Kolejin açılışı Edirne Valisi Ekrem Canalp, Türk Eğitim Derneği Genel Başkanı Selçuk Pehlivanoğlu, Belediye Başkanı Recep Gürkan, Okul Kurucusu ve Baz Eğitim Kurumları A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Belgin İba ve Kurum müdürlerinin katılımıyla gerçekleşti.
Haber-fotoğraf : Umut IŞIK
Saygı duruşunda bulunularak öğrenci korosu eşliğinde saygı duruşunda bulunuldu. İstiklal marşının ardından konuşmalarını gerçekleştiren TBMM Başkanı Şentop” Eğitim dünyamızın seçkin üyelerinden bir kurumun açılış töreninde sizlerle birlikte olmaktan mutluyum. Eğitim denilince herkesin fikir sahibi olduğu, içinden geçtiği ve hayatımızda iz bırakan bir süreçten bahsediyoruz.Düzenli ve zorunlu eğitimin dünya tarihindeki yeri çok eski değil. Bununla birlikte artık eğitimsiz bir hayat, hele de bizim ülkemizde düşünülemez. “Beşikten mezara kadar ilim” sözünün dolaştığı bir toplumda esasen bu alana ilişkin düşünceler net ve berraktır.
Fakat nasıl bir eğitim? İşte meselenin düğümlendiği yer burası” dedi.
“EĞİTİM ARTIK BİR DURUM DEĞİL”
Şentop, Pozitivist dünyanın eğitim model ve tartışmaları artık çok geride kaldı. Bir adı da bilgi toplumu olan çağımızda eğitime yüklenen ve ondan beklenen perspektifler çok değişti. Bilgiye dayalı uluslararası rekabetin yıkıcı dünyasında eğitim artık bir durum değil, duruş biçimi. Küresel rekabetin eğitim otoriteleri artık, en iyisini, en hızlısını, en donanımlısını talep ediyor. Bunu öğrencileri ile birlikte sağlayabilen orta öğretim ve akademi dünyası; Yalnızca kendisine prestijli bir yer edinmekle kalmıyor, ayrıca ülkesine ve hatta Dünyaya yön verecek beyinleri de hazırlamış oluyor. Yalnızca sınavlara veya üniversite sınavlarına odaklı bir eğitim hedefinden söz etmediğim açık. Çoklu bakış açısıyla hayatın bütününe sağlıklı bakış ve hem kişisel, hem aile, hem de toplum hayatına anlam ve sevinç katacak bir eğitimden söz ediyorum. İnsanı, sıkı kurallarla kapayan değil, formel ve aşırı didaktik yaklaşımla genç zihinleri katılaştıran değil; Zihni doğru metodla disipline ederek açan özgürleştiren bir eğitim anlayışından söz ediyorum. Geçtiğimiz yüzyılda bütün insanlığın canını yakan ve toplamda yaklaşık 80 milyon insanın ölümüne yol açan iki dünya savaşı yaşadık. Hiç kuşkunuz olmasın, o savaşa karar verenlerin ve idareci konumunda olanların çoğu iyi eğitim almış kimselerdi. Ama bu kimseler sizce bugünden baktığımızda doğru kararlar mı aldılar? Geride kalanların yaşadığı büyük acılar ve travmalar bize gerçek hakkında bazı şeyler söylüyor, diye konuştu.
