Özge BAYKAL
Havaların soğuması ile birlikte vatandaşların ısınmak için soba ve farklı yöntem kullanmaları sonucunda yaşanabilecek karbonmonoksit zehirlenmelerine karşı uyarıda bulunan İl Sağlık Müdürü Ali Cengiz Kalkan, “Karbonmonoksit gazı zehirlenmeleri halkımız arasında soba zehirlenmeleri adıyla da bilinen bir halk sağlığı sorunudur. Karbon içeren yakıtların tümünün kullanılmasının bir yan tesiri olarak ortaya çıkabilmesinin yanında doğalgaz, kömür, benzin, ocak kullanımlarından sonra ortaya çıkabilmektedir. Düzgün hava akışı sağlanamayan, baca kontrolleri sık sık yapılmayan yerlerde daha fazla karşımıza çıkıyor. Bunun için özellikle Aralık, Ocak, Şubat kış aylarında genellikle baca gazı zehirlenmeleri ortaya çıkabiliyor. Geçen yılın Aralık ayından bu yılın Ocak ayı çıkışına kadar karbonnomoksit zehirlenmesiyle ilgili sadece bir vakamız hastanemize geldi. Kendisinin az oksijen alma rahatsızlığı vardı kendisine müdahalelerimizi yaptık. Kendisi tedavisini gördükten sonra hastanemizden ayrıldı. Eskiden bu vakalarla daha çok karşılaşabiliyorduk fakat halkımızın bu konuyla ilgili bilinçlenmesiyle birlikte bu durumlar yaşanmamaya başladı’’ diyerek bu konuyla ilgili duyarlılık ve farkındalığın daha fazla oluşmasını umut ederek bu tarz vakalarla bir daha karşılaşmamak istediklerinin altını çizdi.
“KARBONMONOKSİT GAZI ZEHİRLENMESİ NEDİR?”
Halk arasında baca gazı zehirlenmesi olarak geçen karbonmomoksit gazı zehirlenmesinin renksiz, tatsız, kokusuz, yanıcı zehirli bir gaz olduğunu söyleyen Kalkan, ardından sözlerine şu şekilde devam etti:
“Bu özelliklerinden ötürü sessiz katil adını almıştır. Vücuda solunum yolu ile girer ve doğrudan kana geçerek oksijen alımını engelleyerek zehirlenme ve ölüme neden oluyor. Karbonmonoksit zehirlenmeleri sıklıkla kapalı ortamlarda açık ocaklar, bacası çekmeyen soba, şofben, bacasız gaz sobalarında yakıtın iyi yanmaması nedeniyle meydana gelir. Karbonmonoksitle meydana gelen zehirlenmelerde kısa süre içerisinde tıbbi müdahale yapılmaz ise ölümle sonuçlanabilmektedir. Ülkemiz genelinde önemli bir halk salığı sorunudur ve her yıl özellikle kış aylarında sobaların, kombilerin ve şofbenlerin yanmasıyla birlikte ortaya çıkan önemli bir problemdir. Özellikle soba dumanına bağlı karbonmonoksit zehirlenmeleri topluca ölümlere yol açmaktadır. Alınacak tedbirlerle karbonmonoksit zehirlenmesine bağlı ölümler önlenebilir ölümlerdir. Karbonmonoksit solunduğunda kandaki oksijenin yerini almaktadır. Bunun sonucu hücreler ölmekte, oksijen açlığı ortaya çıkmaktadır. Bu durum; kalp, beyin gibi hayati organların zarar görmesine, işlevini yerine getirememesine neden olmaktadır. Belirtileri; oksijen yetersizliğine nedeniyle deride kırmızılaşma, kısa soluk alma, göğüste sıkışma, halsizlik, baş ağrısı, baş dönmesi, mide bulantısı ve kusma, göğüs ağrısı ve bilinç kaybıdır.”
Karbonmonoksit gazı zehirlenmelerine dikkat çeken Kalkan, vatandaşlar tarafından önlem alınması için “Vatandaşların kullandıkları soba, ocak, fırın, gazlı ısıtıcılar, şömine gibi bütün yanmalı aletleri sertifikalı ve eğitimli profesyonellere düzenli olarak kontrol ettirmeleri gerekiyor. Düzenli olarak baca deliğini kontrol etmeli, havalandırmanın yeterli olduğundan ve yanan gazın rahat bir şekilde dışarı verildiğinden emin olmalılar. Yanma esnasında gerekli olduğu durumlarda kapı ve pencereleri açarak havalandırmalı ve kontrolü sağlanmamış, havalandırması olmayan ısıtıcıların bulunduğu odalarda uyumamalarını tavsiye ediyorum. Dumanın hızlıca birikeceği kapalı yerlerde herhangi bir yakıtla yanan araç gereç kullanmamaları gerekiyor” ifadelerinde bulurdu.
“ÖNLENMESİ PROGRAMI VE EYLEM PLANI”
2014 yılından itibaren kanbonmonoksit zehirlenme ve ölüm vakalarının azaltılması, önlenmesi ve güvenilir veri elde edilmesiyle ilgili kurum ve kuruluşların görev ve sorumluluklarının belirlenerek yapılacak çeşitli faaliyetlerle vatandaşların farkındalığının artırılması hedeflenerek 2015-2019 yıllarını kapsayacak şekilde Türkiye Karbonmonoksit Zehirlenmesinin Önlenmesi Programı ve Eylem Planı oluşturulduğunun bilgisini paylaşan Kalkan, projenin 27.01.2015 tarihinde onaylanarak yürürlüğe girdiğini dile getirdi.
