Törene Edirne Belediye Başkanı Recep Gürkan, CHP Edirne İl Başkanı Fevzi Pekcanlı, Demokrat Parti İl Başkanı İbrahim Özyılmaz, EKK Başkanı Ziya Gökerküçük, İl Genel Meclis Başkanı Mehmet Geçmiş, Sivil toplum kuruluşları ve gazeteciler katıldı.
1993 yılında Ankara'da evinin önünde uğradığı bombalı saldırıda hayatını kaybeden gazeteci-yazar Uğur Mumcu, ölümünün 28'inci yılında ADD tarafından Uğur Mumcu Parkı’nda bulunan anıtı önünde düzenlenen tören ile anıldı.
ADD Yönetim Kurulu Başkanı Celil Özcan, Laiklik ve Demokrasinin yılmaz kalemi Kalpaksız Kuvay-i Milliyeci Uğur Mumcu'yu hain saldırıyla bedenen aramızdan alınışının 28. yıl dönümünde sarsılmaz bir inanç ve kararlılıkla, saygıyla anıyoruz.” Dedi.
ADD Yönetim Kurulu Başkanı Özcan, “Demokrasi şehitlerimizi unutmadığımızı ve unutturmayacağımızı bir kez daha haykırıyoruz. Hak, hukuk, adalet, demokrasi, insan hakları, özgürlükler ve laik Cumhuriyet için canlarını hiçe sayan aydınlarımızın dediği gibi, Yüzyılların birikimi ve Yüzyılların öngörüsü olan Atatürk Devriminde; Kul yerine yurttaş; 'ümmet yerine millet vardır. Hurafe ve hilafet yerine; bilim ve akılcılık vardır. -Cumhuriyet, demokrasi, milli egemenlik ve laiklik vardır. -Aile, soy, hanedan, kişi ve sınıf yönetiminin yerine çok partili parlamenter sistem ve özgürlükler vardır. Hukukun üstünlüğü ve tarafsız yargı vardır. -Düyun-u Ümraniye ve ekonomik bağımlılık yerine; planlı, üretime dayalı, kamucu ekonomi anlayışı vardır. -Devlet sosyaldir. -Onurlu dış politika, bütünleştirici ve üniter iç siyaset anlayışı vardır. -İnsan hakları, kadın ve erkek eşitliği vardır. -Milli, karma ve çağdaş eğitim sistemi vardır. Bilinmelidir ki, 1950'lerden bu yana çoğunlukla Mustafa Kemale ve Atatürk Devrimi'ne diş bileyenlerce yönetilen ülkemizde, bugünleri öngören ve bunu yüreklice dile getirip mücadele eden Uğur Mumcu gibi öncülerin katledilmeleri; toplumun bilinçlenmesini engellemeye, toplumsal duyarlılığı köreltmeye, tepki verme yetisini, mücadele kararlılığını yok etmeye yönelik planlı saldırılardır. Aslında geleceğinize yapılan bu saldırılan, sadece terör veya siyasi cinayet olarak nitelemek, olan biteni kavramaya yetmeyecektir. 31 Ocak 1990'da Kurucu Başkanımız Prof. Dr. Muammer Aksoy'un katledilmesiyle başlayan, sistematik bir şekilde sürdürülen aydın kıyımı; aslında bir "meydanı boşaltma" operasyonuydu ve gelecekte ülkemizde sahnelenecek oyunların da habercisiydi. Katledilenlere bakıldığında bu karanlık güçlerin ne kadar seçici davrandığı görülecektir. Cinayetler sadece ses getirmek için işlenmemiştir. Amaç; kamuoyu oluşturma gücü çok yüksek olan yurtseverleri, devrimcileri susturmaktı. Tek kişinin yönettiği, TBMM'nin itibarsızlaştırıldığı, hesap sorgulanamayan bir iktidar için engeller, bu cinayetlerle kaldırıldı... Cumhuriyetimiz 100. yaşına gelirken, ona yakışmayacak şekilde, hâkimiyetinde, demokrasiden uzak, haktan, adaletten yoksun bir Türkiye'de yaşıyoruz. Ülkeyi yöneten iktidar, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni şahsi malı gibi kullanıyor. Atatürk’ün gençliğe seslenişindeki tüm koşullar, bizzat iktidar eliyle tamamlanmış durumda.” Dedi.
