Haber: Hatice ÖZSOY
Kararın görüşülmeye başlamadan önce hala düzeltilmesine imkân olduğunu söyleyen Cengiz, 399 sayılı KHK kapsamında çalışanların, çeşitli kanunlara tabi olarak İdari Hizmet Sözleşmeli çalışanların, TRT’ de olduğu gibi kadro karşılığı çalışan sözleşmeli personellerin, taşeronların ve 657 sayılı kanuna tabi devlet memurlarının üzerindeki vergi yükünü hafifletmeyeceğini söyledi.
Anayasada belirtildiği üzere herkesin mali gücüne göre ödemekle yükümlü olmasına rağmen daha maaşını almadan elinden alınan yüksek vergiler yüzünden çalışanların mağdur edildiğini söyleyen Cengiz, “
Anayasamızın ‘Vergi Ödevi’ başlıklı 73'üncü maddesinde “Herkes, kamu giderlerini karşılamak üzere, mali gücüne göre, vergi ödemekle yükümlüdür” demesine rağmen, ülkede toplanan vergilerin azımsanmayacak ciddi bir kısmı çalışanlardan alınan dolaylı ve doğrudan vergilerden oluşmaktadır. Hatta verginin en kolay tahsil edildiği kesim kamu çalışanları olmaktadır. 399 sayılı KHK kapsamında ve çeşitli kanunlara göre İdari Hizmet Sözleşmesi ile çalışanlar,TRT’ de çalışan Kadro karşılığı sözleşmeli personeller,diğer devlet memurlarından farklı olarak Gelir Vergilerini net ellerine geçen maaş üzerinden değil kaba haliyle ifade etmek gerekirse brüt maaşları üzerinden yani ellerine geçmeyen para üzerinden ödemektedirler. Bunun sonucu olarak Ocak ayı maaşlarından yüzde 15 gelir vergisi kesilirken, nisan ayında yüzde 20, Eylül ayında ise yüzde 27 gelir vergi kesintisiyle ocak maaşlarından 1000 lira daha düşük maaş alır hale getirilmekte ve yıllık 8 bin 10 bin lira vergi ödemektedirler. Bu durum sayıları kamuda 100 bin kişi civarında olan bu çalışanları derinden üzmektedir. Bir yandan enflasyon diğer yandan alınan vergiler ile alım gücü düşen kamu çalışanları geçinemez hale düşmekte ve zaten yoksulluk sınırında olan maaşları açlık sınırı altında kalmaktadır” dedi.
“KAMU ÇALIŞANI DEVLETİN VATANDAŞLARINA ULAŞAN MERHAMETLİ ELİ VE GÜLEN YÜZÜ, AYDIN VE EĞİTİMLİ TABAKASIDIR”
Kamu çalışanlarının üretime kattıkları katma değer ile devletin gelişmesine katkı sunduğunu belirten Cengiz, “kamu çalışanı devletin vatandaşlarına ulaşan merhametli eli ve gülen yüzü, aydın ve eğitimli tabakasıdır” dedi.
Cengiz, “Unutulmamalıdır ki Kamu çalışanının mali ve sosyal gücü, devletin gücüdür. Kamu görevlilerinin maaşlarının arttırılacağı zaman maliye bütçesinin zorlandığı söylenirken, bu çalışanlardan vergi alırken ise patronlardan daha çok vergi alındığı, vergi almanın en kolay yolu olarak görüldüğü düşündürücüdür. Bu hali ile mevcut vergi kanunun adil olmadığı, devletin adalet ilkesine yakışmadığı, memurdan alınan verginin, kuyumcudan, galericiden, işletme sahiplerinden katbekat fazla olduğu kanunun hak ve hukuktan bahsedemeyeceği açıktır. Adil bir vergi sisteminin olmadığı ülkelerde gelişmişlik ve kalkınmadan söz edilemez. Bu gün bu yanlışların düzeltilmesi için bir adım atma imkânı olanlar, vatandaşına yakışır bir yönetim isteği içinde olanlar, kamu çalışanını hak ettiği refah seviyesine çıkarmak isteyen siyasilerin önünde bulunan vergi tasarısı ile bir imkân olduğunu ve bu imkânın iyi değerlendirilmesini istiyoruz. Adil, sosyal, hukuk sisteminin daha da güçlenmesi için tüm vatandaşlarına eşit ve kazançları oranında vergi sistemini getirme zamanıdır. Gün vergi adaletinin sağlanması için bir adım atma günüdür” dedi.