Havaların soğuması ile birlikte vatandaşların ısınmak için soba ve farklı yöntem kullanmaları sonucunda yaşanabilecek karbonmonoksit zehirlenmelerine karşı uyarıda bulunan İl Sağlık Müdürü Ali Cengiz Kalkan, “Karbonmonoksit gazı zehirlenmeleri halkımız arasında soba zehirlenmeleri adıyla da bilinen bir halk sağlığı sorunudur. Karbon içeren yakıtların tümünün kullanılmasının bir yan tesiri olarak ortaya çıkabilmesinin yanında doğalgaz, kömür, benzin, ocak kullanımlarından sonra ortaya çıkabilmektedir. Düzgün hava akışı sağlanamayan, baca kontrolleri sık sık yapılmayan yerlerde daha fazla karşımıza çıkıyor. Bunun için özellikle Aralık, Ocak, Şubat kış aylarında genellikle baca gazı zehirlenmeleri ortaya çıkabiliyor. Geçen yılın Aralık ayından bu yılın Ocak ayı çıkışına kadar karbonnomoksit zehirlenmesiyle ilgili sadece bir vakamız hastanemize geldi. Kendisinin az oksijen alma rahatsızlığı vardı kendisine müdahalelerimizi yaptık. Kendisi tedavisini gördükten sonra hastanemizden ayrıldı. Eskiden bu vakalarla daha çok karşılaşabiliyorduk fakat halkımızın bu konuyla ilgili bilinçlenmesiyle birlikte bu durumlar yaşanmamaya başladı’’ diyerek bu konuyla ilgili duyarlılık ve farkındalığın daha fazla oluşmasını umut ederek bu tarz vakalarla bir daha karşılaşmamak istediklerinin altını çizdi.
“KARBONMONOKSİT GAZI ZEHİRLENMESİ NEDİR?”
Halk arasında baca gazı zehirlenmesi olarak geçen karbonmomoksit gazı zehirlenmesinin renksiz, tatsız, kokusuz, yanıcı zehirli bir gaz olduğunu söyleyen Kalkan, ardından sözlerine şu şekilde devam etti:
“Bu özelliklerinden ötürü sessiz katil adını almıştır. Vücuda solunum yolu ile girer ve doğrudan kana geçerek oksijen alımını engelleyerek zehirlenme ve ölüme neden oluyor. Karbonmonoksit zehirlenmeleri sıklıkla kapalı ortamlarda açık ocaklar, bacası çekmeyen soba, şofben, bacasız gaz sobalarında yakıtın iyi yanmaması nedeniyle meydana gelir. Karbonmonoksitle meydana gelen zehirlenmelerde kısa süre içerisinde tıbbi müdahale yapılmaz ise ölümle sonuçlanabilmektedir. Ülkemiz genelinde önemli bir halk salığı sorunudur ve her yıl özellikle kış aylarında sobaların, kombilerin ve şofbenlerin yanmasıyla birlikte ortaya çıkan önemli bir problemdir. Özellikle soba dumanına bağlı karbonmonoksit zehirlenmeleri topluca ölümlere yol açmaktadır. Alınacak tedbirlerle karbonmonoksit zehirlenmesine bağlı ölümler önlenebilir ölümlerdir. Karbonmonoksit solunduğunda kandaki oksijenin yerini almaktadır. Bunun sonucu hücreler ölmekte, oksijen açlığı ortaya çıkmaktadır. Bu durum; kalp, beyin gibi hayati organların zarar görmesine, işlevini yerine getirememesine neden olmaktadır. Belirtileri; oksijen yetersizliğine nedeniyle deride kırmızılaşma, kısa soluk alma, göğüste sıkışma, halsizlik, baş ağrısı, baş dönmesi, mide bulantısı ve kusma, göğüs ağrısı ve bilinç kaybıdır.”
Karbonmonoksit gazı zehirlenmelerine dikkat çeken Kalkan, vatandaşlar tarafından önlem alınması için “Vatandaşların kullandıkları soba, ocak, fırın, gazlı ısıtıcılar, şömine gibi bütün yanmalı aletleri sertifikalı ve eğitimli profesyonellere düzenli olarak kontrol ettirmeleri gerekiyor. Düzenli olarak baca deliğini kontrol etmeli, havalandırmanın yeterli olduğundan ve yanan gazın rahat bir şekilde dışarı verildiğinden emin olmalılar. Yanma esnasında gerekli olduğu durumlarda kapı ve pencereleri açarak havalandırmalı ve kontrolü sağlanmamış, havalandırması olmayan ısıtıcıların bulunduğu odalarda uyumamalarını tavsiye ediyorum. Dumanın hızlıca birikeceği kapalı yerlerde herhangi bir yakıtla yanan araç gereç kullanmamaları gerekiyor” ifadelerinde bulurdu.
“ÖNLENMESİ PROGRAMI VE EYLEM PLANI”
2014 yılından itibaren kanbonmonoksit zehirlenme ve ölüm vakalarının azaltılması, önlenmesi ve güvenilir veri elde edilmesiyle ilgili kurum ve kuruluşların görev ve sorumluluklarının belirlenerek yapılacak çeşitli faaliyetlerle vatandaşların farkındalığının artırılması hedeflenerek 2015-2019 yıllarını kapsayacak şekilde Türkiye Karbonmonoksit Zehirlenmesinin Önlenmesi Programı ve Eylem Planı oluşturulduğunun bilgisini paylaşan Kalkan, projenin 27.01.2015 tarihinde onaylanarak yürürlüğe girdiğini dile getirdi.