Çakırlar, “Türkiye katma değerli ürün ihracatına yönelirse, dış ticaretindeki yapısal problemleri çözebilir. Türkiye’de ihracatçı sayısı çok düşüktür, 4,5 milyon civarında firma var iken, bunun sadece 90,617 firma ihracat yapmaktadır.” Dedi.
TBMM’de bütçe görüşmelerinde konuşma yapan İYİ Parti Edirne Milletvekili Orhan Çakırlar, bütenin ülkeye hayırlı olmasını temenni etti. Çakırlar, Avrupa’ya açılan önemli gümrük kapılarından bir tanesinin Kapıkule sınır kapısı olduğunu, yaşanan aksaklıklar sebebiyle 2-3 gün beklenebildiğini söyledi. Bir aracın 24 saat beleme maliyetinin 300 avro olduğunu belirten Çakırlar, Kipi’yi İpsala’ya bağlayan sınır köprüsünün birleştirilmesi konuları gündemde olması gerektiğini vurguladı.
TBMM’de konuşma yapan Çakırlar şu ifadelere yer verdi;
“Bugün, Ticaret Bakanlığımızın Bütçe Görüşmelerini yapmaktayız, öncelikle bütçenin ülkemize ve milletimize hayırlı olmasını diliyorum.
AB’ye açılan ve önemli sınır kapılarımızdan biri olan Kapıkule’deki bekleme süreleri, özellikle Kapıkule ve Kaptan Andrevo gümrük kapılarında yaşanan aksaklıklar, 2-3 güne bazen de daha uzun sürelere çıkabilmektedir. Bir aracın 24 saatlik bekleme maliyeti 300 Avro olduğu göz önüne alındığında maliyetin dış ticaretimiz üzerindeki etkisi önemlidir. Geçiş belgesi ve Kipi Sınır Kapısı’nın rehabilitasyon süreci ve Kipi’yi İpsala’ya bağlayan sınır köprüsünün birleştirilmesi konuları gündemde olmalıdır.
Tüm sınır kapılarında süreç analizleri yaptırılmalı, ihracat malı yüklü araçların kırmızı hatta düşmemeleri halinde gümrüklere uğramadan sınır kapısına gitmesi yönünde bir düzenleme yapılmalıdır.
Araçlarda bulundurulması zorunlu evrakların sayısı azaltılmalı ve elektronik hale dönüştürülmeli, her sınır kapısında bitki sağlık ve veteriner kontrollerinin, gümrük idareleri ile uyumlu şekilde 24 saat yapılabilmesi sağlanmalıdır. Türkiye’nin Ortak Transit Sistemi’nde elde ettiği başarı ve bu kolaylaştırılmış gümrük sisteminin, TIR Karnesi işlemlerine de taşınması, TIR Karnesi işlemlerinin tamamen elektronik ortamda gerçekleştirilmesi öngörülen e-TIR sisteminin etkin şekilde çalışması gerçekleştirilmelidir.
Sadece İstanbul’daki gümrük idarelerinde geçerli olan parsiyel araçların 48 saatlik süre içinde antrepo beyannamesi verilmeden taşıdıkları yükü antrepoya boşaltabilmesine dair kolaylığın tüm ülke çapında yapılmalıdır.
Özellikle transit taşımalardaki geçiş belgesi sorunun çözülmesi, taşımacılarımızın önünü açacaktır. Geçiş ücretleri, sürücü vizesi gibi sorunların çözüme kavuşturulmasıyla birlikte, ülkemizin dış ticaretteki hedeflere ulaşmasının önündeki önemli engeller de aşılmış olacaktır. COVID 19, dijitalleşme konusundaki çalışmalara hız kazandırdı. E-Devlet hizmetlerinin daha da yaygınlaşması için, Ulaştırma ve Gümrük sistemlerinin entegrasyonu, geçiş belgesi ön rezervasyon sistemi ve elektronik geçiş belgesi gibi projeler sektörde dijital dönüşüm sürecini daha da arttıracaktır.
Türkiye’nin kilo başına ihracat tutarının bugün 1.09 ABD dolar iken 2015 yılında bu tutar 1.60 ABD dolar, ihracat hacmi artarken, ihracat gelirinde artış gerçekleşmiyor.