“GELİR VERGİSİ HESAPLAMASI BRÜT MAAŞ ÜZERİNDEN DEĞİL NET MAAŞ ÜZERİNDEN YAPILSIN”
Çalışanların gelir vergisi hesaplaması brüt maaş üzerinden değil net maaş üzerinden yapılsın diyen Cengiz, Kanun yapıcıların bu hassasiyetle doğru kararlar vermesini, adil olmayan her sistemin başarısız olacağını, vergi afları ile vergi toplanamayacağını Birlik Haber Sen olarak hatırlatıyor ve diyoruz ki; Bu adaletsiz vergi düzeninin değiştirilmesini, özellikle 399 sayılı KHK kapsamında ve çeşitli kanunlara göre İdari Hizmet Sözleşmesi ile çalışan emekçilerin vergi yükü altında ezilmesine son vermek için bu çalışanların Gelir Vergisi Hesaplaması Brüt Maaş üzerinden değil Net Maaş üzerinden yapılsın. Mevcut vergi matrahları yüzde 100 oranında artırılsın. Kamu çalışanının gelir vergisinin ilk basamak olan yüzde 15’e sabitlensin. Taşeron olarak çalışanlar ve asgari ücretliler Gelir vergisinden muaf tutulmasın. Bu şekilde yapılacak olan bir düzenleme bizlerin yükünü hafifletecek, motivasyonumuzu ve verimliliğimizi artıracaktır” diye konuştu.
Kararın görüşülmeye başlamadan önce hala düzeltilmesine imkân olduğunu söyleyen Cengiz, 399 sayılı KHK kapsamında çalışanların, çeşitli kanunlara tabi olarak İdari Hizmet Sözleşmeli çalışanların, TRT’ de olduğu gibi kadro karşılığı çalışan sözleşmeli personellerin, taşeronların ve 657 sayılı kanuna tabi devlet memurlarının üzerindeki vergi yükünü hafifletmeyeceğini söyledi.
Anayasada belirtildiği üzere herkesin mali gücüne göre ödemekle yükümlü olmasına rağmen daha maaşını almadan elinden alınan yüksek vergiler yüzünden çalışanların mağdur edildiğini söyleyen Cengiz, “
Anayasamızın ‘Vergi Ödevi’ başlıklı 73'üncü maddesinde “Herkes, kamu giderlerini karşılamak üzere, mali gücüne göre, vergi ödemekle yükümlüdür” demesine rağmen, ülkede toplanan vergilerin azımsanmayacak ciddi bir kısmı çalışanlardan alınan dolaylı ve doğrudan vergilerden oluşmaktadır. Hatta verginin en kolay tahsil edildiği kesim kamu çalışanları olmaktadır. 399 sayılı KHK kapsamında ve çeşitli kanunlara göre İdari Hizmet Sözleşmesi ile çalışanlar,TRT’ de çalışan Kadro karşılığı sözleşmeli personeller,diğer devlet memurlarından farklı olarak Gelir Vergilerini net ellerine geçen maaş üzerinden değil kaba haliyle ifade etmek gerekirse brüt maaşları üzerinden yani ellerine geçmeyen para üzerinden ödemektedirler. Bunun sonucu olarak Ocak ayı maaşlarından yüzde 15 gelir vergisi kesilirken, nisan ayında yüzde 20, Eylül ayında ise yüzde 27 gelir vergi kesintisiyle ocak maaşlarından 1000 lira daha düşük maaş alır hale getirilmekte ve yıllık 8 bin 10 bin lira vergi ödemektedirler. Bu durum sayıları kamuda 100 bin kişi civarında olan bu çalışanları derinden üzmektedir. Bir yandan enflasyon diğer yandan alınan vergiler ile alım gücü düşen kamu çalışanları geçinemez hale düşmekte ve zaten yoksulluk sınırında olan maaşları açlık sınırı altında kalmaktadır” dedi.
