CHP Havsa İl Genel Meclisi Üyesi Serdar Çığla, Edirne İl Genel Meclisi’nde yaptığı sunumda, Lalapaşa ilçesinin Vaysal köyünde açılan taş ocağının çevreye verdiği ciddi zararları gündeme getirdi. Çığla, taş ocağının bölgedeki ormanlardan tarım arazilerine, köy yollarından yaban hayatına kadar geniş bir yelpazede tahribata neden olduğunu vurgulayarak, “Yeni açılan taş ocağı, doğa, bitki örtüsü, yeraltı suları, yaban hayvan hayatına ciddi zararlar vermektedir.” dedi. Ayrıca, bu ocakta dinamitle yapılan üretimin bölgedeki ekosistem üzerinde yıkıcı bir etki bıraktığını belirtti. Çığla, meşelik ormandan yüzlerce ağacın kesildiğini ve tarım ürünlerinin büyük ölçüde zarar gördüğünü dile getirdi.
Edirne il Genel Meclisi Ekim ayı 3’üncü toplantısında, Çevre ve Sağlık Komisyonu’nun Edirne’nin Lalapaşa ilçesine bağlı Vaysal köyünde yeni açılan taş ocağının çevreye verdiği olumsuzluklar hakkındaki raporu görüşüldü. Komisyon Başkanı Serdar Çığla, , Cantaş İnşaat ve Ticaret Limited Şirketi tarafından başlatılan taş ocağı üretimi sırasında alınan “ÇED raporu gerekli değildir” kararının hukuki süreçte tartışmalara yol açtığını söyledi. Vaysal Kalkınma Kooperatifi'nin bu karara karşı İdare Mahkemesi'ne dava açtığını ve yürütmeyi durdurma kararı aldığını belirten Çığla, projenin çevresel etkilerinin daha iyi değerlendirilmesi gerektiğini vurguladı. Sunumunda, “Taş ocaklarından çıkan malzemenin nakliyesini yapan araçlar yüksek tonajlı olduğu için köy içi yollar ve köy ana yolları bozulmuş, bu durum İl Özel İdaresi’ne mali külfet getirmiştir.” dedi.
ZARAR SADECE FİZİKİ TAHRİBAT İLE SINIRLI DEĞİL
Taş ocaklarının çevreye verdiği zararların, sadece fiziksel tahribatla sınırlı olmadığını, yerel halkın can ve mal güvenliğini de tehdit ettiğini ifade eden Çığla, “Üretim dinamitle patlatma ile yapılmaktadır. Vaysal Kalkınma Kooperatifi’nce İdare Mahkemesi’ne dava açılmıştır. Yeni açılan taş ocağı, doğa, bitki örtüsü, yeraltı suları, yaban hayvan hayatına, sahada yapılan çalışmalarda meşelik ormandan yüzlerce ağaç kesilerek ulaşım yolu açılmış kısmi düzenleme yapılsa da bitki örtüsü ve tarım ürünleri zarar görmüştür. Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü’ne yapılan şikayetlerle ölçüm cihazları konularak olumsuzluklar giderilmeye çalışılmıştır. Tüm bu çalışmaların üretime başlamadan önce yapılması görüşündeyiz.” diyerek yetkilileri harekete geçmeye çağırdı.
ÇED RAPORUNUN ÖNEMİ
Çığla ayrıca, taş ocaklarının açılması sırasında Çevresel Etki Değerlendirilmesi (ÇED) raporlarının önemine vurgu yaptı. ÇED raporu sürecinin, ekosistemi ve çevreyi koruyacak şekilde detaylı bir biçimde planlanması gerektiğini belirterek, “Taş ocakları, maden ocakları ve kum ocakları gibi genelde düzenleme yapılan hiçbir alan yoktur. Bölgede açılacak taş ocaklarının sağlıklı olması için çevre mühendisliği, orman mühendisliği, ziraat mühendisliği, maden mühendisliği, hidrojeoloji mühendisliği, meteoroloji mühendisliği, biyoloji mühendisliği, jeoloji mühendisliği uzman görüşleri alınarak ve her maden ruhsatı verilirken Çevresel Etki Değerlendirilmesi (ÇED) kararının alınması, çevresel doğanın kaynaklarının korunması açısından gelecek nesillere yaşanabilir bir ülke ve örnek çalışmalar yapılarak, maden ocaklarının ekonomiye katkı sunulması görüşündeyiz.” dedi.
CHP Havsa İl Genel Meclisi Üyesi Tunay Aslan ise bölgede yaklaşık 2 bin ağacın taş ocağı açılması sürecinde kesildiğini ifade ederek, bu durumun orman ekosistemine ve yerel halkın geçim kaynaklarına zarar verdiğini belirtti. Aslan, ““Burada ormanı da yok etmişler, zarar vermişler” diyerek, taş ocağı faaliyetlerinin yerel ekonomiyi de olumsuz etkilediğini vurguladı.(Haber: Mehmet Efecan HIDIROĞLU)