“DOĞRU, İYİ VE MERHAMETLİ DÜŞÜNMEYEN AKIL VAHŞİDİR”
“Doğru, iyi ve merhametli düşünmeyen akıl vahşidir ve gerçekleştirdiği şey çoğu zaman bir cehennemdir” diye konuşan Şentop konuşmasına şöyle devam etti;
“Akıl sizi güce götürebilir. Gücü elde edebilir ve bu yolla insanlara hükmedebilirsiniz. Ama bu güç adalet, iyilik ve merhametten bağımsız; sadece zora dayalı bir tahakküm kurmuşsa, insan da, toplum da mutsuz ve acı içindedir. Yapıp ettiğimiz her şeyin, bütün edimlerin, eylemlerin, düşünme biçimlerinin ve elbette eğitimin de nihai amacı iyi insan/ iyi dünya diye özetlenebilir. Bunu gerçekleştiremiyorsak bir yerde bir şeyler yanlış gidiyor demektir. Eğitim yalnızca okullarda alınmaz. Hatta denmiştir ki “yalnızca okuldaki eğitimle yetinen çocuk, câhil bir çocuktur.” Okul diploma verir. Ama diplomayla birlikte sağlıklı işleyen, analiz ve çıkarımlar yapabilen bir mantık ve bakış açısı vermemişse, bu eğitim sistemini tartışabilir. Müziğin, resmin, sanatın da iç dünyamızı eğittiğini, dünyanın sanatla edebiyatla daha tahammül edilebilir bir yer olduğunu akıldan çıkarmayalım. Her fiziğin metafizik bir derinliği olduğunu, oralarda da dolaşmazsak, zihinsel seyahatimizin eksik kalacağını unutmayalım. Mesele salt bilgi değildir. Bugün dünyanın bilgi birikimine birkaç saniye içinde ulaşmamızın mümkün olduğu bir çağda yaşıyoruz. Ama bu yetmiyor. Bireyler, toplumlar ve küresel dünya hâlâ çelişkilerin, savaşların, dramların kucağında yaşıyor. Mültecilikten çevre sorunlarına, iklim değişikliğinden ticaret savaşlarına kadar bir dizi sorun ama işte hemen her zaman böyle sorunlarla boğuşan dünyada Devlet olarak, toplum olarak ve tek tek vatandaşlar olarak, insan olarak ayakta kalmak zorundayız. Bunun için de ulaştığımız bilgiyi, ona ihtiyacımız olan şeyleri ekleyerek veya ondan birşeyler çıkartarak yeniden üretmek ve dolaşıma sokmak durumundayız.”
“TÜM MİLLETLER İÇİN EĞİTİM BİR ARAÇTIR”
Açılışta konuşmalarını gerçekleştiren Edirne Valisi Ekrem Canalp; “Dünyada pek millet ve kültür için eğitim önemlidir. Dünyada tüm milletler için eğitim bir araçtır. Ama bazı kültürler, medeniyetler ve milletler için eğitim başlı başına bir amaçtır aslında. Çünkü biz bilgiyi sadece ulaşılması gereken bir şey olarak görmeyiz. Çünkü bizim açımızdan bilgi ve bilim aynı zamanda belli bir kutsallığı da ifade ediyor. Bilgiye ulaşmak başlı başına büyük bir hedef bizim açımızdan. Bu hedefi biz kendi medeniyetimiz ve kültürümüzden alıyoruz. Kitaplar her kültürde ve millette bir nesnedirler. Ama bizim kültürümüzde ve medeniyetimizde kitap sadece nesnel bir varlık değildir. Açmış olduğumuz okullar da sadece binalardan ibaret değildir. Bizim kültürümüzde bizim medeniyetimizde okullar kutsal mekanlarımızdır. Eğitim söz konusu olduğu zaman, Türkiye’de özel okullarda eğitim gören öğrencilerin yüzdelik oranı yüzde 8,7’dir. Geriye kalan yüzde 92,3’lük oran devlet okullarında okuyor. İnsanımızın gözünde ve algısında bu oran yüzde 8,7’lük değil, yüzde 30’lardaymış gibi bir algı var. Çünkü özel okullara yönelik milletimizde bir teveccüh var. Özel okullarda eğitimi