Oysaki ciddi hacimlerde yapılan ihracattan daha yüksek gelir elde edilmesi gerekiyor. Japonya’da kilo başına ihracat tutarı 4 ABD doları, Almanya’da 3,7 ABD doları, Güney Amerika’da 2,5 ABD doları Türkiye bu ülkelerin hepsinden çok daha düşük ihracat geliri var.
Diğer ülkelerin ortak özelliği, yüksek teknolojili ürünler geliştirmeleridir. Türkiye katma değerli ürün ihracatına yönelmelidir.
Türkiye katma değerli ürün ihracatına yönelirse, dış ticaretindeki yapısal problemleri çözebilir. Türkiye’de ihracatçı sayısı çok düşüktür, 4,5 milyon civarında firma var iken; bunun sadece 90,617 firma ihracat yapmaktadır.
Ülkemiz araştırma geliştirme harcamalarının gayrisafi yurtiçi hâsıla içindeki payı arttığında kişi başına milli gelir de artırıyor, bu da ülkedeki refah düzeyini arttırıyor; Türkiye’de bu oran binde şeklinde ifade edilirken, halbuki araştırma geliştirme harcamalarının kişi başına milli gelire oranı yüzde 24 olan ülkeler çok daha fazla kişi başına milli gelir oranına sahip yani daha müreffeh bir ekonomi için Türkiye’nin AR-GE harcamalarını artırması gerekiyor. Türkiye’de hala teknoloji yoğundan ziyade emek-yoğun bir ihracat yapısı olmasından kaynaklı bir ihracat düşüşü var. Teknoloji yoğunluğuna göre dış ticaret verileri, sınıflaması içinde yer alan imalat sanayi ürünlerine bakıldığında 2020 yılında ileri teknoloji ürünlerin payı %3,3 iken 2021 Eylül ayında yüzde 2,8’e düşmüştür. Orta düşük teknoloji ürünlerin payı ise anılan dönemlerde %25’ten %68’ e yükselmiştir. Eylül ayında göre imalat sanayi ürünlerinin toplam ihracattaki payı %94,6'dır. Yüksek teknoloji ürünlerinin imalat sanayi ürünleri ihracatı içindeki payı yüzde 2,8'dir. Yüksek teknoloji gerektiren mikro elektronik, bilgisayar, iletişim araçları, makine ve robot, uzay araçları, bilimsel ve hassas aletler, tıbbi ve biyolojik bileşikler ve ileri malzeme içeren özellikli kimyasallar gibi ürünlerdir.” (Haber Merkezi)
TBMM’de bütçe görüşmelerinde konuşma yapan İYİ Parti Edirne Milletvekili Orhan Çakırlar, bütenin ülkeye hayırlı olmasını temenni etti. Çakırlar, Avrupa’ya açılan önemli gümrük kapılarından bir tanesinin Kapıkule sınır kapısı olduğunu, yaşanan aksaklıklar sebebiyle 2-3 gün beklenebildiğini söyledi. Bir aracın 24 saat beleme maliyetinin 300 avro olduğunu belirten Çakırlar, Kipi’yi İpsala’ya bağlayan sınır köprüsünün birleştirilmesi konuları gündemde olması gerektiğini vurguladı.
TBMM’de konuşma yapan Çakırlar şu ifadelere yer verdi;
“Bugün, Ticaret Bakanlığımızın Bütçe Görüşmelerini yapmaktayız, öncelikle bütçenin ülkemize ve milletimize hayırlı olmasını diliyorum.
AB’ye açılan ve önemli sınır kapılarımızdan biri olan Kapıkule’deki bekleme süreleri, özellikle Kapıkule ve Kaptan Andrevo gümrük kapılarında yaşanan aksaklıklar, 2-3 güne bazen de daha uzun sürelere çıkabilmektedir. Bir aracın 24 saatlik bekleme maliyeti 300 Avro olduğu göz önüne alındığında maliyetin dış ticaretimiz üzerindeki etkisi önemlidir. Geçiş belgesi ve Kipi Sınır Kapısı’nın rehabilitasyon süreci ve Kipi’yi İpsala’ya bağlayan sınır köprüsünün birleştirilmesi konuları gündemde olmalıdır.
Tüm sınır kapılarında süreç analizleri yaptırılmalı, ihracat malı yüklü araçların kırmızı hatta düşmemeleri halinde gümrüklere uğramadan sınır kapısına gitmesi yönünde bir düzenleme yapılmalıdır.
