Haber-Fotoğraf: Umut IŞIK
3 Mart 1924 tarihinde halifeliğin 431 sayılı yasa ile kaldırılarak Devlet İdaresi ve eğitim, din kurallarından tamamen arındırıldığını söyleyen Hepgüllü, “Atatürk, halifeliğin kaldırılması ile laikleşme yolunu açmıştır. Cumhuriyet; dinin, toplum ve devlet hayatı üzerin ki otoritesi ve bu otoriteyi sağlayan kurumları büyük bir hızla ortadan kaldırıyordu. Şer’iye ve Evkaf Vekâletinin kaldırılmasına dair kanun la Tevhidi-i Tedrisat (Öğretim Birliği) Kanunu, 3 Mart 1924 tarihinde kabul edildi. Böylece eğitim laikleştirilerek, tüm eğitim kurumları Milli Eğitim Bakanlığı'na bağlandı. Kız v erkekler birlikte, eşit haklarla eğitim görmeye başladı. Eğitim ve Öğretim Birliğinin sağlanması, dinsel örgütün ve eğitimin önemli düzenlemelerden geçeceğinin habercisiydi. Şer'iye ve Evkaf Vekâleti Osmanlı 'İmparatorluğunda önemli bir Bakanlıktı. O dönemlerde şeriat toplum hayatına yön verdiği için, bu Bakanlık tarafından verilen fetvalar bir yaptırıma sahipti. Bu Bakanlık, dini otoritesini kendisine bağlı vakıflar aracılığı ile kurumlaştırmıştır. İmparatorluk döneminde, başta medreseler olmak üzere, bütün eğitim kurumları Şer’iye ve Evkaf Vekâleti’ne bağlıydı. Tüm dünyanın pozitif bilime, akıl ve mantığa İnandığı bir dönemde; bu Vekâlet ve ona bağlı kurumlar, şeriat yasalarını savunuyorlardı. Saruhan Milletvekili Vasıf Bey ve elli arkadaşı tarafından verilen yasa önerisi, kabul edildiğinde, şu gerçekleri ortaya çıkarıyordu. Laik Devlet, Öğretim Birliği Yasası ile Eğitimle ilgili tüm birimleri tekeline alıyordu. Devlet bu konuda rakip istemiyor ve ikiliğe izin vermiyordu” dedi.
“HALA ŞERİAT DÜZENİNİ SAVUNAN İNSANLAR VAR”
Bugün geldiğimiz noktada ise, zorunlu eğitimin kesintili olarak 12 yıla çıkarılmasını öngören yasa teklifiyle amaçlananın bilimsel, akılcı, laik eğitim sistemini ortadan kaldırmak olduğunu söyleyen Hepgüllü, “88 yıl önce öğretimde birliği esas alan Tevhidi-i Tedrisatı ortadan kaldırmayı amaçlayan bir projedir. Günümüzde ise, hala şeriat düzenini ve ona bağlı eğitimi savunan insanlar ve onları destekleyenler var. Bu insanları, 96 yıl önce yasanın çıkarılması için kritik dönemlerde mücadele eden, Halil Hulki Bey, Vasıf Bey ve arkadaşlarının önünde gerçeği görmeye davet ediyorum” dedi.
3 Mart 1924 tarihinde halifeliğin 431 sayılı yasa ile kaldırılarak Devlet İdaresi ve eğitim, din kurallarından tamamen arındırıldığını söyleyen Hepgüllü, “Atatürk, halifeliğin kaldırılması ile laikleşme yolunu açmıştır. Cumhuriyet; dinin, toplum ve devlet hayatı üzerin ki otoritesi ve bu otoriteyi sağlayan kurumları büyük bir hızla ortadan kaldırıyordu. Şer’iye ve Evkaf Vekâletinin kaldırılmasına dair kanun la Tevhidi-i Tedrisat (Öğretim Birliği) Kanunu, 3 Mart 1924 tarihinde kabul edildi. Böylece eğitim laikleştirilerek, tüm eğitim kurumları Milli Eğitim Bakanlığı'na bağlandı. Kız v erkekler birlikte, eşit haklarla eğitim görmeye başladı. Eğitim ve Öğretim Birliğinin sağlanması, dinsel örgütün ve eğitimin önemli düzenlemelerden geçeceğinin habercisiydi. Şer'iye ve Evkaf Vekâleti Osmanlı 'İmparatorluğunda önemli bir Bakanlıktı. O dönemlerde şeriat toplum hayatına yön verdiği için, bu Bakanlık tarafından verilen fetvalar bir yaptırıma sahipti. Bu Bakanlık, dini otoritesini kendisine bağlı vakıflar aracılığı ile kurumlaştırmıştır. İmparatorluk döneminde, başta medreseler olmak üzere, bütün eğitim kurumları Şer’iye ve Evkaf Vekâleti’ne bağlıydı. Tüm dünyanın pozitif bilime, akıl ve mantığa İnandığı bir dönemde; bu Vekâlet ve ona bağlı kurumlar, şeriat yasalarını savunuyorlardı. Saruhan Milletvekili Vasıf Bey ve elli arkadaşı tarafından verilen yasa önerisi, kabul edildiğinde, şu gerçekleri ortaya çıkarıyordu. Laik Devlet, Öğretim Birliği Yasası ile Eğitimle ilgili tüm birimleri tekeline alıyordu. Devlet bu konuda rakip istemiyor ve ikiliğe izin vermiyordu” dedi.
“HALA ŞERİAT DÜZENİNİ SAVUNAN İNSANLAR VAR”
Bugün geldiğimiz noktada ise, zorunlu eğitimin kesintili olarak 12 yıla çıkarılmasını öngören yasa teklifiyle amaçlananın bilimsel, akılcı, laik eğitim sistemini ortadan kaldırmak olduğunu söyleyen Hepgüllü, “88 yıl önce öğretimde birliği esas alan Tevhidi-i Tedrisatı ortadan kaldırmayı amaçlayan bir projedir. Günümüzde ise, hala şeriat düzenini ve ona bağlı eğitimi savunan insanlar ve onları destekleyenler var. Bu insanları, 96 yıl önce yasanın çıkarılması için kritik dönemlerde mücadele eden, Halil Hulki Bey, Vasıf Bey ve arkadaşlarının önünde gerçeği görmeye davet ediyorum” dedi.