kalitesinin çok yüksek olduğu ilişkin bir algılama var. Bu algılama da yüzde 8,7’yi çok daha yukarılardaymış gibi gösteriyor. Edirne söz konusu olduğu zaman yüzde 9,3’e tekabül ediyor. Edirne’deki okullarımız TED ile birlikte faaliyete geçtiği zaman bu rakam yüzde 10’ların üzerine çıkacak. TED bir şirket değil, TED bir dernek, tıpkı devlet okulları gibi gelecek nesilleri yetiştirmek üzere odaklanmış bir yapı. Edirne’nin fiziki bakımdan en büyük okul insana değer veren bir yapı. TED Edirne Kolejinin, Edirne’ye ve Edirne’nin eğitimine çok büyük bir katkı sağlayacaktır. Geleceğin eğitimi sadece kitaplarda olmadığını görerek, bilerek ve uygulayarak öğrenmek olduğunun farkındayız. Bu amaçla da 2019-2020 eğitim öğretim yılına Edirne genelinde 156 adet atölyeyi okullarımıza açarak başlatıyoruz. Bu atölyeler, Öğrenci, öğretmen ve okul sayılarına göre, neyle kıyaslamak istiyorsanız onunla kıyaslayın, Türkiye’nin şampiyonudur. Bu durum Edirne ve Edirnelilerin eğitime vermiş oldukları önemden kaynaklanıyor. Hepimizin desteğiyle öğrencilerimizin gayretiyle, hevesiyle Edirne’de eğitimi var olduğu noktalardan, çok daha yukarılara taşıyacağız ve başarılı olacağız” ifadelerini kullandı.
“21. YÜZYILDA SAVAŞLAR SİLAHLARLA DEĞİL BEYİNLERLE YAPILIYOR”
Türk Eğitim Derneği (TED) Genel Başkanı Selçuk Pehlivanoğlu; “21. yüzyılda savaşlar silahlarla değil beyinlerle yapılıyor. 21. Yüzyılda adaletli bir eğitim getirerek, köydeki anamızın kolundaki bileziği, zenginin çocuğuyla aynı sınava sokarak yarıştırmamak gerekiyor. 21. Yüzyılda güçlü bir Türkiye istiyorsak, yapmamız gereken adaletli bir eğitimi sağlamak. Akıllı tahtalara değil, akıllı öğretmenlere ihtiyacımız olduğunu bilmemiz gerekiyor. Çünkü bu vatan bize emanet. Vatanını, milletini, toprağını seven dünyayla rekabet edebilen bir nesil yetiştirmek niyetindeyiz. İlkeli olmayan bir toplum günümüz dünyasında yaşayamaz. Şükürler olsun ki bugün ülkemizde 41. okulumuz açmakta bulunuyoruz. Bu ülkenin Bizim simgemiz meşaledir. Tek farkı şudur; petrol yağı ile değil, gönül yağı ile yanar” diye konuştu.
Edirne Belediye Başkanı Recep Gürkan; “inanıyorum ki bugün burada yapacağımız bu okul sadece Edirne’de değil, Tekirdağ ve Kırklareli’nde bir taraftan Ardahan’da ve Sinop’ta. Ayşe ile Fatma’nın, Ali ile Ahmet’in değil. Ayşe ile Elizabeth’in, Ali ile John’un yarışacağı nesiller yetiştirecek nesiller yetiştirebileceğine inanıyorum. Bizim ihtiyacımız olan çok da zor şeyler değil. Biz dünyaya ulaşabilen, açılabilen ve onlarla rekabet edebilen nesiller istiyoruz. Kendi köklerinden, geleneklerinden, milli, manevi değerlerinden uzaklaşmadan, dünyadaki bilimi fenni, teknolojiyi kullanabilen nesiller istiyoruz. Eminim ki TED bir çok şehirde olduğu gibi Edirne’de de bu işin öncüsü olacaktır. Belgin İba’yı ve İba ailesini kutluyorum. TED Genel Başkanına verdiği değerden dolayı teşekkür ediyorum. TBMM Başkanı Prof. Dr. Mustafa Şentop’un önderliğinde Trakya’da daha konsolve çalışmalarla, sadece eğitimde değil bir çok alanda yapılan çalışmalarla, Trakya’yı ülkemizin parlayan yıldızı yapacağımıza inanıyorum” dedi.
