İstanbul sözleşmesi üzerinden iktidara yüklenen Nazlıaka, İstanbul Sözleşmesi’nin önleyici ve koruyucu tedbirler alma yönünde çok ciddi bir yaptırım gücü olduğunu belirterek, “işte biz bu nedenle, 6284’ün tek başına yeterli olmadığını, İstanbul Sözleşmesinin vazgeçilmez olduğunu bir kez daha vurguluyoruz” dedi.
Edirne’de bulunan Aylin Nazlıaka, gazetecilerin sorularını yanıtladı. Nazlıaka, “Bugün de gene gündemimizde bir 16 yaşındaki evladımızın katledilerek yaşamını kaybetmesi var. 16 yaşındaki Beyza Doğan’ın ailesi ile kadın kolları olarak temas kurduk. Ve caninin 3 yıldır Beyza’yı takip ettiğini, ailenin bu nedenle Bağcılarda otururken Bahçelievlere taşındığını tam 35 kez şikayette bulunduğunu ve Beyza üzerinde koruma kararı olduğunu çok net bir şekilde aileden de öğrendik. Dolayısıyla devlet bir kez daha bir kişiyi, bir çocuğu, bir insanı koruyamadı. Aynı şey birkaç gün önce kaybettiğimiz Ezgi adındaki kız kardeşimiz için de geçerli. Dün de onun annesiyle konuştum. Ve annesi adeta yakararak ‘Artık bu son olsun. Başka kadınlar katledilmesin.” Dedi.
“İSTANBUL SÖZLEŞMESİ UYGULAMADA OLSAYDI, EZGİ’NİN DE, DOĞAN’IN DA HAYATTA OLABİLİRDİ”
Nazlıaka “Evet, iktidar diyor ki; ‘İstanbul Sözleşmesini feshettik.’ Ama 6284 nolu yasa uygulamada. Oysa ki 6284 nolu yasa katliam gerçekleştikten sonraki süreci ancak ve ancak inşa etmede bize yardımcı oluyor. Oysa ki, İstanbul Sözleşmesi’nin önleyici ve koruyucu tedbirler alma yönünde çok ciddi bir yaptırım gücü vardı. işte biz bu nedenle, 6284’ün tek başına yeterli olmadığını, İstanbul Sözleşmesinin vazgeçilmez olduğunu ve bugün İstanbul Sözleşmesi uygulamada olsaydı. Ezgi’nin de, Beyza Doğan’ın da ve en az sözleşmenin fesih tarihinden bu yana katledilen yüzlerce kız kardeşimizin de hayatta olacağını savunuyoruz. Ve buradan bir kez daha haykırıyoruz; ‘İstanbul Sözleşmesinden vazgeçmedik, vazgeçmiyoruz.” Diye konuştu.
“İKTİDARA GELİP 24 SAAT İÇERİSİNDE İSTANBUL SÖZLEŞMESİNİ YENİDEN UYGULAMAYA KOYACAĞIZ”
Nazlıaka, “Genel Başkanımızın da sıkça söylediği gibi ilk seçimlerden sonra iktidara gelip 24 saat içerisinde İstanbul Sözleşmesini yeniden uygulamaya koyacağız. Ama bütün bu adaletsizliklerin peşini bırakmayacağız. Beyza Doğan 16 yaşında katledilirken halen, ‘Çocuğun bir başvurusu yoktu.’ Deniliyor. Adı üstünde, bu kişi bir çocuk. Ama şu anda çocuğun rızasından bahseden bir Adalet Bakanı tarafından bahseden yönetildiğimiz bir ülkede, bu cümleleri duymak ne yazık ki bizi şaşırtmıyor. Bizi çok incitiyor, yüreğimizi zedeliyor, yüreğimizi yakıyor ama şaşırtmıyor. İşte o yüzden eşit, adil, özgür ve herkesin tok olduğu günleri kucaklamak için ‘Bir an önce sandık’ diyoruz. Ve bir an önce İstanbul Sözleşmesini yeniden uygulamaya sokmak istiyoruz.” İfadelerini kullandı.
