Roman Dili Uzmanı Hristo Kyuchukov ise “Auschwitz’te Yahudilerden sonra Romanlar varmış. İkinci dünya savasında 1 buçuk milyona yakın romanlardan ölüyorlar.” Dedi.
Avrupa parlamentosu 2015 yılında 2 Ağustos gününü Avrupa Roman Holokost Kurbanlarını Anma Günü olarak belirledi. 2 Ağustos’un yıl dönümünde Edirne Belediyesi Nikah Salonu ve Kültür Merkezi bahçesinde Roman Dili ve Kültürü Çalıştayı düzenlendi. Tarihçi ve yazar Prof. Dr. İlber Ortaylı, Roman dili uzmanı Hristo Kyuchukov, Edirne Belediye Başkan Yardımcısı Ertuğrul Tanrkulu katıldı.
Tarihçi Yazar İlber Ortaylı, Osmanlı’da İstanbul’dan önceki başkentin Edirne’nin olduğunu, tarih sahnesinde önemli bir şehir olduğunu belitti. Ortaylı, Romanların en kalabalık bulunduğu merkezlerden bir tanesinin Edirne olduğunu söyledi.
Tarihçi Ortaylı, Avusturyalı arkadaşının toplama kamplarında yapılanlardan dolayı Avusturyalı olmaktan çıktığını ifade ederek, “Rahmetli bir dostum vardı. Viyanalıydı derdi 10 Kasım 1938’ itibaren beri ben artık Avusturyalı değilim. Adam köküne kadar Viyanalı, bütün ailesini Çekoslovakya’da fırına gönderilmiş. Dedi.
‘BİLİNENLER, OLANLARIN ÇOK ÇOK GERİSİNDE’
Auschwitz toplama kampını ziyaret ederek çocuk ayakkabılarının, kadın ayakkabılarının olduğunu ifade eden Ortaylı, “Toplama kampında çocuk ayakkabıları kadın ayakkabıları var. Onlar son yolculuğuna çıkıyor onlara başka bir yere gidildiği söyleniyor. Yeni hayata koşan insanların içinde bir roman kadını vardı. Gittiği yerin soğuk olduğunu falan bilmiyor. Şık renkli bir sandalet oda oradaydı. 2 Ağustos hale anılıyor. Propaganda ile üstü örtülmeye çalışılıyor. Bilinenler, olanların çok çok gerisinde.” Şeklinde konuştu.
Romanları toplayıp götürdüklerini ifade eden Ortaylı “İnsanları topluyorlardı, dağda, ormanda gezen çingene, roman ailelerini toplayarak götürüyorlardı. Hayatında roman görmemiş adamlar kinle diyemeyeceğim çünkü kin için bir geçmiş olması gerekir bunlar insanları toplayıp sevk ediyorlar. Bunun üzerinde ırki teorileri doğrultacak kendilerince çocuklar üzerinde deneyler yapılıyor. Uzun süreli işkencelere tabi tutuluyorlar.” Diye konuştu.
Romanları kapalı araba içinde yok edildiğini ifade eden Ortaylı,” Bu herifler yakaladıkları romanları kampa falan da sevk etmeye pek ihtiyaç görmüyorlar. Bir araba var kapalı oraya kapatıp yok ediyorlar gaz odasını aratacak kadar çok büyük işkenceli bir ölüm. Bunun gören bir kişi değil iki kişi değil ama bunun literatürde yeri yok. Berlin Üniversitesinde hocalık yaparken, roman kızı vardı Büyük annem gazladı dedi. Nerede hangi kampta diye sordum. Sokakta arabada dedi. Bunların hiçbiri yazılmıyor.” Şeklinde konuştu.
‘TOPLAMA KAMPINDA BİNLERCE ROMAN ÖLDÜRÜLDÜ’
Ortaylı, 2. Dünya Savaşı'nda Polonya Auschwitz'teki toplama kampında binlerce Romanın öldürdüğünü belirtti. Holokost Avrupa’da sadece Yahudileri hedef almadığını Romanları da hedef aldığını vurgulayan Ortaylı, “Holokost’ta sadece Yahudiler değil milyonlarca insan gitti. Aynı zamanda romanları hedef alan bir şeydi. Bunu üzerinde insanlar nedense pek durmuyorlar.” İfadelerine yer verdi.
Soykırımın büyük sapıkça bir zulüm olduğunu belirten Ortaylı, "Bu diktatörlüğün başka hiçbir diktatörlükle benzer tarafı da yoktur. Konuşurken Hitler, Mussolini ve Franko diyorlar. Kusura bakmayın ne Franko’yu severim ne de Mussolini’yi ama hiçbirinin Hitlerle, Alman Nazizmi ile mukayese edilir yanı yoktur. Bazı şeyleri sulandırmak için de ketçapla kremşantiyi birbirine karıştırmanın manası yoktur. Bunun üzeri örtülmeye çalışılıyor. Bu hakikaten zulümdür. 2 Ağustos'un sonrasında bugün halen çok dar çevrelerde anılıyor ve propagandayla üstü örtülmeye çalışılıyor. Bilinenler, olanların ve gözlenenlerin çok gerisinde. Bu, bilhassa ikinci cihan harbindeki Roman halkının tarihi bakımından çok önemlidir" Şeklinde konuştu.
Roman Dili Uzmanı Hristo Kyuchukov,Auschwitz toplama kampında Yahudilerden sonra en fazla Romanların öldürüldüğünü ifade etti. Kyuchukov, Avrupa parlamentosunun 2015 yılında bir karar aldığını ve 2 Ağustos gününü Avrupa Roman Holokost Kurbanlarını Anma Günü ilan ettiğini belirtti.
