Haber - Fotoğraf: Umut IŞIK
Adli Tıp Uzmanları Derneği, Edirne Çocuk Hakları Derneği, Edirne Tabip Odası, Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi, Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası Edirne Şubesi, Türkiye İnsan Hakları Vakfı temsilcileri ve Prof. Dr. Gürcan Altun’un öğrencileri de duruşmaya katıldı.
Prof. Dr. Altun, duruşmada yaptığı savunmada Tıbbi uygulamalar sırasında uluslararası veya ulusal tıp birlikleri ya da uzmanlık dernekleri tarafından yayınlanmış olan tanı veya tedaviye yönelik, genel kabul görmüş, rehberler doğrultusunda hareket edildiğini, cinsel suçların tıbbi yönden araştırılmasında da durumun bu yönde olduğunu söyledi.
Prof. Dr. Altun, Dünya Sağlık Örgütü tarafından 2003 yılında ‘Cinsel Şiddet Mağdurlarının Adli-Tıbbi Bakımı için Rehber’inin yayınlandığını belirterek, “Bu rehber içerisinde cinsel istismar mağduru çocukların değerlendirilmesi bölümünde, suça ait delillerin toplanmasının yanı sıra, çocuğa zarar vermemeyi ve çocukta yaşamı boyunca devam edebilecek olumsuz etkileri azaltmayı hedefleyen bir muayene ve inceleme yapılması gerektiği belirtilmektedir.
Hasta, bir sağlık çalışanından hizmet alan ya da sağlık çalışanı tarafından bakılan birey olarak tanımlanmıştır. Tıp etiğinin kuralları ‘zarar vermeme’ ve ‘yararlı olma’ ilkelerine dayalıdır. Sağlık çalışanlarının mesleki becerilerini etik bir şekilde kullanmaları ve toplumun yasalarına uymaları temel bir görevdir. Tıp etiği ve tıp öğretisinde “Hastanın zorla muayene edilmesi” diye bir kavram yer almamaktadır. Bir insanın zorla genital/iç beden muayeneye zorlanması, ona yapılan cinsel saldırıdan bir farkı olmadığı gibi ‘Kişide ruhsal travma yarattığı’ da tıbben iyi bilinen bir konudur. Bu nedenle, bizlerden ‘hastalarımıza zarar verici bir davranış sergilememiz’ beklenmemelidir. Çocukların muayenesine konu olay, muayene tarihinden 3 yıl önce gerçekleşen vücuda organ sokma eyleminin bulunmadığı cinsel istismar suçuna yöneliktir. Cinsel saldırı mağduru çocuk ya da erişkinlerin muayeneye zorlanması; hekimlerin, Anayasaya, insan haklarına, çocuk haklarına, Biotıp Sözleşmesi’ne ve hasta haklarına aykırı davranmasını istemektir. Muayeneye izin vermeyen çocukları, iyi hekimlik değerlerinden, insan haklarından, çocuk haklarından, Biyotıp Sözleşmesi’nden yana tavır alarak muayene etmediğim/edemediğim için cezalandırılmam isteniyor.
Adli Tıp Uzmanlık alanının içinde çalışan bir hekim olarak, yukarıda özetlediğim davranışımın bir suç olmak yerine, tıbbın iyi hekimlik değerlerine uygunluğu nedeniyle ancak örnek bir tutum olarak değerlendirilmesi gerektiği düşüncesindeyim. Bu nedenle beraatimi talep ediyorum.” Şeklinde ifade verdi.
Duruşmadan sonra adliye önünde basın açıklaması yapan Adli Tıp Uzmanları Derneği Genel Sekreteri Doç. Dr. Gökhan Ersoy, “Prof. Dr. Gürcan Altun, 2013 yılında savcılık tarafından “cinsel istismara” uğradıkları iddiası ile genital muayene yapılmak üzere gönderilen üç çocuğun muayenesini yap(a)mamış, bu nedenle “görevi ihmal” suçlamasıyla yargılanmış ve beraat etmişti. Çocuklar; devletin, yasaların ve uluslararası sözleşmelerin güvencesi altındadır. Hekimlik meslek ilkelerine ve iyi hekimlik değerlerine gönülden bağlı olan hekimler defalarca yargılansa da bu duruşlarından vazgeçmeyecektir. Yargı kararları ile hekim bağımsızlığına ve etik ilkelerimize müdahale edilmesini kabul etmiyoruz. Hekimler yargının zor kullanım aracı değildir” şeklinde konuştu.