“SON BULSUN İSTİYORUZ, CANIMIZ YANIYOR”
CHP Kadın Kolları Genel Başkan Yardımcısı Çiğdem Gegeoğlu, “Maalesef bir canı daha göz göre göre yitirdik. Artık bunlar bitsin istiyoruz. Son bulsun istiyoruz. Canımız yanıyor. İl seçimde biz biliyoruz ki, kız kardeşlerimiz, kadınlar sandıkta bunun hesabını gerçekten soracaklar. Çünkü artık canımızın yanmasının ötesine gitti” diye konuştu. (Haber : Gülşah AK)
Edirne’de bulunan Aylin Nazlıaka, gazetecilerin sorularını yanıtladı. Nazlıaka, “Bugün de gene gündemimizde bir 16 yaşındaki evladımızın katledilerek yaşamını kaybetmesi var. 16 yaşındaki Beyza Doğan’ın ailesi ile kadın kolları olarak temas kurduk. Ve caninin 3 yıldır Beyza’yı takip ettiğini, ailenin bu nedenle Bağcılarda otururken Bahçelievlere taşındığını tam 35 kez şikayette bulunduğunu ve Beyza üzerinde koruma kararı olduğunu çok net bir şekilde aileden de öğrendik. Dolayısıyla devlet bir kez daha bir kişiyi, bir çocuğu, bir insanı koruyamadı. Aynı şey birkaç gün önce kaybettiğimiz Ezgi adındaki kız kardeşimiz için de geçerli. Dün de onun annesiyle konuştum. Ve annesi adeta yakararak ‘Artık bu son olsun. Başka kadınlar katledilmesin.” Dedi.
“İSTANBUL SÖZLEŞMESİ UYGULAMADA OLSAYDI, EZGİ’NİN DE, DOĞAN’IN DA HAYATTA OLABİLİRDİ”
Nazlıaka “Evet, iktidar diyor ki; ‘İstanbul Sözleşmesini feshettik.’ Ama 6284 nolu yasa uygulamada. Oysa ki 6284 nolu yasa katliam gerçekleştikten sonraki süreci ancak ve ancak inşa etmede bize yardımcı oluyor. Oysa ki, İstanbul Sözleşmesi’nin önleyici ve koruyucu tedbirler alma yönünde çok ciddi bir yaptırım gücü vardı. işte biz bu nedenle, 6284’ün tek başına yeterli olmadığını, İstanbul Sözleşmesinin vazgeçilmez olduğunu ve bugün İstanbul Sözleşmesi uygulamada olsaydı. Ezgi’nin de, Beyza Doğan’ın da ve en az sözleşmenin fesih tarihinden bu yana katledilen yüzlerce kız kardeşimizin de hayatta olacağını savunuyoruz. Ve buradan bir kez daha haykırıyoruz; ‘İstanbul Sözleşmesinden vazgeçmedik, vazgeçmiyoruz.” Diye konuştu.
“İKTİDARA GELİP 24 SAAT İÇERİSİNDE İSTANBUL SÖZLEŞMESİNİ YENİDEN UYGULAMAYA KOYACAĞIZ”
Nazlıaka, “Genel Başkanımızın da sıkça söylediği gibi ilk seçimlerden sonra iktidara gelip 24 saat içerisinde İstanbul Sözleşmesini yeniden uygulamaya koyacağız. Ama bütün bu adaletsizliklerin peşini bırakmayacağız. Beyza Doğan 16 yaşında katledilirken halen, ‘Çocuğun bir başvurusu yoktu.’ Deniliyor. Adı üstünde, bu kişi bir çocuk. Ama şu anda çocuğun rızasından bahseden bir Adalet Bakanı tarafından bahseden yönetildiğimiz bir ülkede, bu cümleleri duymak ne yazık ki bizi şaşırtmıyor. Bizi çok incitiyor, yüreğimizi zedeliyor, yüreğimizi yakıyor ama şaşırtmıyor. İşte o yüzden eşit, adil, özgür ve herkesin tok olduğu günleri kucaklamak için ‘Bir an önce sandık’ diyoruz. Ve bir an önce İstanbul Sözleşmesini yeniden uygulamaya sokmak istiyoruz.” İfadelerini kullandı.
“SON BULSUN İSTİYORUZ, CANIMIZ YANIYOR”
CHP Kadın Kolları Genel Başkan Yardımcısı Çiğdem Gegeoğlu, “Maalesef bir canı daha göz göre göre yitirdik. Artık bunlar bitsin istiyoruz. Son bulsun istiyoruz. Canımız yanıyor. İl seçimde biz biliyoruz ki, kız kardeşlerimiz, kadınlar sandıkta bunun hesabını gerçekten soracaklar. Çünkü artık canımızın yanmasının ötesine gitti” diye konuştu. (Haber : Gülşah AK)