Edirne Ticaret ve Sanayi Odası (ETSO) konferans salonunda düzenlenen seminere İl Sağlık Müdürü Dr. Ali Cengiz Kalkan, Trakya Üniversitesi (TÜ) Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Uzmanı ve Tıbbi Onkoloji Bilim Dalı Öğretim Görevlisi Prof.Dr.İrfan Çiçin, Halk Sağlığı Hizmetleri Başkanı Dr.Selma Heves Yılmaz ve Edirne Sağlıklı Hayat Merkezinde görevli Diyetisyen Merve Değirmenci, TÜ Tıp Fakültesi Hastanesi yöneticileri ve çok sayıda vatandaş katıldı.
Seminerde kanserle ilgili sunum yapan T.Ü. Tıbbi Onkoloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof.Dr. İrfan Çiçin, kanserin yeni bir hastalık ya da çağımızın hastalığı olmadığını, milattan önce 3 bin yılına kadar dayanan bir geçmişi olduğunu söyledi.
“KANSER YÜZDE 75 65 YAŞIN ÜZERİNDE GÖZÜKÜYOR”
Sadece kanser genomunun bilgisayarda bin terabaytlık boyut kapladığını ifade eden Çiçin, kanserin en önemli nedenlerinin başındaysa yaşlanmak geldiğini dile getirdi. Çiçin; “Gelişmiş ülkelerde kalp hastalıklarından da daha sık ölüme neden olmaya başladı kanser. Dolayısıyla hem ölüm nedenleri arasında başta gelmekte hem de hiç nadir gözükmeyen bir hastalık. Gelişmiş ülkelerde kanser Türkiye'den daha sık gözüküyor. Bunun en önemli nedeni bizim nüfusumuzun genç olması. Nüfusumuzun yüzde 80'inin halen 50 yaşın altında olması nedeniyle kanser Türkiye'de, gelişmiş ülkelere bakıldığında daha az gözükmekte. Neden genç nüfusumuzdan dolayı az gözüküyor? Kanserin yaklaşık yüzde 75'i 65 yaşın üzerinde gözüküyor. Kanserin en önemli nedeni yaşlanmadır. Edirne kanser ölümlerinin en yüksek olduğu illerden biridir. Kentimiz kanser oranının en yüksek olduğu illerden birisi. Bunun temel nedeni Edirne'nin de Türkiye nüfusunun en yaşlı illerinden birisi olması ve doğum oranlarının da en düşük olduğu illerden biri olması. Yaşlılık kanserin en önemli nedenlerinden bir tanesi. Niye yaşlanınca kanser oluyoruz? Genetik yapımızı koruyan sistem yaşlandıkça bozulmaya başlıyor ve genetik yapımız bozuldukça da kanseri eğilimimiz artıyor” diye konuştu.
“KANSERİN İLERİ Kİ DÖNEMDE DAHA DA ARTMASI BEKLENİYOR”
2050 yılına kadr toplumun yarısından fazlasının 40 yaşın üstünde olacağını ve buna bağlı olarak kanser görülme sıklığının artacağını kaydeden Çiçin; “Toplumun neredeyse yüzde 80'i şu anda 50 yaşın altında. 2050 yılında toplumun yarısından fazlası 40 yaşın üzerinde olacak. Yani gelecekte gerek şehrimiz gerekse ülkemizin kanser sıklığı daha artacak. Gelecekte kanserler çok daha fazla karşılaşacağız. Her ne yaparsak yapalım, nasıl diyet kullanırsak kullanalım yüzde 35'ten yüzde 30'a kanser sıklığını azaltacak bir formülümüz yok. Televizyonlarda ne denirse densin herhangi bir diyetin yüzde 35'ten 30'a azaltıp azaltmayacağını bilmiyoruz. Kanserin tedavisinde kişinin sadece tek doktordan tedavi olmaması gerekir. Sigarayı bırakırsanız 20-30 yıl sonra sigarayla ilişkili kanser riskini ortadan kaldırırsınız. Mutlak bir koruma sağlar. Bununla birlikte kanseri eğer tek bir kişi tedavi ediyorsa yanlış tedavi alıyorsunuz demektir. Kanser kesinlikle multidisiplinler dediğimiz bir takım tarafından tedavi edilmelidir. Sadece kadın doğumcunun ya da sadece cerrahın tedavi edeceği bir hastalık değildir” şeklinde konuştu.
“SİGARA GELECEK 50 YILDA 450 MİLYON İNSANIN ÖLÜMÜNE NEDEN OLACAK”
Kanserin en önemli nedenlerinden olan sigaranın her yıl yeryüzünde 2 buçuk milyon insanın ölümüne sebep olduğunu da sözlerine ekleyen Prof.Dr. Çiçin; “Sigara bırakma azalmadığı takdirde 2050 yılına kadar yılda 12 buçuk milyona çıkacak bu rakam. Korkunç olan rakam ise şu; sigara gelecek 50 yılda 450 milyon insanın ölümüne neden olabilecek. Sigarayı derhal bırakmamız lazım çünkü sigarayı bugün bırakırsak etkisini 20-30 yıl sonra sağlıklı olarak göreceğiz. Her sigarayı bırakma konusunda başarısız geçen yıl gelecekte bir o kadar yıkıcı etki yapacak. Dolayısıyla kanserden ve korunmadan bahsederken sigarayı tartışmıyorsak gerisi hikaye” dedi. (Haber Merkezi)
Seminerde kanserle ilgili sunum yapan T.Ü. Tıbbi Onkoloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof.Dr. İrfan Çiçin, kanserin yeni bir hastalık ya da çağımızın hastalığı olmadığını, milattan önce 3 bin yılına kadar dayanan bir geçmişi olduğunu söyledi.
