Haber: Hatice ÖZSOY
Yorulmaz, kurutulma işleminden geçen kuruyemişlerin yeterince kurutulmadığında sağlığa ciddi zararları olduğundan bahsederek, “Bazı kuruyemişler küf üremesi sonucu çok zehirli maddelerle kirlenebilir. Bunlardan en önemlisi Aflatoksin adı verilen bir küf zehridir. Aflatoksin insanda zehirleyici etkileri yanında, doğumsal anomaliler, hepatit, siroz ve kanser yapıcı etkileri bulunmaktadır” dedi.
Kuruyemişlerin doğal hali ile vücuda çok yararlı besinler olduğunu söyleyen Yorulmaz, işlem görmüş olan kuruyemişlerdeki katkı maddelerinin vücutta alerjik reaksiyona sebep olabileceğini belirtti.
Yorulmaz, “Bazı kuruyemişler küf üremesi sonucu çok zehirli maddelerle kirlenebilir. Bunlardan en önemlisi Aflatoksin adı verilen bir küf zehridir. Aflatoksin, uygun şartlarda kurutulmayan ya da tam olarak kurutulmadan toplanıp ambalajlanan kuruyemişlerde üreyen küflerin ürettiği bir zehirdir. Aflatoksin insanda zehirleyici etkileri yanında, doğumsal anomaliler, hepatit, siroz ve kanser yapıcı etkileri bulunmaktadır. Pişirme sıcaklığında bozulmazlar ancak 270 ºC’de bozuldukları belirtilmektedir. Aflatoksin küflü bitkisel gıdalarda bulunabildiği gibi, küflü yemlerle beslenmiş hayvanların karaciğer ve böbrekler gibi organları ile kas, süt ve yumurtalarında da bulunabilmektedir. Uygun şartlarda en çok küf ve buna bağlı aflatoksin oluşumuna neden olan gıdalar, yağlı tohumlar, kuruyemişler, kuru meyveler, kuru bakliyat, sert kabuklu meyveler, tahıllar ve peynirlerdir. Bir başka küf zehri de Okratoksin A’dır. Bu zehrin A, B ve C olmak üzere üç türü vardır. Özellikle okratoksin A kuvvetli bir zehirdir. Okratoksin A, mısır, kakao çekirdeği, kahve çekirdeği, turunçgiller ve yer fıstığı gibi besinlerde küflerin oluşturduğu bir zehir olup böbrek hastalıklarına neden olmaktadır” dedi.
“KAVRULAN KURUYEMİŞLER VİTAMİNLERİNİ KAYBEDER”
Kuruyemişlere en sık uygulanan işlemin kavurma olduğunu söyleyen Yorulmaz, kavrulan kuruyemişlerin içerisinde bulunduğu C ve A vitaminlerini kaybettiklerini vurguladı.
Yorulmaz, “Farklı kuruyemişler, çiğ olarak satıldıkları ve yenildikleri gibi çeşitli işlemlerden geçirilerek de satışa sunulabilmektedir. Bunlardan en sık uygulanan işlem kavurmadır. Kavrulan kuruyemişler C ve A vitaminlerini kaybetmektedirler. Buna ek olarak liften çok zengin olan yenilebilir türdeki kabukları da kavrulma ile kolayca soyulabilmekte ve lif açısından daha fakir bir hale gelmektedirler.Kavurma sırasında fıstık gibi, çekirdek gibi bazı kuruyemişler tuzlanmaktadır. Bu tür kuruyemişler tüketildiğinde kuruyemişle birlikte tuz da alındığından, hipertansiyon gibi böbrek hastalıkları gibi tuzdan fakir bir diyetle beslenme durumundaki insanlarda sorunlara neden olabilmektedir.Bazı kuruyemişler için kükürtle işlem uygulanarak renginin daha iyi, çekici olması, bozulmasının önlenmesi amaçlanmaktadır. Fazla tüketildiğinde vücuda yabancı bir maddenin alınması sağlık sorunlarına yol açabilir. Bazı kuruyemişler üzeri şekerle kaplanarak satışa sunulmaktadır. Bu tür kuruyemişlerle birlikte şeker almak, böylece şişmanlık, şeker hastalığı gibi durumlarda sorunlara neden olacağı unutulmamalıdır. Bazı kuruyemişler gıda boyaları kullanılarak renklendirilerek satılmaktadır. Belli miktarlarda tüketildiğinde çoğunlukla zararsız olan bu gıda boyaları, fazla tüketildiğinde sorunlar yaratabilmektedir. Bazı kuruyemişler beyaz renk verilmek üzere titanyum dioksit ile kaplanabilmektedir. Bazı kuruyemişler un, soya unu, sıvı yağ, baharat gibi maddeler ile doğal yapısının dışında maddelerin de vücuda alınmalarına ve fazla tüketildiklerinde bu maddelere bağlı sorunları neden olur” dedi.