Okul Kurucusu ve Baz Eğitim Kurumları A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Belgin İba; “bugün burada Ulu Önder Atatürk’ün 91 yıl önce kuruluşuna öncülük ettiği temeli Cumhuriyetin ilk yıllarına dayanan Türk Eğitim Derneği’nin bir okulunu da Edirne’de açmanın mutluluk ve gururunu yaşıyoruz. 1993 yılında öğrenci olarak geldiğim Edirne’den 1998 yılında genç bir öğretmen olarak ayrıldım. Bir dönem öğretmenlik mesleğimi icra ettikten sonra gönlümde ayrı bir yeri olan Edirne’ye eş ve anne olarak geri döndüm. Edirne’de öğrenci olmak çok güzeldi ancak o dönemde kız öğrencilerin barınma sorunlarını bildiğim için Zeynep Kız Öğrenci Yurtlarını kurarak eğitim yolculuğuna devam ettim. Bugün TED Edirne Koleji’ni açarken eğitim sevdamız ve nitelikli nesiller yetiştirme hayalimiz geçmişten geleceğe köprü olan Türk Eğitim Derneği ile yollarımızı birleştirdi. Okulumuzun yerleşkesini ve kontenjanını planlarken yalnız ilimize değil, tüm bölgeye hizmet etmeyi hedefledik. Bu eğitim tesisinin kuruluşu sürecinde bu güne kadar bize her konuda destek ve güç veren TBMM Başkanı Prof. Dr. Mustafa Şentop’a, Türk Eğitim Derneği Genel Başkanı Selçuk Pehlivanoğlu’na, valimiz Ekrem Canalp’e, Belediye Başkanımız Recep Gürkan’a ayrıca bize inanan ve çocuklarını teslim eden tüm velilerimize teşekkür ederiz. Bu sürecin en çok yorulanı kıymetli Eşim Nesim İba’ya, fedakârlıklarından dolayı çocuklarıma, mesai gözetmeksizin çalışan yöneticilerimize, öğretmenlerimize, personelimize, yapım sürecinde destek veren tüm ekibe teşekkür ederim. Bu anlamlı günde bizi yalnız bırakmayan tüm katılımcı ve dostlarımıza teşekkür ediyorum, dedi.
Haber-fotoğraf : Umut IŞIK
Saygı duruşunda bulunularak öğrenci korosu eşliğinde saygı duruşunda bulunuldu. İstiklal marşının ardından konuşmalarını gerçekleştiren TBMM Başkanı Şentop” Eğitim dünyamızın seçkin üyelerinden bir kurumun açılış töreninde sizlerle birlikte olmaktan mutluyum. Eğitim denilince herkesin fikir sahibi olduğu, içinden geçtiği ve hayatımızda iz bırakan bir süreçten bahsediyoruz.Düzenli ve zorunlu eğitimin dünya tarihindeki yeri çok eski değil. Bununla birlikte artık eğitimsiz bir hayat, hele de bizim ülkemizde düşünülemez. “Beşikten mezara kadar ilim” sözünün dolaştığı bir toplumda esasen bu alana ilişkin düşünceler net ve berraktır.
Fakat nasıl bir eğitim? İşte meselenin düğümlendiği yer burası” dedi.
