye’ye benzetmeye çalıştık fakat tabii ki Selimiye’yle yarışacak halimiz yok. Biz buraya Namazgâh Ovası ismini şuradan verdik. O bölgeyi araştırdık baktık ki Tunca Köprüsünden Mezbaha tesislerine kadar, borsayı geçtikten sonra ki kısımda dâhil. Bu ovaya Namazgâh Ovası ismi verilmiş zamanında. Tarihimize baktığımızda da ecdadımız askerini burada açık alanda hazırlamış, namaz kılınmış ve İstanbul’u fetih etmişler. Nokta kadar dahi olsa buraya ecdadımızdan bir not düşmek istedik. Ana kubbemiz var, yarım hilal kubbelerimiz var, üç kapımız var. Zeminde 900 metrekare ikinci katta 750 metrekare alanımız var. Bu şekliyle toplamda yaklaşık 2 bin kişiye yakın iç alanda namaz kılma alanı bulunuyor. Burasını sadece ibadet olarak düşünmeyin, burada eğitimler yapılacak. Hükümlülerimiz için sosyolojik, psikolojik eğitimler yapılacak. Buradan çıkıp giden hükümlü arkadaşlarımız memleketlerinde tekrar suç işlemeyecek. Vicdanlarında bir fren olsun istiyoruz. Amacımız onlara manevi değerleri katmak. Şuanda camimize atanmış bir imam var ve namaz kılınabiliyor. Alan ufak sadece, bizim hedefimiz ana kubbeyi biran önce bitirmek, yapımının tamamlanması da halkın yardımlarına bağlı. Ana kubbeyi kapattıktan sonra yarı bodrum kat dediğimiz yeri biran önce önümüzdeki Ramazan ayında ibadete açmak istiyoruz” dedi.
Vatandaşların yardımlarıyla 2018 yılında yapımına başlanan cami için inşat kısmının yüzde 80’inin bittiğini belirten Bülbül, caminin Karaağaçta bulunan Timurtaş Camii'den sonra merkeze en uzak Cami olacağının altını çizdi. Sosyal yaşam alanının fazla olmadığı düşünülse de caminin oldukça geniş kitleye hitap edeceğini söyleyen Bülbül, alanda Adalet Bakanlığının 150’ye yakın lojmanı, borsa binasının, cezaevinin ve Mezbahanın olduğunu vurguladı.
Bülbül, caminin taban alanının 900 metrekare, ikinci katınınsa 750 metrekare olduğunu belirterek Merkez’de bulunan en büyük cami olacağını dile getirdi.
Cami inşasında Osmanlı Mimarisinden esinlenildiğini belirten Bülbül, Selimiye Camii’nin örnek alındığını ve mini bir Selimiye Camii inşa etmeye çalıştıklarını dile getirdi.
Bülbül, caminin yaklaşık 2 bin kişiye kapalı alanda namaz kılma imkanı sağlayacağını söylerken aynı zamanda sadece ibadethane değil, mahkumların sosyal ve psikolojik olarak eğitileceği çok yönlü bir eğitim alanı olarak da düşünülmesi gerektiğini söyledi. Mahkumlara manevi değer katmayı amaçlayarak vicdanlarında fren oluşturmak istediklerini söyleyen Bülbül, caminin bitmesinin halktan gelen yardımlara bağlı olduğunun altını çizdi.
Bülbül, “Namazgâh Ovası Camii’nin yapılışıyla ilgili bilgilendirmelerde bulunmak istiyorum. Dernek kuruluş aşaması 2015 yılının sonlarına dayanıyor. Derneğin kuruluşunun ardından da yaklaşık 2 yıl içerisinde resmi prosedürler ne gerektiriyorsa onları tamamladıktan sonra, 2018 yılında temel atıldı. O zamanki yaklaşık maliyet hesaplandığında 7 milyona yakın bir rakam çıkmıştı. Fakat fiyatlarda her gün değişiklikler yaşanıyor şuan yaklaşık olarak değişiklikler yaşanabilir. 2018 yılından bu zamana kadar kaba inşaat olarak tabir ettiğimiz camimizin yüzde 80’ine yakını tamamlandı. Şuanda ana kubbenin kemerine gelindi. Akabinde kubbenin yapımı başlayıp tamamlanacak. Böylelikle camimizin beton dediğimiz kısmı bitmiş olacak. Camimizin alanı 750 metrekare olacak, taban alanı 900 metrekaredir. Yani yeni yapılan camiler içerisinde en büyük cami. Örnek olarak Selimiye Camii minyatüründedir. Baktığımız zaman aynı Selimiye Cami yapısında olacaktır. Şuanda inşaat aşamasında yapıldıktan sonra tabii ki daha net ortaya çıkacaktır. Merkeze uzaklığı aşağı yukarı 2 kilometre civarında olacak. Burada 130 adet lojman bulunmaktadır. Daha da tamamlanacak ve 150’ye yakın lojman olacak burada. Her aileyi 4 kişiden hesapladığımızda aşağı yukarı 400 kişilik bir yaşam alanı olacak burası. Bunun yanında borsamız burada hareketlilik ve nüfusun olduğu bir yer burası. Biz burada bu sıkıntıyı gidermek için devlet büyüklerimiz karar verdiler. Bizde bu camiyi halkımızın destek ve bağışlarıyla yapmaya devam ediyoruz. Proje olarak Osmanlı Mimarisini seçtik, çünkü uzaktan bakıldığı zaman tarihimizi göstersin istedik. Uzaktan bakıldığında Selimiye’ye benzetmeye çalıştık fakat tabii ki Selimiye’yle yarışacak halimiz yok. Biz buraya Namazgâh Ovası ismini şuradan verdik. O bölgeyi araştırdık baktık ki Tunca Köprüsünden Mezbaha tesislerine kadar, borsayı geçtikten sonra ki kısımda dâhil. Bu ovaya Namazgâh Ovası ismi verilmiş zamanında. Tarihimize baktığımızda da ecdadımız askerini burada açık alanda hazırlamış, namaz kılınmış ve İstanbul’u fetih etmişler. Nokta kadar dahi olsa buraya ecdadımızdan bir not düşmek istedik. Ana kubbemiz var, yarım hilal kubbelerimiz var, üç kapımız var. Zeminde 900 metrekare ikinci katta 750 metrekare alanımız var. Bu şekliyle toplamda yaklaşık 2 bin kişiye yakın iç alanda namaz kılma alanı bulunuyor. Burasını sadece ibadet olarak düşünmeyin, burada eğitimler yapılacak. Hükümlülerimiz için sosyolojik, psikolojik eğitimler yapılacak. Buradan çıkıp giden hükümlü arkadaşlarımız memleketlerinde tekrar suç işlemeyecek. Vicdanlarında bir fren olsun istiyoruz. Amacımız onlara manevi değerleri katmak. Şuanda camimize atanmış bir imam var ve namaz kılınabiliyor. Alan ufak sadece, bizim hedefimiz ana kubbeyi biran önce bitirmek, yapımının tamamlanması da halkın yardımlarına bağlı. Ana kubbeyi kapattıktan sonra yarı bodrum kat dediğimiz yeri biran önce önümüzdeki Ramazan ayında ibadete açmak istiyoruz” dedi.