Araçlarda bulundurulması zorunlu evrakların sayısı azaltılmalı ve elektronik hale dönüştürülmeli, her sınır kapısında bitki sağlık ve veteriner kontrollerinin, gümrük idareleri ile uyumlu şekilde 24 saat yapılabilmesi sağlanmalıdır. Türkiye’nin Ortak Transit Sistemi’nde elde ettiği başarı ve bu kolaylaştırılmış gümrük sisteminin, TIR Karnesi işlemlerine de taşınması, TIR Karnesi işlemlerinin tamamen elektronik ortamda gerçekleştirilmesi öngörülen e-TIR sisteminin etkin şekilde çalışması gerçekleştirilmelidir.
Sadece İstanbul’daki gümrük idarelerinde geçerli olan parsiyel araçların 48 saatlik süre içinde antrepo beyannamesi verilmeden taşıdıkları yükü antrepoya boşaltabilmesine dair kolaylığın tüm ülke çapında yapılmalıdır.
Özellikle transit taşımalardaki geçiş belgesi sorunun çözülmesi, taşımacılarımızın önünü açacaktır. Geçiş ücretleri, sürücü vizesi gibi sorunların çözüme kavuşturulmasıyla birlikte, ülkemizin dış ticaretteki hedeflere ulaşmasının önündeki önemli engeller de aşılmış olacaktır. COVID 19, dijitalleşme konusundaki çalışmalara hız kazandırdı. E-Devlet hizmetlerinin daha da yaygınlaşması için, Ulaştırma ve Gümrük sistemlerinin entegrasyonu, geçiş belgesi ön rezervasyon sistemi ve elektronik geçiş belgesi gibi projeler sektörde dijital dönüşüm sürecini daha da arttıracaktır.
Türkiye’nin kilo başına ihracat tutarının bugün 1.09 ABD dolar iken 2015 yılında bu tutar 1.60 ABD dolar, ihracat hacmi artarken, ihracat gelirinde artış gerçekleşmiyor.
Oysaki ciddi hacimlerde yapılan ihracattan daha yüksek gelir elde edilmesi gerekiyor. Japonya’da kilo başına ihracat tutarı 4 ABD doları, Almanya’da 3,7 ABD doları, Güney Amerika’da 2,5 ABD doları Türkiye bu ülkelerin hepsinden çok daha düşük ihracat geliri var.
Diğer ülkelerin ortak özelliği, yüksek teknolojili ürünler geliştirmeleridir. Türkiye katma değerli ürün ihracatına yönelmelidir.
Türkiye katma değerli ürün ihracatına yönelirse, dış ticaretindeki yapısal problemleri çözebilir. Türkiye’de ihracatçı sayısı çok düşüktür, 4,5 milyon civarında firma var iken; bunun sadece 90,617 firma ihracat yapmaktadır.
Ülkemiz araştırma geliştirme harcamalarının gayrisafi yurtiçi hâsıla içindeki payı arttığında kişi başına milli gelir de artırıyor, bu da ülkedeki refah düzeyini arttırıyor; Türkiye’de bu oran binde şeklinde ifade edilirken, halbuki araştırma geliştirme harcamalarının kişi başına milli gelire oranı yüzde 24 olan ülkeler çok daha fazla kişi başına milli gelir oranına sahip yani daha müreffeh bir ekonomi için Türkiye’nin AR-GE harcamalarını artırması gerekiyor. Türkiye’de hala teknoloji yoğundan ziyade emek-yoğun bir ihracat yapısı olmasından kaynaklı bir ihracat düşüşü var. Teknoloji yoğunluğuna göre dış ticaret verileri, sınıflaması içinde yer alan imalat sanayi ürünlerine bakıldığında 2020 yılında ileri teknoloji ürünlerin payı %3,3 iken 2021 Eylül ayında yüzde 2,8’e düşmüştür. Orta düşük teknoloji ürünlerin payı ise anılan dönemlerde %25’ten %68’ e yükselmiştir. Eylül ayında göre imalat sanayi ürünlerinin toplam ihracattaki payı %94,6'dır. Yüksek teknoloji ürünlerinin imalat sanayi ürünleri ihracatı içindeki payı yüzde 2,8'dir. Yüksek teknoloji gerektiren mikro elektronik, bilgisayar, iletişim araçları, makine ve robot, uzay araçları, bilimsel ve hassas aletler, tıbbi ve biyolojik bileşikler ve ileri malzeme içeren özellikli kimyasallar gibi ürünlerdir.” (Haber Merkezi)