Haber-Fotoğraf: Umut IŞIK
Tekirdağ’ın Saray ilçesinden Edirne’ye sepet satamaya gelen Yaşar Barçın çocukluğundan beri bu mesleği yaptığını söyledi. Sepetçiliği ata mesleği olarak anlatan Barçın, “Bizde başka bir iş yapamıyoruz, yapmadık. En güzel bildiğin iş demişler hasır sepet, piknik sepeti, balkonlara meyve sebze koymak sepet örüyoruz. Artık bu sepetleri pek kullanmıyorlar ama süslük amacıyla alıyorlar. Kullananlar balkonlara koyuyorlar yada süs olarak alıyorlar. Artık ölmüş bir durumda sepetçilik. Poşet çıktıktan sonra bizim mesleğimizi bitirdi. Alanlar çok nadir artık. Fiyatları 15 lira, 20 lira, 30 lira olarak satıyoruz” dedi.
“SEPETLERİN ÖRÜLMESİ 1 YILLIK BİR ÇALIŞMA”
Kendisine maddi açıdan değil de manevi açıdan maliyetinin çok olduğunu belirten Barcın, “1 yıllık emeğimiz. Eylül’den sonra Ekim, Kasım aylarında ormandan fındık ağaçlarından kesip biriktiriyoruz. Ondan sonra aradan bir ay geçiyor. Bir aydan sonra artık sepet örmek için yarma işlemi dediğimiz işleme geçiyoruz. Örmek için hazır hale getirene kadar 2 ay geçiyor. Normalde kalın bir ağaç bunu biz bıçak ile kağıt inceliğine getiriyoruz. Bu ağacın özelliği öyle ki adeta bir kemer gibi istediğin şekli verebiliyorsun. Hiçbir atık madde yok. Tamamen doğal hiçbir atık içermiyor. Biz bu ağaçtan sepet yapıp satıyoruz. Malzemesini hazırlayıp sepet yapım aşamasındaki haline getirene kadar satana kadar 1 yıllık emeğimiz oluyor. Geçim kaynağımız sepetçilik. Eşimde bana satmak da yardımcı oluyor. 3 tane çocuğum var. Ama onlar bilmiyorlar sepet örmeyi öğretmedik. Kıt kanaat geçinebiliyoruz. İstediğin şeyleri alamıyoruz kazandığımızla zaten almaya kalksan çoluk çocuğa yetmiyor. Tekirdağ Saray’dan geldim. Sepet satmak için Edirne’ye geldim” diye konuştu.
Tekirdağ’ın Saray ilçesinden Edirne’ye sepet satamaya gelen Yaşar Barçın çocukluğundan beri bu mesleği yaptığını söyledi. Sepetçiliği ata mesleği olarak anlatan Barçın, “Bizde başka bir iş yapamıyoruz, yapmadık. En güzel bildiğin iş demişler hasır sepet, piknik sepeti, balkonlara meyve sebze koymak sepet örüyoruz. Artık bu sepetleri pek kullanmıyorlar ama süslük amacıyla alıyorlar. Kullananlar balkonlara koyuyorlar yada süs olarak alıyorlar. Artık ölmüş bir durumda sepetçilik. Poşet çıktıktan sonra bizim mesleğimizi bitirdi. Alanlar çok nadir artık. Fiyatları 15 lira, 20 lira, 30 lira olarak satıyoruz” dedi.
“SEPETLERİN ÖRÜLMESİ 1 YILLIK BİR ÇALIŞMA”
Kendisine maddi açıdan değil de manevi açıdan maliyetinin çok olduğunu belirten Barcın, “1 yıllık emeğimiz. Eylül’den sonra Ekim, Kasım aylarında ormandan fındık ağaçlarından kesip biriktiriyoruz. Ondan sonra aradan bir ay geçiyor. Bir aydan sonra artık sepet örmek için yarma işlemi dediğimiz işleme geçiyoruz. Örmek için hazır hale getirene kadar 2 ay geçiyor. Normalde kalın bir ağaç bunu biz bıçak ile kağıt inceliğine getiriyoruz. Bu ağacın özelliği öyle ki adeta bir kemer gibi istediğin şekli verebiliyorsun. Hiçbir atık madde yok. Tamamen doğal hiçbir atık içermiyor. Biz bu ağaçtan sepet yapıp satıyoruz. Malzemesini hazırlayıp sepet yapım aşamasındaki haline getirene kadar satana kadar 1 yıllık emeğimiz oluyor. Geçim kaynağımız sepetçilik. Eşimde bana satmak da yardımcı oluyor. 3 tane çocuğum var. Ama onlar bilmiyorlar sepet örmeyi öğretmedik. Kıt kanaat geçinebiliyoruz. İstediğin şeyleri alamıyoruz kazandığımızla zaten almaya kalksan çoluk çocuğa yetmiyor. Tekirdağ Saray’dan geldim. Sepet satmak için Edirne’ye geldim” diye konuştu.