“EVDE KURUYEMİŞ KURUTURKEN DİKKAT EDİLMESİ GEREKENLER”
Evde kurutulacak olan kuruyemişlerle ilgili açıklamalarda bulunan Yorulmaz, şu bilgilere yer verdi:
“Evde kurutulacaksa sağlam, ezilmemiş, yumuşamamış, sağlıklı meyveler alınıp kurutulmalıdır.Temiz bir yerde, toz, toprak, hava kirliliği, egzost gazları, hayvanların, özellikle kuşların kurumaya bırakılmış meyveleri kirletmemelerine özen gösterilmelidir. Tam olarak kurutulduktan sonra toplanan kuruyemişler, temiz, kuru, karanlık ve mümkün olduğunca 10 C’den daha serin bir yerde ve kapalı bir biçimde saklanmalıdır. Kuruyemiş olarak satın alınacak ürünlerin ambalajlı, ambalaj üzerinde üretici firmaya, ruhsatına, üretim ve son kullanma tarihinin varlığına dikkat edilmelidir. Son kullanma tarihi geçmiş, bayat, görünümü kötü, küflenmiş, normal rengini dışında renk almış, görünüşü ile sağlıklı olduğu konusunda şüphe çeken kuruyemişler satın alınmamalı, satın alınmış olan kuruyemişler böyle bir durumda ise tüketilmemelidir. Mümkün olduğu kadar kalitesi bilinen markaların ürünleri olan, kurutma dışında bir işlem görmemiş, taze kuruyemişlerin tüketilmesine özen gösterilmelidir.”
“KURUYEMİŞLERİN ZARARLARI OLDUĞU GİBİ FAYDALARI DA VAR”
İşlem görmüş ve zararlı maddelere maruz kalmış kuruyemişlerin vücuda bazı zararları olduğu gibi, bunun dışında taze ve çiğ tüketilen kuruyemişlerin de sağlığa faydalı olduğunu söyleyen Yorulmaz, “Kuruyemişler; lif, karbonhidrat, sağlıklı yağ, protein, vitaminler ve mineraller demir, kalsiyum, magnezyum vb. açısından oldukça zengin ve besleyici besinlerdir. Besin kaybının olmadığı taze, çiğ, herhangi bir katkı içermeyen kuruyemiş tüketimi en sağlıklı olan tüketme biçimidir.Düzenli olarak kuruyemiş tüketmek, vücudun daha sağlık olması açısından içerdiği önemli besin ögeleri nedeniyle faydalıdır. Kuruyemiş türleri farklı sağlık faydalarına sahiptir. Bu nedenle birden fazla kuruyemiş çeşidinden tüketmek daha sağlıklı bir beslenme sağlayacaktır.Kuruyemişler içerdikleri mineraller, vitaminler, protein, yağ ve lif gibi besin ögeleri ile sağlığımıza önemli katkılar sağlamaktadırlar.Ayrıca verdikleri tokluk hissi ile hızlı ve aşırı acıkmayı böylece de aşırı yemeyi engelleyerek kilo vermeyi kolaylaştırır. Elbette tüm diğer besinler gibi kuruyemişler de kararında tüketilmelidir. Kuruyemişler;Sindirim sisteminin çalışması için faydalıdır. Liften zengin olmaları nedeniyle, besinlerin daha iyi sindirilmesini sağlar, şişkinlik, gaz gibi sorunları önler, barsak hareketlerini düzenler kabızlıktan korur.Sağlıklı beslenme ile vücudu tüm hastalıklar için korumaya yardımcı olmak mümkündür. Sağlıklı beslenme için, çok faydalı besin ögeleri içeren kuruyemişlerden de faydalanmak gereklidir. Kuruyemişlerde bulunan antioksidan maddeler vücuda zarar verebilecek maddelerin zarar