Edirne’nin huzurlu ve yaşanabilir bir şehir olduğu görüşünde birleşen vatandaşlar, hizmetler konusunda kısmen yetersizlik yaşandığını kaydetti. Huzurlu bir kent olmasının yanında Edirne’de ufak tefek sorunların da olduğunu söyleyen bazı vatandaşlar ise çözüm sürecinde yetkili kurumların hızlı davranmaları gerektiğinin altı çizildi.
Haber-Fotoğraf: Hatice ÖZSOY
Arka arkaya yapılan hizmetlerden bahseden Orhan Göksu, kaldırımlardaki çalışmalar, yol çalışmaları, değişen ETUS güzergâhlarının olumlu değişiklikler olduğunu söyleyerek, “Edirne’de benim gözlemlediğim kadarıyla ulaşımdaki yeni yapılanma güzel oldu. Güzergâhların kötü olduğu söyleniyor, fakat bazı hatların ara sokaklara girişleri kaldırıldı insanlar yürümek zorunda kaldıkları için kötü diyorlar, fakat gayet güzel oldu. Belediyenin acaba kendi otobüsleri olamaz mı? Diye düşünüyorum bazen. Bizler emekliyiz bizim için sorun yok. Fakat bazı arkadaşlardan duydum mantıklı geldi. Günü belli saatlerinde özellikle sabah ve akşam saatlerinde işe giderken ve dönerken belediyenin uzun araçları devreye girse ve yoğunluğu azaltsa güzel olabilir. Bir dönem yollar bozuktu, fakat şuan yollarda bir sıkıntı yok. Bir bozukluk oluyor hemen düzeltiliyor, müdahalede geç kalınmıyor hiç. Özellikle sosyal medya üzerinden veya direk belediyeye gidilip şikâyette bulunan vatandaşların çözüm süreci hızlı işliyor. Ellerinden geleni belediye hemen yapıyor. Kaldırımlarda yenilemeler yapıldı yakın zamanda, engelli kullanımına ve standartlara uygun kaldırımlar haline geldi. Ben uzun süre İstanbul’da yaşadım. 15 senedir Edirne’deyim. Doğalgaz çalışmaları oluyordu yol çalışmaları oluyordu, yollar kepaze durumdaydı. İnsanlar mahvoluyordu. Burada öyle değil sorun çözüm süreci olabildiğince hızlı. Burası yaşanacak güzel ve sakin bir şehir. Daha ne olsun, iyinin iyisi mutlaka vardır. Ama şehrimiz birçok şehre göre çok güzel. Sabahları bakıyorum insanlar güzelce işlerine gidiyor akşam çıkıyor. Bir koşturma bir kargaşa yok. Burası büyük şehirler gibi değil, belediyenin kapısını çalınca adamlarla birebir görüşebiliyorsun, kahve dedikodusuna gerek yok. Derdin varsa git söyle, eğer çözmezlerse çözmediler dersin, ama çözülüyor da” dedi.
“EDİRNE’YE FABRİKA GELMESİ ŞART”
Edirne’nin çok güzel bir şehir olduğunu söyleyen Hayriye Güven, iş imkanının arttırılması için fabrika gelmesi gerektiğini söyledi.
Güven, “Edirne birçok güzelliği içerisinde barındırıyor. En önemlileri tabii ki tarihi eserlerimiz. Sahip çıkılması ve geleceğe aktarılması için çaba sarf edilmesi gerekiyor. Geçtiğimi aylarda Meriç ve Tunca Köprüsü restorasyonu yapıldı. Bir süre trafiğe kapandı çok sorun oldu. Fakat yapılması gereken bir işlemdi, artık fazla zarar görmüş durumdaydı. Bu ve bunun gibi çalışmalarla tarihimizi yaşatıyor ve geleceğe aktarıyoruz. Genel olarak bakıldığında birçok değişikliğe ihtiyacı var belki şehrin, ama bunlar düşünüp harekete geçirilecek çalışmalar olmuyor genelde. Üzerinde çalışılması ve uygulama aşamasında incelemelerin yapılması gereken şeyler. Zaman alması normal, gözle görülen çöpler çukurlar oluyor sorunumuz sadece onlar. Görüntü kirliliği ne kadar güzel şehir olsa da insanı soğutuyor. Birde iş imkânının daha fazla olması için çalışılmalı. Buraya bir fabrikanın gelmesi şart” dedi.