“EĞİTİM ARTIK BİR DURUM DEĞİL”
Şentop, Pozitivist dünyanın eğitim model ve tartışmaları artık çok geride kaldı. Bir adı da bilgi toplumu olan çağımızda eğitime yüklenen ve ondan beklenen perspektifler çok değişti. Bilgiye dayalı uluslararası rekabetin yıkıcı dünyasında eğitim artık bir durum değil, duruş biçimi. Küresel rekabetin eğitim otoriteleri artık, en iyisini, en hızlısını, en donanımlısını talep ediyor. Bunu öğrencileri ile birlikte sağlayabilen orta öğretim ve akademi dünyası; Yalnızca kendisine prestijli bir yer edinmekle kalmıyor, ayrıca ülkesine ve hatta Dünyaya yön verecek beyinleri de hazırlamış oluyor. Yalnızca sınavlara veya üniversite sınavlarına odaklı bir eğitim hedefinden söz etmediğim açık. Çoklu bakış açısıyla hayatın bütününe sağlıklı bakış ve hem kişisel, hem aile, hem de toplum hayatına anlam ve sevinç katacak bir eğitimden söz ediyorum. İnsanı, sıkı kurallarla kapayan değil, formel ve aşırı didaktik yaklaşımla genç zihinleri katılaştıran değil; Zihni doğru metodla disipline ederek açan özgürleştiren bir eğitim anlayışından söz ediyorum. Geçtiğimiz yüzyılda bütün insanlığın canını yakan ve toplamda yaklaşık 80 milyon insanın ölümüne yol açan iki dünya savaşı yaşadık. Hiç kuşkunuz olmasın, o savaşa karar verenlerin ve idareci konumunda olanların çoğu iyi eğitim almış kimselerdi. Ama bu kimseler sizce bugünden baktığımızda doğru kararlar mı aldılar? Geride kalanların yaşadığı büyük acılar ve travmalar bize gerçek hakkında bazı şeyler söylüyor, diye konuştu.
“DOĞRU, İYİ VE MERHAMETLİ DÜŞÜNMEYEN AKIL VAHŞİDİR”
“Doğru, iyi ve merhametli düşünmeyen akıl vahşidir ve gerçekleştirdiği şey çoğu zaman bir cehennemdir” diye konuşan Şentop konuşmasına şöyle devam etti;
“Akıl sizi güce götürebilir. Gücü elde edebilir ve bu yolla insanlara hükmedebilirsiniz. Ama bu güç adalet, iyilik ve merhametten bağımsız; sadece zora dayalı bir tahakküm kurmuşsa, insan da, toplum da mutsuz ve acı içindedir. Yapıp ettiğimiz her şeyin, bütün edimlerin, eylemlerin, düşünme biçimlerinin ve elbette eğitimin de nihai amacı iyi insan/ iyi dünya diye özetlenebilir. Bunu gerçekleştiremiyorsak bir yerde bir şeyler yanlış gidiyor demektir. Eğitim yalnızca okullarda alınmaz. Hatta denmiştir ki “yalnızca okuldaki eğitimle yetinen çocuk, câhil bir çocuktur.” Okul diploma verir. Ama diplomayla birlikte sağlıklı işleyen, analiz ve çıkarımlar yapabilen bir mantık ve bakış açısı vermemişse, bu eğitim sistemini tartışabilir. Müziğin, resmin, sanatın da iç dünyamızı eğittiğini, dünyanın sanatla edebiyatla daha tahammül edilebilir bir yer olduğunu akıldan çıkarmayalım. Her fiziğin metafizik bir derinliği olduğunu, oralarda da dolaşmazsak, zihinsel seyahatimizin eksik kalacağını unutmayalım. Mesele salt bilgi değildir. Bugün dünyanın bilgi birikimine birkaç saniye içinde ulaşmamızın mümkün olduğu bir çağda yaşıyoruz. Ama bu yetmiyor. Bireyler, toplumlar ve küresel dünya hâlâ çelişkilerin, savaşların, dramların kucağında yaşıyor. Mültecilikten çevre sorunlarına, iklim değişikliğinden ticaret savaşlarına kadar bir dizi sorun ama işte hemen her zaman böyle sorunlarla boğuşan dünyada Devlet olarak, toplum olarak ve tek tek vatandaşlar olarak, insan olarak ayakta kalmak zorundayız. Bunun için de ulaştığımız bilgiyi, ona ihtiyacımız olan şeyleri ekleyerek veya ondan birşeyler çıkartarak yeniden üretmek ve dolaşıma sokmak durumundayız.”
