Haber-Fotoğraf: Hatice ÖZSOY
Kocabaş, marketlerdeki hırsızlık olaylarının artmasını önlemek için yapılacak bu uygulamayı tüketicilerinde olumlu karşılamadığını belirterek, kutuların ve alarmlarının kasalarda söküleceği için zaman kaybı yaşanarak çalışanlar açısından iş yükü oluşturulacağını dile getirdi.
Kocabaş, “Marketlerdeki bu uygulama başlangıç aşamasında güzel düşünülmüş. Fakat hırsızlık olaylarını önlemek için marketten her alışveriş yapana hırsız muamelesi yapmaya benzer bir durum. Tüketicilerden de aldığımız olumsuz sonuçlara göre bu uygulamanın uygun olmadığını düşünüyorum. Bu işlemler sırasında marketlerin demirbaş listesinde bulunacak şeffaf kutular ve alarmlar marketlerde çalışacak işçiye iş yükü olacak. Raflara dizilen ürünler önce alarm takılacak ya da kutuya koyulacak. Ardından alışveriş sonrasında kasada tüketiciye ürün verilirken alarmlar ve kutular sökülecek. Daha sonrasında ise tekrar takılmak üzere kutular marketin bünyesine gidecek. Bu sırada iş yoğunluğuyla birlikte kasada bekleme süresinin artacağı ve tüketicilerin psikolojik olarak bu durumdan olumsuz etkileneceğini düşünüyorum. Zaten özellikle büyük marketlerde ürünler barkot sistemiyle koruma altına alınıyor. Marketlerin girişlerinde güvenlik amacıyla koyulan alarm sistemleri olumsuz bir durumda devreye giriyor. Daha fazlasının yapılması demek algı olarak olumsuz sonuç bırakabilir tüketici üzerinde” dedi.
Kocabaş, marketlerdeki hırsızlık olaylarının artmasını önlemek için yapılacak bu uygulamayı tüketicilerinde olumlu karşılamadığını belirterek, kutuların ve alarmlarının kasalarda söküleceği için zaman kaybı yaşanarak çalışanlar açısından iş yükü oluşturulacağını dile getirdi.
Kocabaş, “Marketlerdeki bu uygulama başlangıç aşamasında güzel düşünülmüş. Fakat hırsızlık olaylarını önlemek için marketten her alışveriş yapana hırsız muamelesi yapmaya benzer bir durum. Tüketicilerden de aldığımız olumsuz sonuçlara göre bu uygulamanın uygun olmadığını düşünüyorum. Bu işlemler sırasında marketlerin demirbaş listesinde bulunacak şeffaf kutular ve alarmlar marketlerde çalışacak işçiye iş yükü olacak. Raflara dizilen ürünler önce alarm takılacak ya da kutuya koyulacak. Ardından alışveriş sonrasında kasada tüketiciye ürün verilirken alarmlar ve kutular sökülecek. Daha sonrasında ise tekrar takılmak üzere kutular marketin bünyesine gidecek. Bu sırada iş yoğunluğuyla birlikte kasada bekleme süresinin artacağı ve tüketicilerin psikolojik olarak bu durumdan olumsuz etkileneceğini düşünüyorum. Zaten özellikle büyük marketlerde ürünler barkot sistemiyle koruma altına alınıyor. Marketlerin girişlerinde güvenlik amacıyla koyulan alarm sistemleri olumsuz bir durumda devreye giriyor. Daha fazlasının yapılması demek algı olarak olumsuz sonuç bırakabilir tüketici üzerinde” dedi.