Haber-Fotoğraf: Umut IŞIK
Öncelikle Yunanistan başbakanını ve siyasetçilerini dostane olmayan bu tutumundan vazgeçmeye davet ettiklerini söyleyen Türk, Yunan, Bulgar Dostluk Grubu Derneği (TUYUB) Başkanı Önder Akdağ, “Biliyoruz ki Yunanistan halkı bu şekilde düşünmemekte. Bu coğrafyada barış ikliminden vazgeçmemeliyiz. Siyasileri ve politikacıları sağduyulu davranmaya barış ikliminin tesisine katkıda bulunacak söylemlere ve bunu korumaya yönelik çalışmalar yapmalarını bekliyoruz. Bir kez daha hatırlatıyoruz, Lozan Antlaşmasıyla başlayan ve Yunanistan’da Venezilos’un başbakan seçilmesiyle 1930-38 yılları arasında gelişen barış ve dostluk ruhuna dönülmesi tek temennimizdir. Bu süreçte yapılan birçok antlaşmanın yanında Dostluk-Saldırmazlık-Hakemlik Antlaşmasını hatırlatır, ilişkilerin bu ruh çerçevesinde ilerlemesi için çalışmak gerekir. Yunanistan ile aynı bahçeye bakan, aynı denizde yüzen iki komşu olduğumuz gerçeği hiçbir zaman unutulmamalıdır.
Bilinmelidir ki geçmişte bunun birçok örneği var. Bizde ya da komşumuzda bir felaket olduğu zaman ilk bizler birbirimizin yardımına koşacağız. Bizde bir deyim vardır; ‘Komşu komşunun külüne muhtaçtır’. Biz Türk Yunan Bulgar Dostluk Gurubu Derneği olarak diyoruz ki; komşular dostane tavırlarla birbirlerine yaklaşırlarsa aşılmayacak sorun yoktur.
Öncelikle komşu olarak bizlerin genelinde de dünyanın barışa ve kardeşliğe ihtiyacı var. Bir sivil toplum örgütü olarak, siyasi ve politik bir amaç gütmeden dosluğun ve barışın tesisine katkıda bulunmaya çalışıyoruz. Ve aynı şeyi komşu ülke Yunanistan’dan da bekliyoruz” dedi.
“BU DİYALOGLAR İKİ TARAFA DA ZARAR VERİR”
Herkesin konuşma diline üslubuna dikkat etmesi gerektiğine dikkat çeken Akdağ, “Bir şeyler ifade ederken bunu kin ve nefret duygularıyla yapmamalı. Sorunlar olabilir ama bunu ifade etmenin doğru yolları ve doğru kelimeler vardır. Herkes özenli davranmak zorunda. Komşuluk sınırlarımız değişmeyecek. Bu diyaloglar iki tarafa da zarar verir. Ülkemizde olduğu kadar Yunanistan’da da bir ekonomik kriz var. İlişkilerimizi yapıcı tutalım. Edirne’den Yunanistan’a, Yunanistan’dan Edirne’ye insanlar para harcamaya gidiyor, bir kazanç kapısı oluşturuyor. Bu durumu korumak adına herkes gerekli özeni ve itinayı göstersin” diye konuştu.
Öncelikle Yunanistan başbakanını ve siyasetçilerini dostane olmayan bu tutumundan vazgeçmeye davet ettiklerini söyleyen Türk, Yunan, Bulgar Dostluk Grubu Derneği (TUYUB) Başkanı Önder Akdağ, “Biliyoruz ki Yunanistan halkı bu şekilde düşünmemekte. Bu coğrafyada barış ikliminden vazgeçmemeliyiz. Siyasileri ve politikacıları sağduyulu davranmaya barış ikliminin tesisine katkıda bulunacak söylemlere ve bunu korumaya yönelik çalışmalar yapmalarını bekliyoruz. Bir kez daha hatırlatıyoruz, Lozan Antlaşmasıyla başlayan ve Yunanistan’da Venezilos’un başbakan seçilmesiyle 1930-38 yılları arasında gelişen barış ve dostluk ruhuna dönülmesi tek temennimizdir. Bu süreçte yapılan birçok antlaşmanın yanında Dostluk-Saldırmazlık-Hakemlik Antlaşmasını hatırlatır, ilişkilerin bu ruh çerçevesinde ilerlemesi için çalışmak gerekir. Yunanistan ile aynı bahçeye bakan, aynı denizde yüzen iki komşu olduğumuz gerçeği hiçbir zaman unutulmamalıdır.
Bilinmelidir ki geçmişte bunun birçok örneği var. Bizde ya da komşumuzda bir felaket olduğu zaman ilk bizler birbirimizin yardımına koşacağız. Bizde bir deyim vardır; ‘Komşu komşunun külüne muhtaçtır’. Biz Türk Yunan Bulgar Dostluk Gurubu Derneği olarak diyoruz ki; komşular dostane tavırlarla birbirlerine yaklaşırlarsa aşılmayacak sorun yoktur.
Öncelikle komşu olarak bizlerin genelinde de dünyanın barışa ve kardeşliğe ihtiyacı var. Bir sivil toplum örgütü olarak, siyasi ve politik bir amaç gütmeden dosluğun ve barışın tesisine katkıda bulunmaya çalışıyoruz. Ve aynı şeyi komşu ülke Yunanistan’dan da bekliyoruz” dedi.
“BU DİYALOGLAR İKİ TARAFA DA ZARAR VERİR”
Herkesin konuşma diline üslubuna dikkat etmesi gerektiğine dikkat çeken Akdağ, “Bir şeyler ifade ederken bunu kin ve nefret duygularıyla yapmamalı. Sorunlar olabilir ama bunu ifade etmenin doğru yolları ve doğru kelimeler vardır. Herkes özenli davranmak zorunda. Komşuluk sınırlarımız değişmeyecek. Bu diyaloglar iki tarafa da zarar verir. Ülkemizde olduğu kadar Yunanistan’da da bir ekonomik kriz var. İlişkilerimizi yapıcı tutalım. Edirne’den Yunanistan’a, Yunanistan’dan Edirne’ye insanlar para harcamaya gidiyor, bir kazanç kapısı oluşturuyor. Bu durumu korumak adına herkes gerekli özeni ve itinayı göstersin” diye konuştu.