“TÜM MİLLETLER İÇİN EĞİTİM BİR ARAÇTIR”
Açılışta konuşmalarını gerçekleştiren Edirne Valisi Ekrem Canalp; “Dünyada pek millet ve kültür için eğitim önemlidir. Dünyada tüm milletler için eğitim bir araçtır. Ama bazı kültürler, medeniyetler ve milletler için eğitim başlı başına bir amaçtır aslında. Çünkü biz bilgiyi sadece ulaşılması gereken bir şey olarak görmeyiz. Çünkü bizim açımızdan bilgi ve bilim aynı zamanda belli bir kutsallığı da ifade ediyor. Bilgiye ulaşmak başlı başına büyük bir hedef bizim açımızdan. Bu hedefi biz kendi medeniyetimiz ve kültürümüzden alıyoruz. Kitaplar her kültürde ve millette bir nesnedirler. Ama bizim kültürümüzde ve medeniyetimizde kitap sadece nesnel bir varlık değildir. Açmış olduğumuz okullar da sadece binalardan ibaret değildir. Bizim kültürümüzde bizim medeniyetimizde okullar kutsal mekanlarımızdır. Eğitim söz konusu olduğu zaman, Türkiye’de özel okullarda eğitim gören öğrencilerin yüzdelik oranı yüzde 8,7’dir. Geriye kalan yüzde 92,3’lük oran devlet okullarında okuyor. İnsanımızın gözünde ve algısında bu oran yüzde 8,7’lük değil, yüzde 30’lardaymış gibi bir algı var. Çünkü özel okullara yönelik milletimizde bir teveccüh var. Özel okullarda eğitimi kalitesinin çok yüksek olduğu ilişkin bir algılama var. Bu algılama da yüzde 8,7’yi çok daha yukarılardaymış gibi gösteriyor. Edirne söz konusu olduğu zaman yüzde 9,3’e tekabül ediyor. Edirne’deki okullarımız TED ile birlikte faaliyete geçtiği zaman bu rakam yüzde 10’ların üzerine çıkacak. TED bir şirket değil, TED bir dernek, tıpkı devlet okulları gibi gelecek nesilleri yetiştirmek üzere odaklanmış bir yapı. Edirne’nin fiziki bakımdan en büyük okul insana değer veren bir yapı. TED Edirne Kolejinin, Edirne’ye ve Edirne’nin eğitimine çok büyük bir katkı sağlayacaktır. Geleceğin eğitimi sadece kitaplarda olmadığını görerek, bilerek ve uygulayarak öğrenmek olduğunun farkındayız. Bu amaçla da 2019-2020 eğitim öğretim yılına Edirne genelinde 156 adet atölyeyi okullarımıza açarak başlatıyoruz. Bu atölyeler, Öğrenci, öğretmen ve okul sayılarına göre, neyle kıyaslamak istiyorsanız onunla kıyaslayın, Türkiye’nin şampiyonudur. Bu durum Edirne ve Edirnelilerin eğitime vermiş oldukları önemden kaynaklanıyor. Hepimizin desteğiyle öğrencilerimizin gayretiyle, hevesiyle Edirne’de eğitimi var olduğu noktalardan, çok daha yukarılara taşıyacağız ve başarılı olacağız” ifadelerini kullandı.
“21. YÜZYILDA SAVAŞLAR SİLAHLARLA DEĞİL BEYİNLERLE YAPILIYOR”
Türk Eğitim Derneği (TED) Genel Başkanı Selçuk Pehlivanoğlu; “21. yüzyılda savaşlar silahlarla değil beyinlerle yapılıyor. 21. Yüzyılda adaletli bir eğitim getirerek, köydeki anamızın kolundaki bileziği, zenginin çocuğuyla aynı sınava sokarak yarıştırmamak gerekiyor. 21. Yüzyılda güçlü bir Türkiye istiyorsak, yapmamız gereken adaletli bir eğitimi sağlamak. Akıllı tahtalara değil, akıllı öğretmenlere ihtiyacımız olduğunu bilmemiz gerekiyor. Çünkü bu vatan bize emanet. Vatanını, milletini, toprağını seven dünyayla rekabet edebilen bir nesil yetiştirmek niyetindeyiz. İlkeli olmayan bir toplum günümüz dünyasında yaşayamaz. Şükürler olsun ki bugün ülkemizde 41. okulumuz açmakta bulunuyoruz. Bu ülkenin Bizim simgemiz meşaledir. Tek farkı şudur; petrol yağı ile değil, gönül yağı ile yanar” diye konuştu.