“EDİRNE TÜRKİYE’NİN EN GÜZEL ŞEHİRLERİNDEN BİRİ FAKAT…”
Edirne’nin Türkiye’nin en güzel şehirlerinden biri olduğunu söyleyen Recep İşbilen, şuanda Edirne’nin geri kalmış durumda olduğunu ve daha iyi olabileceğini söyledi.
İşbilen, “Edirne Türkiye’nin en güzel şehirlerinden biri, fakat biraz geri kaldık daha iyi olabilirdi. Genele bakıldığında çok pahalı bir şehir. Öğrenciler burada, Yunan-Bulgar turistler geliyor. Daha iyi olabilecekken olduğu yerde sayıyor. Yunan-Bulgar olmasa Edirne ekonomisi çöker. Bugün Kırklareli bizden daha iyi durumda, burada tarihi eserlerimiz var. Kültürümüzün en yoğun yaşandığı şehir Türkiye genelinde, onların kıymeti biliniyor en azından. Tarihimizle buraya her hafta sonu hem yerli hem yabancı turist çekiyoruz. Süloğlu Domurcalı köyünde yaşıyordum ben, 10 senedir merkezindeyim. Ben 70 yaşındayım evlatlarımız, torunlarımız için üzülüyoruz biz. Ulaşım konusunda biz 65 yaş üstü kart kullanıyoruz. Ücretsiz biniyoruz sağ olsunlar öyle bir imkânımız var. Ama otobüs şoförleri bizleri pek sevmiyor. Bilerek durmazlık yapıyorlar bazen. Büyük şehirler böyle değil. Orada huzursuzlukta çok kavga gürültü de çok. Burada öyle değil. Trakya’nın insanı güzel insanlardır” dedi.
“SELİMİYE’YE YETERİNCE İLGİ GÖSTERİLMİYOR”
Edirne’nin tarihi zenginliklerine yeterince ilgi gösterilmediğini söyleyen Enver Çavuş, yerli ve yabancı birçok turistin Edirne’de ağırlandığını vurgulayarak daha iyi olabileceğini dile getirdi.
Çavuş, “Buraya her ay yüzlerce turist geliyor. Tarihi kültürü çok güzel ve çok önemli bir şehir, fakat en güzel tarihi eserlerimizden biri Selimiye Camii’nin önü pis, yeterince ilgi gösterilmiyor. Özellikle orada kuşyemi satanlar insanları rahatsız edecek duruma geliyorlar. Herkes ekmeğinin peşinde fakat oraya gelip kimsenin kimseyi rahatsız etmeye hakkı yok. Ne vergi veriyorlar ne yer parası. Bunlara izin verilmemesi gerekiyor. Edirne’yi yönetenlerin başında Vali var Belediye Başkanı var. Saraçlar Caddesinde insanlar köpekten yürüyemiyor korkusundan. Hayvanlar aç olduğu için saldırgan davranıyorlar. Barınağa alınması gerekiyor. Sınır şehri olmanın avantajları var tabii ki, önemli olan bunları kullanmak. Edirne’de yeterince kullanıyor mu bilmem ama kullanıyor. Onlar olmasa ekonomimiz çok bozuk olurdu. Yerli turist konusunda da iyiyiz, Türkiye’nin dört bir yanından yerli turlar geliyor hafta sonları.
“ÖNEMLİ OLAN GÜVEN VE ŞEHRİN KALKINMASI”
Edirne’nin güvenli bir şehir olduğunu söyleyen Sadık Çavuş, Edirne’nin sınır şehri olmanın avantajını yaşadığını belirtti.
Çavuş, “Her şehirde olduğu gibi Edirne’de de eksiklikler vardır. Bizim için önemli olan güven ve şehrin kalkınması. Edirne güvenli bir şehir, çocuğun sokakta rahatça oynayabiliyor, bu önemli. Yabancı turistin çok olması bizim için avantaj. Ulaşımda sorunumuz oluyor bazen. Bizler yaşlıyız, devletin bize verdiği 65 yaş üstü kartları kullanıyoruz. Ama şoförler tarafından pek hoş karşılanmıyoruz. Aslında yapılan bir anlaşma var ortada ama bizde anlamıyoruz. Kaçak binmeye çalışıyormuşuz gibi davranıyorlar. Ya da hiç almıyorlar arabalarına. Altyapı sorunumuz vardı, başlandı şuan ne durumda tabi bilemiyorum. Daha güzel olabilecek birçok şey var. Zamanla düzelir inşallah” dedi.