Edirne’de Vatan Partisi İl Başkanı Gürol Bora Ateş, CHP Edirne Milletvekili Ediz Ün'ün çakarlı cipinde bulunan kaçak elektronik sigara parçalarının ele geçirilmesi üzerine sert açıklamalarda bulundu. Son bir haftadır gündemi meşgul eden olay, Ateş’in basın toplantısında yönelttiği sorularla daha da derinleşti.
Ateş, "Bir haftadır Edirne ve Türkiye kamuoyunu meşgul eden bu olay, bağıra bağıra gelmiştir. Yıllardır Edirne’de süregelen 'ceketimi koysam kazanır' mantalitesinin getirdiği durum ortada" dedi. Bu durumun Edirne’nin imajını zedelediğini belirten Ateş, CHP’li yetkililerin sessizliğini eleştirdi. "Edirne halkı, bu konuda daha fazla açıklama bekliyor" ifadelerini kullandı.
Ateş, Ediz Ün’e yönelik bazı sorular sordu:
"Yaptığınız her hatadan, karıştığınız her akçalı işten sonra kendinize Atatürk’ü siper etmeyi ne zaman bırakacaksınız? 20 Eylül günü aracınızı yurtdışından siz mi getirdiniz? Araçta bulunan kaçak mallardan haberiniz var mıydı? Mevcut araçla ya da diğer araçlarınızla daha önce yurtdışından kaçak mal getirildi mi? Kaç tane aracınız var, tüm araçlarınız lüks mü, bu araçları hangi amaçlarla, nerelerde kullanıyorsunuz? Kendinizi Edirne Milletvekili olarak mı görüyorsunuz, Svilengrad Milletvekili olarak mı? Mecliste yaptığınız konuşma sayısı mı daha fazla, eğlence mekanlarında bir gecede açtırdığınız şampanya sayısı mı daha fazla? Ulusal basında yer alan kumar bağımlılığınız olduğuna dair iddialar doğru mu? Eğer doğruysa, Edirne için harcamanız gereken mesainin ne kadarını poker masalarında harcadınız? Tüm bu iddialar karşısında istifa etmeyi düşünüyor musunuz?"
CHP’YE YÖNELİK ELEŞTİRİLER
Ateş, CHP’ye de bazı sorular yöneltti:
Partinizin vekilinin 'Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün ilkeleri doğrultusunda' ile başlayan açıklamasını nasıl buluyorsunuz? İçinde kaçakçılık iddiası olan bir işe Atamızın adının karıştırılmasını doğru buluyor musunuz? Sayın Ediz Ün’ü hangi üstün sıfatlarından dolayı Edirne 1. Sıra milletvekili adayı olarak gösterdiniz? Sayın Ediz Ün ile ilgili bir disiplin soruşturması açıldı mı? Ya da bir araştırma komisyonu kurdunuz mu? Parti yöneticileri olarak, susarak neyi amaçlıyorsunuz? Bu olayın susarak geçiştirilip unutulacağını mı düşünüyorsunuz? Feodal toplumlarda olan ve 'kol kırılır yen içinde kalır' anlayışından dolayı kendinizden olanı koruyor musunuz? Kamuoyunu doğru bilgilendirme gibi bir sorumluluğunuz yok mu? Bu işin içinden de 'Ama biz Atatürk’ün partisiyiz' diyerek mi kurtulmayı düşünüyorsunuz?”(Haber Merkezi)
