Eğitim-İş Edirne Şubesi 24 Kasım Öğretmenler Günü dolayısı ile basın açıklamasında bulundu. Eğitim-İş Edirne Şubesi Başkanı Murat Akçay’ın konuşma gerçekleştirdiği basın açıklamasında, 24 Kasım’ın kutlamadan çok bir burukluğun günü olduğu ifade edildi. Akçay, “Bugün okullarımızda, bizler için düzenlenen törenlerde, sizlerin yanında olmak yerine alanlardayız çünkü eğitimi ve eğitim emekçisinin durumunu yıllardır günden güne kötüleştiren bir yönetim anlayışı nedeniyle bugün bizim için bir gurur nişanesi olduğu kadar aynı zamanda burukluğun da günüdür.” dedi.
Eğitim-İş Sendikası Edirne Şubesi Edirne’de Saraçlar Caddesi’nde bulunan PTT Binası’nın önünde toplanarak 24 Kasım Öğretmenler Günü Dolayısı ile basın açıklamasında bulundu. Öğretmenlerin 24 Kasım gününde artık kutlama yapamadığı bir dönem yaşanıldığını belirten Sendika Başkanı Akçay yaptığı açıklamada, öğretmenlerin yaşadığı sorunlara dikkat çekti.
ANKET VERİLERi PAYLAŞILDI
Eğitimciler arasında yapılan pek çok anketten veriler paylaşan Akçay, kurumlarda karar alınırken öğretmenlerin görüşünün alınmadığını söyledi. Yöneticilerin öğretmenlerin sözüne değer vermediğini belirten Akçay “Yöneticiler tarafından öğretmenlerin sözüne/fikrine değer verilmiyor. Adına meslek kanunu denen ucube ÖMK’yı çıkarırken öğretmenlere danışmaya lütfetmeyen yönetim zihniyeti, lokal ve daha küçük çaplı yönetimsel kararlarda da despot tarzını koruyor. Eğitimi herkesten iyi bilen öğretmenlerin yüzde 72’si çalıştığı kurumla ilgili bir karar alınırken görüşünün bile alınmadığını söylüyor.” dedi.
Öğretmenlerin liyakatin yok edildiği bir sistem içinde erdem mücadelesi verdiğini ifade eden Akçay, “Öğretmenlerin yüzde 78’i çalıştığı kurumlarda görevde yükselmenin kişisel ve siyasi referanslardan, yani torpilden geçtiğini anlatıyor. Yüzde 88’i de görevde yükselme sınavlarının güvenilir olmadığından emin. Öğretmenlerin yüzde 63’ü okul yöneticileri tarafından siyasi baskı gördüğünü söylüyor.” şeklinde konuştu.
“HAKKIMIZI ÖDEMİYORLAR”
Öğretmenlerin yüzde 96’sının düşük maaş sebebi ile toplumdaki saygınlığını kaybettiğini belirten Akçay, Bugün bize “hakkınızı ödeyemeyiz” edebiyatı yapmak için sıraya girecek olan yöneticiler, gerçekten de hakkımızı ödemiyorlar. Öğretmenlerin yüzde 95’i maaşının yetersiz olduğunu söylüyor. Öğretmenlerin yüzde 96’sı düşük maaş nedeniyle toplumdaki saygınlığının azaldığı görüşünde. Sınıfındaki her öğrenciye kendi evladı gibi yaklaşan öğretmenlerin yüzde 97’sinin bütçesi kendi çocuklarının ihtiyacını gidermeye yetmiyor. Geçim derdi yüzünden öğretmenler, kendilerini adadıkları mesleklerini bile ağız tadıyla, kafa rahatlığıyla icra edemiyor. Öğretmenlerin yüzde 92’si borçları nedeniyle mesleki verimin düştüğünü düşünüyor.
LİYAKAT VE İYİLEŞTİRME TALEBİ
İnsanlık onuruna yaraşır bir ücret alıp, insanca yaşamak istediklerini ifade eden Akçay, “Eğitim çalışanları arasında ayrımcılık yaratacak uygulamalara son verilmesi istiyoruz. Ücretli, sözleşmeli öğretmenliğe son verilmesini, kadrolu güvenceli atama yapılmasını, Öğretmen ve yönetici atamaları başta olmak üzere tüm atamalarda mülakatın kaldırılmasını, tüm kademelerde somut kriterler ile liyakatın esas alınmasını ve ek ders ücretlerimizin emekliliğe sayılmasını talep ediyoruz” sözleri ile talepte bulundu.
Ülke geleceği çocukların daha iyi geleceğe sahip olabilmesi adına tüm yurttaşlara destek çağrısında bulunan Akçay, “Başöğretmenin eğitim neferleri olarak, Eğitim-İş olarak yarın Ankara’da düzenleyeceğimiz büyük buluşmayla hep bir ağızdan bu gerçekleri haykıracak, ardından Başöğretmenimizin ebedi istirahatgahına yürüyerek saygımızı sunacağız. Eğitimin aynı zamanda ülkenin geleceği için hayati olduğunu hatırlatıyor, çocukları için iyi bir eğitim, ülkesi için parlak bir gelecek düşleyen tüm yurttaşları mücadelemize destek vermeye davet ediyoruz.” dedi.(Haber: Gülşah AK)