“KANSER YÜZDE 75 65 YAŞIN ÜZERİNDE GÖZÜKÜYOR”
Sadece kanser genomunun bilgisayarda bin terabaytlık boyut kapladığını ifade eden Çiçin, kanserin en önemli nedenlerinin başındaysa yaşlanmak geldiğini dile getirdi. Çiçin; “Gelişmiş ülkelerde kalp hastalıklarından da daha sık ölüme neden olmaya başladı kanser. Dolayısıyla hem ölüm nedenleri arasında başta gelmekte hem de hiç nadir gözükmeyen bir hastalık. Gelişmiş ülkelerde kanser Türkiye'den daha sık gözüküyor. Bunun en önemli nedeni bizim nüfusumuzun genç olması. Nüfusumuzun yüzde 80'inin halen 50 yaşın altında olması nedeniyle kanser Türkiye'de, gelişmiş ülkelere bakıldığında daha az gözükmekte. Neden genç nüfusumuzdan dolayı az gözüküyor? Kanserin yaklaşık yüzde 75'i 65 yaşın üzerinde gözüküyor. Kanserin en önemli nedeni yaşlanmadır. Edirne kanser ölümlerinin en yüksek olduğu illerden biridir. Kentimiz kanser oranının en yüksek olduğu illerden birisi. Bunun temel nedeni Edirne'nin de Türkiye nüfusunun en yaşlı illerinden birisi olması ve doğum oranlarının da en düşük olduğu illerden biri olması. Yaşlılık kanserin en önemli nedenlerinden bir tanesi. Niye yaşlanınca kanser oluyoruz? Genetik yapımızı koruyan sistem yaşlandıkça bozulmaya başlıyor ve genetik yapımız bozuldukça da kanseri eğilimimiz artıyor” diye konuştu.
“KANSERİN İLERİ Kİ DÖNEMDE DAHA DA ARTMASI BEKLENİYOR”
2050 yılına kadr toplumun yarısından fazlasının 40 yaşın üstünde olacağını ve buna bağlı olarak kanser görülme sıklığının artacağını kaydeden Çiçin; “Toplumun neredeyse yüzde 80'i şu anda 50 yaşın altında. 2050 yılında toplumun yarısından fazlası 40 yaşın üzerinde olacak. Yani gelecekte gerek şehrimiz gerekse ülkemizin kanser sıklığı daha artacak. Gelecekte kanserler çok daha fazla karşılaşacağız. Her ne yaparsak yapalım, nasıl diyet kullanırsak kullanalım yüzde 35'ten yüzde 30'a kanser sıklığını azaltacak bir formülümüz yok. Televizyonlarda ne denirse densin herhangi bir diyetin yüzde 35'ten 30'a azaltıp azaltmayacağını bilmiyoruz. Kanserin tedavisinde kişinin sadece tek doktordan tedavi olmaması gerekir. Sigarayı bırakırsanız 20-30 yıl sonra sigarayla ilişkili kanser riskini ortadan kaldırırsınız. Mutlak bir koruma sağlar. Bununla birlikte kanseri eğer tek bir kişi tedavi ediyorsa yanlış tedavi alıyorsunuz demektir. Kanser kesinlikle multidisiplinler dediğimiz bir takım tarafından tedavi edilmelidir. Sadece kadın doğumcunun ya da sadece cerrahın tedavi edeceği bir hastalık değildir” şeklinde konuştu.
“SİGARA GELECEK 50 YILDA 450 MİLYON İNSANIN ÖLÜMÜNE NEDEN OLACAK”
Kanserin en önemli nedenlerinden olan sigaranın her yıl yeryüzünde 2 buçuk milyon insanın ölümüne sebep olduğunu da sözlerine ekleyen Prof.Dr. Çiçin; “Sigara bırakma azalmadığı takdirde 2050 yılına kadar yılda 12 buçuk milyona çıkacak bu rakam. Korkunç olan rakam ise şu; sigara gelecek 50 yılda 450 milyon insanın ölümüne neden olabilecek. Sigarayı derhal bırakmamız lazım çünkü sigarayı bugün bırakırsak etkisini 20-30 yıl sonra sağlıklı olarak göreceğiz. Her sigarayı bırakma konusunda başarısız geçen yıl gelecekte bir o kadar yıkıcı etki yapacak. Dolayısıyla kanserden ve korunmadan bahsederken sigarayı tartışmıyorsak gerisi hikaye” dedi. (Haber Merkezi)