vermeden vücuttan uzaklaştırılmasını sağlar ve böylece pek çok hastalık için korumaya yardımcı olur.Suyu uçurulduğunda yapısındaki maddeleri daha konsantre biçimde içeren kuruyemişler daha enerjili hale de gelirler. Bu nedenle fazla tüketildiklerinde fazla kalori alınacağı için kilo artışına sebep olabilir.Raf ömrünü uzatabilmek için kuruyemişler kavurma, tuzlama, çeşitli kimyasal maddelerle işleme gibi çeşitli işlemlerden geçirilmektedir.Ancak, kuruyemişlerin taze biçimde, çiğ olarak, hiçbir işlemden geçirilmeden, doğal hali ile yenmesi en sağlıklı ve faydalı olanıdır. Kavurma ile kuruyemişlerin kabukları kolayca soyularak ortadan kalkmakta böylece yenilebilir olan kabukta bulunan, liflerden faydalanmak mümkün olamamaktadır. Kavrulan kuruyemişlerde bulunan yağların da yapıları değişmektedir. Kuruyemişler yüksek ısıda kavrulurlar ise, besin değerlerinde de kayıplar olmaktadır. Bu nedenlerle çiğ kuruyemiş alıp uygun saklama koşullarında saklamak daha doğru olacaktır” diye konuştu.
Yorulmaz, kurutulma işleminden geçen kuruyemişlerin yeterince kurutulmadığında sağlığa ciddi zararları olduğundan bahsederek, “Bazı kuruyemişler küf üremesi sonucu çok zehirli maddelerle kirlenebilir. Bunlardan en önemlisi Aflatoksin adı verilen bir küf zehridir. Aflatoksin insanda zehirleyici etkileri yanında, doğumsal anomaliler, hepatit, siroz ve kanser yapıcı etkileri bulunmaktadır” dedi.
Kuruyemişlerin doğal hali ile vücuda çok yararlı besinler olduğunu söyleyen Yorulmaz, işlem görmüş olan kuruyemişlerdeki katkı maddelerinin vücutta alerjik reaksiyona sebep olabileceğini belirtti.
Yorulmaz, “Bazı kuruyemişler küf üremesi sonucu çok zehirli maddelerle kirlenebilir. Bunlardan en önemlisi Aflatoksin adı verilen bir küf zehridir. Aflatoksin, uygun şartlarda kurutulmayan ya da tam olarak kurutulmadan toplanıp ambalajlanan kuruyemişlerde üreyen küflerin ürettiği bir zehirdir. Aflatoksin insanda zehirleyici etkileri yanında, doğumsal anomaliler, hepatit, siroz ve kanser yapıcı etkileri bulunmaktadır. Pişirme sıcaklığında bozulmazlar ancak 270 ºC’de bozuldukları belirtilmektedir. Aflatoksin küflü bitkisel gıdalarda bulunabildiği gibi, küflü yemlerle beslenmiş hayvanların karaciğer ve böbrekler gibi organları ile kas, süt ve yumurtalarında da bulunabilmektedir. Uygun şartlarda en çok küf ve buna bağlı aflatoksin oluşumuna neden olan gıdalar, yağlı tohumlar, kuruyemişler, kuru meyveler, kuru bakliyat, sert kabuklu meyveler, tahıllar ve peynirlerdir. Bir başka küf zehri de Okratoksin A’dır. Bu zehrin A, B ve C olmak üzere üç türü vardır. Özellikle okratoksin A kuvvetli bir zehirdir. Okratoksin A, mısır, kakao çekirdeği, kahve çekirdeği, turunçgiller ve yer fıstığı gibi besinlerde küflerin oluşturduğu bir zehir olup böbrek hastalıklarına neden olmaktadır” dedi.