Edirne Belediye Başkanı Recep Gürkan; “inanıyorum ki bugün burada yapacağımız bu okul sadece Edirne’de değil, Tekirdağ ve Kırklareli’nde bir taraftan Ardahan’da ve Sinop’ta. Ayşe ile Fatma’nın, Ali ile Ahmet’in değil. Ayşe ile Elizabeth’in, Ali ile John’un yarışacağı nesiller yetiştirecek nesiller yetiştirebileceğine inanıyorum. Bizim ihtiyacımız olan çok da zor şeyler değil. Biz dünyaya ulaşabilen, açılabilen ve onlarla rekabet edebilen nesiller istiyoruz. Kendi köklerinden, geleneklerinden, milli, manevi değerlerinden uzaklaşmadan, dünyadaki bilimi fenni, teknolojiyi kullanabilen nesiller istiyoruz. Eminim ki TED bir çok şehirde olduğu gibi Edirne’de de bu işin öncüsü olacaktır. Belgin İba’yı ve İba ailesini kutluyorum. TED Genel Başkanına verdiği değerden dolayı teşekkür ediyorum. TBMM Başkanı Prof. Dr. Mustafa Şentop’un önderliğinde Trakya’da daha konsolve çalışmalarla, sadece eğitimde değil bir çok alanda yapılan çalışmalarla, Trakya’yı ülkemizin parlayan yıldızı yapacağımıza inanıyorum” dedi.
Okul Kurucusu ve Baz Eğitim Kurumları A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Belgin İba; “bugün burada Ulu Önder Atatürk’ün 91 yıl önce kuruluşuna öncülük ettiği temeli Cumhuriyetin ilk yıllarına dayanan Türk Eğitim Derneği’nin bir okulunu da Edirne’de açmanın mutluluk ve gururunu yaşıyoruz. 1993 yılında öğrenci olarak geldiğim Edirne’den 1998 yılında genç bir öğretmen olarak ayrıldım. Bir dönem öğretmenlik mesleğimi icra ettikten sonra gönlümde ayrı bir yeri olan Edirne’ye eş ve anne olarak geri döndüm. Edirne’de öğrenci olmak çok güzeldi ancak o dönemde kız öğrencilerin barınma sorunlarını bildiğim için Zeynep Kız Öğrenci Yurtlarını kurarak eğitim yolculuğuna devam ettim. Bugün TED Edirne Koleji’ni açarken eğitim sevdamız ve nitelikli nesiller yetiştirme hayalimiz geçmişten geleceğe köprü olan Türk Eğitim Derneği ile yollarımızı birleştirdi. Okulumuzun yerleşkesini ve kontenjanını planlarken yalnız ilimize değil, tüm bölgeye hizmet etmeyi hedefledik. Bu eğitim tesisinin kuruluşu sürecinde bu güne kadar bize her konuda destek ve güç veren TBMM Başkanı Prof. Dr. Mustafa Şentop’a, Türk Eğitim Derneği Genel Başkanı Selçuk Pehlivanoğlu’na, valimiz Ekrem Canalp’e, Belediye Başkanımız Recep Gürkan’a ayrıca bize inanan ve çocuklarını teslim eden tüm velilerimize teşekkür ederiz. Bu sürecin en çok yorulanı kıymetli Eşim Nesim İba’ya, fedakârlıklarından dolayı çocuklarıma, mesai gözetmeksizin çalışan yöneticilerimize, öğretmenlerimize, personelimize, yapım sürecinde destek veren tüm ekibe teşekkür ederim. Bu anlamlı günde bizi yalnız bırakmayan tüm katılımcı ve dostlarımıza teşekkür ediyorum, dedi.