“KAMU ÇALIŞANI DEVLETİN VATANDAŞLARINA ULAŞAN MERHAMETLİ ELİ VE GÜLEN YÜZÜ, AYDIN VE EĞİTİMLİ TABAKASIDIR”
Kamu çalışanlarının üretime kattıkları katma değer ile devletin gelişmesine katkı sunduğunu belirten Cengiz, “kamu çalışanı devletin vatandaşlarına ulaşan merhametli eli ve gülen yüzü, aydın ve eğitimli tabakasıdır” dedi.
Cengiz, “Unutulmamalıdır ki Kamu çalışanının mali ve sosyal gücü, devletin gücüdür. Kamu görevlilerinin maaşlarının arttırılacağı zaman maliye bütçesinin zorlandığı söylenirken, bu çalışanlardan vergi alırken ise patronlardan daha çok vergi alındığı, vergi almanın en kolay yolu olarak görüldüğü düşündürücüdür. Bu hali ile mevcut vergi kanunun adil olmadığı, devletin adalet ilkesine yakışmadığı, memurdan alınan verginin, kuyumcudan, galericiden, işletme sahiplerinden katbekat fazla olduğu kanunun hak ve hukuktan bahsedemeyeceği açıktır. Adil bir vergi sisteminin olmadığı ülkelerde gelişmişlik ve kalkınmadan söz edilemez. Bu gün bu yanlışların düzeltilmesi için bir adım atma imkânı olanlar, vatandaşına yakışır bir yönetim isteği içinde olanlar, kamu çalışanını hak ettiği refah seviyesine çıkarmak isteyen siyasilerin önünde bulunan vergi tasarısı ile bir imkân olduğunu ve bu imkânın iyi değerlendirilmesini istiyoruz. Adil, sosyal, hukuk sisteminin daha da güçlenmesi için tüm vatandaşlarına eşit ve kazançları oranında vergi sistemini getirme zamanıdır. Gün vergi adaletinin sağlanması için bir adım atma günüdür” dedi.
“GELİR VERGİSİ HESAPLAMASI BRÜT MAAŞ ÜZERİNDEN DEĞİL NET MAAŞ ÜZERİNDEN YAPILSIN”
Çalışanların gelir vergisi hesaplaması brüt maaş üzerinden değil net maaş üzerinden yapılsın diyen Cengiz, Kanun yapıcıların bu hassasiyetle doğru kararlar vermesini, adil olmayan her sistemin başarısız olacağını, vergi afları ile vergi toplanamayacağını Birlik Haber Sen olarak hatırlatıyor ve diyoruz ki; Bu adaletsiz vergi düzeninin değiştirilmesini, özellikle 399 sayılı KHK kapsamında ve çeşitli kanunlara göre İdari Hizmet Sözleşmesi ile çalışan emekçilerin vergi yükü altında ezilmesine son vermek için bu çalışanların Gelir Vergisi Hesaplaması Brüt Maaş üzerinden değil Net Maaş üzerinden yapılsın. Mevcut vergi matrahları yüzde 100 oranında artırılsın. Kamu çalışanının gelir vergisinin ilk basamak olan yüzde 15’e sabitlensin. Taşeron olarak çalışanlar ve asgari ücretliler Gelir vergisinden muaf tutulmasın. Bu şekilde yapılacak olan bir düzenleme bizlerin yükünü hafifletecek, motivasyonumuzu ve verimliliğimizi artıracaktır” diye konuştu.