“KAVRULAN KURUYEMİŞLER VİTAMİNLERİNİ KAYBEDER”
Kuruyemişlere en sık uygulanan işlemin kavurma olduğunu söyleyen Yorulmaz, kavrulan kuruyemişlerin içerisinde bulunduğu C ve A vitaminlerini kaybettiklerini vurguladı.
Yorulmaz, “Farklı kuruyemişler, çiğ olarak satıldıkları ve yenildikleri gibi çeşitli işlemlerden geçirilerek de satışa sunulabilmektedir. Bunlardan en sık uygulanan işlem kavurmadır. Kavrulan kuruyemişler C ve A vitaminlerini kaybetmektedirler. Buna ek olarak liften çok zengin olan yenilebilir türdeki kabukları da kavrulma ile kolayca soyulabilmekte ve lif açısından daha fakir bir hale gelmektedirler.Kavurma sırasında fıstık gibi, çekirdek gibi bazı kuruyemişler tuzlanmaktadır. Bu tür kuruyemişler tüketildiğinde kuruyemişle birlikte tuz da alındığından, hipertansiyon gibi böbrek hastalıkları gibi tuzdan fakir bir diyetle beslenme durumundaki insanlarda sorunlara neden olabilmektedir.Bazı kuruyemişler için kükürtle işlem uygulanarak renginin daha iyi, çekici olması, bozulmasının önlenmesi amaçlanmaktadır. Fazla tüketildiğinde vücuda yabancı bir maddenin alınması sağlık sorunlarına yol açabilir. Bazı kuruyemişler üzeri şekerle kaplanarak satışa sunulmaktadır. Bu tür kuruyemişlerle birlikte şeker almak, böylece şişmanlık, şeker hastalığı gibi durumlarda sorunlara neden olacağı unutulmamalıdır. Bazı kuruyemişler gıda boyaları kullanılarak renklendirilerek satılmaktadır. Belli miktarlarda tüketildiğinde çoğunlukla zararsız olan bu gıda boyaları, fazla tüketildiğinde sorunlar yaratabilmektedir. Bazı kuruyemişler beyaz renk verilmek üzere titanyum dioksit ile kaplanabilmektedir. Bazı kuruyemişler un, soya unu, sıvı yağ, baharat gibi maddeler ile doğal yapısının dışında maddelerin de vücuda alınmalarına ve fazla tüketildiklerinde bu maddelere bağlı sorunları neden olur” dedi.
“EVDE KURUYEMİŞ KURUTURKEN DİKKAT EDİLMESİ GEREKENLER”
Evde kurutulacak olan kuruyemişlerle ilgili açıklamalarda bulunan Yorulmaz, şu bilgilere yer verdi:
“Evde kurutulacaksa sağlam, ezilmemiş, yumuşamamış, sağlıklı meyveler alınıp kurutulmalıdır.Temiz bir yerde, toz, toprak, hava kirliliği, egzost gazları, hayvanların, özellikle kuşların kurumaya bırakılmış meyveleri kirletmemelerine özen gösterilmelidir. Tam olarak kurutulduktan sonra toplanan kuruyemişler, temiz, kuru, karanlık ve mümkün olduğunca 10 C’den daha serin bir yerde ve kapalı bir biçimde saklanmalıdır. Kuruyemiş olarak satın alınacak ürünlerin ambalajlı, ambalaj üzerinde üretici firmaya, ruhsatına, üretim ve son kullanma tarihinin varlığına dikkat edilmelidir. Son kullanma tarihi geçmiş, bayat, görünümü kötü, küflenmiş, normal rengini dışında renk almış, görünüşü ile sağlıklı olduğu konusunda şüphe çeken kuruyemişler satın alınmamalı, satın alınmış olan kuruyemişler böyle bir durumda ise tüketilmemelidir. Mümkün olduğu kadar kalitesi bilinen markaların ürünleri olan, kurutma dışında bir işlem görmemiş, taze kuruyemişlerin tüketilmesine özen gösterilmelidir.”