Günün anlam ve önemine ilişkin konuşmanın ardından Uğur Mumcu Parkında bulunan Uğur Mumcu anıtına karanfil bırakılarak anıldı. (Haber-Fotoğraf:Umut IŞIK)
1993 yılında Ankara'da evinin önünde uğradığı bombalı saldırıda hayatını kaybeden gazeteci-yazar Uğur Mumcu, ölümünün 28'inci yılında ADD tarafından Uğur Mumcu Parkı’nda bulunan anıtı önünde düzenlenen tören ile anıldı.
ADD Yönetim Kurulu Başkanı Celil Özcan, Laiklik ve Demokrasinin yılmaz kalemi Kalpaksız Kuvay-i Milliyeci Uğur Mumcu'yu hain saldırıyla bedenen aramızdan alınışının 28. yıl dönümünde sarsılmaz bir inanç ve kararlılıkla, saygıyla anıyoruz.” Dedi.
ADD Yönetim Kurulu Başkanı Özcan, “Demokrasi şehitlerimizi unutmadığımızı ve unutturmayacağımızı bir kez daha haykırıyoruz. Hak, hukuk, adalet, demokrasi, insan hakları, özgürlükler ve laik Cumhuriyet için canlarını hiçe sayan aydınlarımızın dediği gibi, Yüzyılların birikimi ve Yüzyılların öngörüsü olan Atatürk Devriminde; Kul yerine yurttaş; 'ümmet yerine millet vardır. Hurafe ve hilafet yerine; bilim ve akılcılık vardır. -Cumhuriyet, demokrasi, milli egemenlik ve laiklik vardır. -Aile, soy, hanedan, kişi ve sınıf yönetiminin yerine çok partili parlamenter sistem ve özgürlükler vardır. Hukukun üstünlüğü ve tarafsız yargı vardır. -Düyun-u Ümraniye ve ekonomik bağımlılık yerine; planlı, üretime dayalı, kamucu ekonomi anlayışı vardır. -Devlet sosyaldir. -Onurlu dış politika, bütünleştirici ve üniter iç siyaset anlayışı vardır. -İnsan hakları, kadın ve erkek eşitliği vardır. -Milli, karma ve çağdaş eğitim sistemi vardır. Bilinmelidir ki, 1950'lerden bu yana çoğunlukla Mustafa Kemale ve Atatürk Devrimi'ne diş bileyenlerce yönetilen ülkemizde, bugünleri öngören ve bunu yüreklice dile getirip mücadele eden Uğur Mumcu gibi öncülerin katledilmeleri; toplumun bilinçlenmesini engellemeye, toplumsal duyarlılığı köreltmeye, tepki verme yetisini, mücadele kararlılığını yok etmeye yönelik planlı saldırılardır. Aslında geleceğinize yapılan bu saldırılan, sadece terör veya siyasi cinayet olarak nitelemek, olan biteni kavramaya yetmeyecektir. 31 Ocak 1990'da Kurucu Başkanımız Prof. Dr. Muammer Aksoy'un katledilmesiyle başlayan, sistematik bir şekilde sürdürülen aydın kıyımı; aslında bir "meydanı boşaltma" operasyonuydu ve gelecekte ülkemizde sahnelenecek oyunların da habercisiydi. Katledilenlere bakıldığında bu karanlık güçlerin ne kadar seçici davrandığı görülecektir. Cinayetler sadece ses getirmek için işlenmemiştir. Amaç; kamuoyu oluşturma gücü çok yüksek olan yurtseverleri, devrimcileri susturmaktı. Tek kişinin yönettiği, TBMM'nin itibarsızlaştırıldığı, hesap sorgulanamayan bir iktidar için engeller, bu cinayetlerle kaldırıldı... Cumhuriyetimiz 100. yaşına gelirken, ona yakışmayacak şekilde, hâkimiyetinde, demokrasiden uzak, haktan, adaletten yoksun bir Türkiye'de yaşıyoruz. Ülkeyi yöneten iktidar, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni şahsi malı gibi kullanıyor. Atatürk’ün gençliğe seslenişindeki tüm koşullar, bizzat iktidar eliyle tamamlanmış durumda.” Dedi.
Günün anlam ve önemine ilişkin konuşmanın ardından Uğur Mumcu Parkında bulunan Uğur Mumcu anıtına karanfil bırakılarak anıldı. (Haber-Fotoğraf:Umut IŞIK)