Adli Tıp Uzmanları Derneği, Edirne Çocuk Hakları Derneği, Edirne Tabip Odası, Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi, Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası Edirne Şubesi, Türkiye İnsan Hakları Vakfı temsilcileri ve Prof. Dr. Gürcan Altun’un öğrencileri de duruşmaya katıldı.
Prof. Dr. Altun, duruşmada yaptığı savunmada Tıbbi uygulamalar sırasında uluslararası veya ulusal tıp birlikleri ya da uzmanlık dernekleri tarafından yayınlanmış olan tanı veya tedaviye yönelik, genel kabul görmüş, rehberler doğrultusunda hareket edildiğini, cinsel suçların tıbbi yönden araştırılmasında da durumun bu yönde olduğunu söyledi.
Prof. Dr. Altun, Dünya Sağlık Örgütü tarafından 2003 yılında ‘Cinsel Şiddet Mağdurlarının Adli-Tıbbi Bakımı için Rehber’inin yayınlandığını belirterek, “Bu rehber içerisinde cinsel istismar mağduru çocukların değerlendirilmesi bölümünde, suça ait delillerin toplanmasının yanı sıra, çocuğa zarar vermemeyi ve çocukta yaşamı boyunca devam edebilecek olumsuz etkileri azaltmayı hedefleyen bir muayene ve inceleme yapılması gerektiği belirtilmektedir.
Hasta, bir sağlık çalışanından hizmet alan ya da sağlık çalışanı tarafından bakılan birey olarak tanımlanmıştır. Tıp etiğinin kuralları ‘zarar vermeme’ ve ‘yararlı olma’ ilkelerine dayalıdır. Sağlık çalışanlarının mesleki becerilerini etik bir şekilde kullanmaları ve toplumun yasalarına uymaları temel bir görevdir. Tıp etiği ve tıp öğretisinde “Hastanın zorla muayene edilmesi” diye bir kavram yer almamaktadır. Bir insanın zorla genital/iç beden muayeneye zorlanması, ona yapılan cinsel saldırıdan bir farkı olmadığı gibi ‘Kişide ruhsal travma yarattığı’ da tıbben iyi bilinen bir konudur. Bu nedenle, bizlerden ‘hastalarımıza zarar verici bir davranış sergilememiz’ beklenmemelidir. Çocukların muayenesine konu olay, muayene tarihinden 3 yıl önce gerçekleşen vücuda organ sokma eyleminin bulunmadığı cinsel istismar suçuna yöneliktir. Cinsel saldırı mağduru çocuk ya da erişkinlerin muayeneye zorlanması; hekimlerin, Anayasaya, insan haklarına, çocuk haklarına, Biotıp Sözleşmesi’ne ve hasta haklarına aykırı davranmasını istemektir. Muayeneye izin vermeyen çocukları, iyi hekimlik değerlerinden, insan haklarından, çocuk haklarından, Biyotıp Sözleşmesi’nden yana tavır alarak muayene etmediğim/edemediğim için cezalandırılmam isteniyor.
Adli Tıp Uzmanlık alanının içinde çalışan bir hekim olarak, yukarıda özetlediğim davranışımın bir suç olmak yerine, tıbbın iyi hekimlik değerlerine uygunluğu nedeniyle ancak örnek bir tutum olarak değerlendirilmesi gerektiği düşüncesindeyim. Bu nedenle beraatimi talep ediyorum.” Şeklinde ifade verdi.
Duruşmadan sonra adliye önünde basın açıklaması yapan Adli Tıp Uzmanları Derneği Genel Sekreteri Doç. Dr. Gökhan Ersoy, “Prof. Dr. Gürcan Altun, 2013 yılında savcılık tarafından “cinsel istismara” uğradıkları iddiası ile genital muayene yapılmak üzere gönderilen üç çocuğun muayenesini yap(a)mamış, bu nedenle “görevi ihmal” suçlamasıyla yargılanmış ve beraat etmişti. Çocuklar; devletin, yasaların ve uluslararası sözleşmelerin güvencesi altındadır. Hekimlik meslek ilkelerine ve iyi hekimlik değerlerine gönülden bağlı olan hekimler defalarca yargılansa da bu duruşlarından vazgeçmeyecektir. Yargı kararları ile hekim bağımsızlığına ve etik ilkelerimize müdahale edilmesini kabul etmiyoruz. Hekimler yargının zor kullanım aracı değildir” şeklinde konuştu.