Atatürkçü Düşünce Derneği(ADD) Edirne Şubesi, 1933 Üniversite Reformunun 91’inci yılı dolayısı ile mesaj yayımlayarak, “En hakiki yol gösterici ilimdir, fendir. İlim ve fennin dışında yol gösterici aramak gaflettir, cehalettir, dalalettir” sözünü ilke edinmemiz gerektiğinin bilinmesini istiyoruz” denildi.
ADD Edirne Şubesi 91’inci yılına giren Üniversite Reformu hakkında basın açıklamasında bulundu. yazılı olarak yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“Bugünkü İstanbul Üniversitesi'nin çekirdeğini meydana getiren Darülfünun-i şahane, 15 Ağustos 1900'de kuruldu. Medreseden ayrı bir kurum olduğunu ortaya koyması için o günün şartlarında Darülfünun (Fenler evi) adı özellikle seçilmiştir. Darülfünün, Arapça “dar” ve “fünun” sözcüklerinden türetilmiş, "üniversite" anlamında kullanılan bir sözcüktür.
Cumhuriyet, eğitim-öğretim devrimi için gerekli altyapı değişikliklerini yapmış, Tevhid-i Tedrisat Kanunu’nu çıkartmış, eski sistem yerini ilk-orta-lise eğitimine bırakmıştı. Darüfünun’un kendini ıslah edeceği düşünüldüğü için ona ilişilmedi. Tüzel kişilik ve bilimsel özgürlük verildi. Ancak bu kurum ülkede olan bitene gözlerini kapatmış gibiydi. Dönemin Maarif Vekili Reşit Galip Bey şöyle diyordu:
"Memlekette, siyasi, toplumsal büyük devrimler oldu. Darülfünun bunlardan habersiz görünüyordu. Hukukta radikal değişiklikler oldu. Darülfünun yalnız yeni kanunları öğrenim programına almakla yetindi. Harf Devrimi oldu. Öz dil hareketi başladı. Darülfünun hiç tınmadı. İstanbul Darülfünun’u artık durmuştu. Kendi içine kapanmıştı."
Atatürk’ün önderliğinde Cumhuriyet’in 10. yılında üniversite reformu yapılır. Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından alınan kararla, 31 Temmuz 1933’te kapatılan Darülfünun’un yerine 1 Ağustos 1933’te İstanbul Üniversitesi kurulur. İstanbul Üniversitesi, Kasım ayında Türkiye’nin “ilk ve tek üniversitesi” olarak eğitim vermeye başlar.Türkiye’nin ilk yüksekokulu olan Darülfünun’un 31 Temmuz 1933 tarihinde kapatılarak yerine İstanbul Üniversitesi adıyla yeni bir yükseköğretim kurumu oluşturulması Türk eğitim tarihinde yeni bir sayfa açar.
Bilimsel gelişmeleri ne kadar çabuk idrak edersek gelişmiş medeni dünyaya o kadar çabuk uyum sağlamış oluruz. Büyük önder Mustafa Kemal Atatürk “Hayatta en hakiki mürşit ilimdir” sözüyle Türk Milletine “Bilimin yol göstericiliğinden uzaklaşmayın” mesajı vermiştir. Tarihte yok olan birçok devlet bu bakış açısından uzak kaldığı için gerçek anlamıyla büyük devlet olarak kalamamış veya yok olmuştur.”(Haber Merkezi)