25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü dolayısıyla Edirne Barosu Aile ve Kadın Hakları Komisyonu Başkanı Av. Bedia Mutlu Mirzabey, komisyon adına yaptığı açıklamada; “Maalesef her 25 Kasımda kadına yönelik fiziksel ekonomik ve psikolojik şiddetin daha da arttığını, hatta da kadınların vahşice katlediklerini görmekteyiz. Yasal mevzuattaki tüm değişiklik ve düzenlemelere rağmen, kadına yönelik şiddetin artarak devam etmesinin temel nedeni toplumsal zihniyet dönüşümünün sağlanamamış olması ve şiddetin kaynağına odaklı çözümlerin geliştirilmemiş olmasıdır.” Dedi.
Mirzabey, açıklamasını şu sözlerle tamamladı; “Şiddetin iletişimde bir çözüm olmadığını, kişilerin anne, baba, çocuk kimliklerinin olduğu, cinsiyetin bir kimlik olmadığı, insanlara saygı duyulması gerektiği, anaokulundan itibaren öğretilmeli, şiddetin sadece fiziksel olmadığı, şiddetin hiçbir alanda çözüm olamayacağı konusunda çocukların bilinçlendirilmeleri gerekir. Görsel ve yazılı medya da kadına yönelik şiddeti teşvik eden, özendiren yayınların yasaklanması, bu konuda denetimlerin artırılması gerektiği kanaatindeyiz. Kadına yönelik şiddet içerikli diziler, filmler ve yazılı medyada şiddete haberlerinin veriliş tarzının teşvik edici değil caydırıcı nitelikte olması için medyanında, şiddetin dili konusunda hassasiyet göstermesi halinde topyekün bir mücadele ile şiddeti sonlandırabiliriz. Kadına yönelik şiddeti azaltmanın en önemli diğer ayağıda, kadını ekonomik ve sosyal olarak güçlendirerek, toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlamaktır. Toplumda yer bulan kadın eşit çalışma imkânlarından faydalandığı sürece, çalışacak ve kendine güveni aratacaktır. Edirne Barosu Aile ve Kadın Hakları Komisyonu olarak, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetin Ortadan Kaldırılması İçin Uluslararası Mücadele Günü’nde, kadına karşı şiddetin ortadan kaldırılması için mücadelemizi sürdüreceğimizi kamuoyuyla paylaşıyoruz.” (Haber Merkezi)
Mirzabey, açıklamasını şu sözlerle tamamladı; “Şiddetin iletişimde bir çözüm olmadığını, kişilerin anne, baba, çocuk kimliklerinin olduğu, cinsiyetin bir kimlik olmadığı, insanlara saygı duyulması gerektiği, anaokulundan itibaren öğretilmeli, şiddetin sadece fiziksel olmadığı, şiddetin hiçbir alanda çözüm olamayacağı konusunda çocukların bilinçlendirilmeleri gerekir. Görsel ve yazılı medya da kadına yönelik şiddeti teşvik eden, özendiren yayınların yasaklanması, bu konuda denetimlerin artırılması gerektiği kanaatindeyiz. Kadına yönelik şiddet içerikli diziler, filmler ve yazılı medyada şiddete haberlerinin veriliş tarzının teşvik edici değil caydırıcı nitelikte olması için medyanında, şiddetin dili konusunda hassasiyet göstermesi halinde topyekün bir mücadele ile şiddeti sonlandırabiliriz. Kadına yönelik şiddeti azaltmanın en önemli diğer ayağıda, kadını ekonomik ve sosyal olarak güçlendirerek, toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlamaktır. Toplumda yer bulan kadın eşit çalışma imkânlarından faydalandığı sürece, çalışacak ve kendine güveni aratacaktır. Edirne Barosu Aile ve Kadın Hakları Komisyonu olarak, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetin Ortadan Kaldırılması İçin Uluslararası Mücadele Günü’nde, kadına karşı şiddetin ortadan kaldırılması için mücadelemizi sürdüreceğimizi kamuoyuyla paylaşıyoruz.” (Haber Merkezi)