“KURUYEMİŞLERİN ZARARLARI OLDUĞU GİBİ FAYDALARI DA VAR”
İşlem görmüş ve zararlı maddelere maruz kalmış kuruyemişlerin vücuda bazı zararları olduğu gibi, bunun dışında taze ve çiğ tüketilen kuruyemişlerin de sağlığa faydalı olduğunu söyleyen Yorulmaz, “Kuruyemişler; lif, karbonhidrat, sağlıklı yağ, protein, vitaminler ve mineraller demir, kalsiyum, magnezyum vb. açısından oldukça zengin ve besleyici besinlerdir. Besin kaybının olmadığı taze, çiğ, herhangi bir katkı içermeyen kuruyemiş tüketimi en sağlıklı olan tüketme biçimidir.Düzenli olarak kuruyemiş tüketmek, vücudun daha sağlık olması açısından içerdiği önemli besin ögeleri nedeniyle faydalıdır. Kuruyemiş türleri farklı sağlık faydalarına sahiptir. Bu nedenle birden fazla kuruyemiş çeşidinden tüketmek daha sağlıklı bir beslenme sağlayacaktır.Kuruyemişler içerdikleri mineraller, vitaminler, protein, yağ ve lif gibi besin ögeleri ile sağlığımıza önemli katkılar sağlamaktadırlar.Ayrıca verdikleri tokluk hissi ile hızlı ve aşırı acıkmayı böylece de aşırı yemeyi engelleyerek kilo vermeyi kolaylaştırır. Elbette tüm diğer besinler gibi kuruyemişler de kararında tüketilmelidir. Kuruyemişler;Sindirim sisteminin çalışması için faydalıdır. Liften zengin olmaları nedeniyle, besinlerin daha iyi sindirilmesini sağlar, şişkinlik, gaz gibi sorunları önler, barsak hareketlerini düzenler kabızlıktan korur.Sağlıklı beslenme ile vücudu tüm hastalıklar için korumaya yardımcı olmak mümkündür. Sağlıklı beslenme için, çok faydalı besin ögeleri içeren kuruyemişlerden de faydalanmak gereklidir. Kuruyemişlerde bulunan antioksidan maddeler vücuda zarar verebilecek maddelerin zarar vermeden vücuttan uzaklaştırılmasını sağlar ve böylece pek çok hastalık için korumaya yardımcı olur.Suyu uçurulduğunda yapısındaki maddeleri daha konsantre biçimde içeren kuruyemişler daha enerjili hale de gelirler. Bu nedenle fazla tüketildiklerinde fazla kalori alınacağı için kilo artışına sebep olabilir.Raf ömrünü uzatabilmek için kuruyemişler kavurma, tuzlama, çeşitli kimyasal maddelerle işleme gibi çeşitli işlemlerden geçirilmektedir.Ancak, kuruyemişlerin taze biçimde, çiğ olarak, hiçbir işlemden geçirilmeden, doğal hali ile yenmesi en sağlıklı ve faydalı olanıdır. Kavurma ile kuruyemişlerin kabukları kolayca soyularak ortadan kalkmakta böylece yenilebilir olan kabukta bulunan, liflerden faydalanmak mümkün olamamaktadır. Kavrulan kuruyemişlerde bulunan yağların da yapıları değişmektedir. Kuruyemişler yüksek ısıda kavrulurlar ise, besin değerlerinde de kayıplar olmaktadır. Bu nedenlerle çiğ kuruyemiş alıp uygun saklama koşullarında saklamak daha doğru olacaktır” diye konuştu.