2 Ağustos’un önemini bugüne kadar pek bilinmediğini ifade eden Kyuchukov, “Roman tarihi için 2 Ağustos çok önemli bir gün çünkü 1944 yılında Auschwitz’te 4 bin 3 yüz Romanı bir gece öldürüyorlar. Bir gecede gaz fırınlarına gönderiyorlar. 1945’ten 2015 yılına kadar bugünü bilmezdik. Avrupa’da roman tarihi üzerine çalışan tarihçiler bunu bilirdi ama halk bilmezdi. 2015 yılında Avrupa parlamentosu bir kara verdi 2 Ağustos Avrupa Roman Holokost günü olarak anılacak günü olarak belirledi. Avrupa’da romanlar bugünde Auschwitz’te gidiyorlar. Avrupa roman ailelerin çoğu yakınlarını Auschwitz’te kaybetmişler” Diye konuştu.
Auschwitz’te herkesin gitmesi gerektiğini belirten Kyuchukov, “Auschwitz’te insan ne kadar kötü olabileceğini görebilirsin, Auschwitz insanları öldürme fabrikası gibi oraya giren kesinlikle ölmesi lazım. Auschwitz’te Yahudilerden sonra Romanlar varmış. İkinci dünya savasında 1 buçuk milyona yakın romanlardan ölüyorlar.” Şeklinde konuştu.
Edirne Belediye Başkan Yardımcı Ertuğrul Tanrıkulu, Tarihçi Yazar İlber Ortaylı, Roman Dili Uzmanı Hristo Kyuchukov ‘a Edirne’ye özgü mis sabun ve süpürgeyi hediye etti. (Haber-Fotoğraf: Alp Togan BOLU)
Avrupa parlamentosu 2015 yılında 2 Ağustos gününü Avrupa Roman Holokost Kurbanlarını Anma Günü olarak belirledi. 2 Ağustos’un yıl dönümünde Edirne Belediyesi Nikah Salonu ve Kültür Merkezi bahçesinde Roman Dili ve Kültürü Çalıştayı düzenlendi. Tarihçi ve yazar Prof. Dr. İlber Ortaylı, Roman dili uzmanı Hristo Kyuchukov, Edirne Belediye Başkan Yardımcısı Ertuğrul Tanrkulu katıldı.
Tarihçi Yazar İlber Ortaylı, Osmanlı’da İstanbul’dan önceki başkentin Edirne’nin olduğunu, tarih sahnesinde önemli bir şehir olduğunu belitti. Ortaylı, Romanların en kalabalık bulunduğu merkezlerden bir tanesinin Edirne olduğunu söyledi.
Tarihçi Ortaylı, Avusturyalı arkadaşının toplama kamplarında yapılanlardan dolayı Avusturyalı olmaktan çıktığını ifade ederek, “Rahmetli bir dostum vardı. Viyanalıydı derdi 10 Kasım 1938’ itibaren beri ben artık Avusturyalı değilim. Adam köküne kadar Viyanalı, bütün ailesini Çekoslovakya’da fırına gönderilmiş. Dedi.
‘BİLİNENLER, OLANLARIN ÇOK ÇOK GERİSİNDE’
Auschwitz toplama kampını ziyaret ederek çocuk ayakkabılarının, kadın ayakkabılarının olduğunu ifade eden Ortaylı, “Toplama kampında çocuk ayakkabıları kadın ayakkabıları var. Onlar son yolculuğuna çıkıyor onlara başka bir yere gidildiği söyleniyor. Yeni hayata koşan insanların içinde bir roman kadını vardı. Gittiği yerin soğuk olduğunu falan bilmiyor. Şık renkli bir sandalet oda oradaydı. 2 Ağustos hale anılıyor. Propaganda ile üstü örtülmeye çalışılıyor. Bilinenler, olanların çok çok gerisinde.” Şeklinde konuştu.
Romanları toplayıp götürdüklerini ifade eden Ortaylı “İnsanları topluyorlardı, dağda, ormanda gezen çingene, roman ailelerini toplayarak götürüyorlardı. Hayatında roman görmemiş adamlar kinle diyemeyeceğim çünkü kin için bir geçmiş olması gerekir bunlar insanları toplayıp sevk ediyorlar. Bunun üzerinde ırki teorileri doğrultacak kendilerince çocuklar üzerinde deneyler yapılıyor. Uzun süreli işkencelere tabi tutuluyorlar.” Diye konuştu.
Romanları kapalı araba içinde yok edildiğini ifade eden Ortaylı,” Bu herifler yakaladıkları romanları kampa falan da sevk etmeye pek ihtiyaç görmüyorlar. Bir araba var kapalı oraya kapatıp yok ediyorlar gaz odasını aratacak kadar çok büyük işkenceli bir ölüm. Bunun gören bir kişi değil iki kişi değil ama bunun literatürde yeri yok. Berlin Üniversitesinde hocalık yaparken, roman kızı vardı Büyük annem gazladı dedi. Nerede hangi kampta diye sordum. Sokakta arabada dedi. Bunların hiçbiri yazılmıyor.” Şeklinde konuştu.
‘TOPLAMA KAMPINDA BİNLERCE ROMAN ÖLDÜRÜLDÜ’
Ortaylı, 2. Dünya Savaşı'nda Polonya Auschwitz'teki toplama kampında binlerce Romanın öldürdüğünü belirtti. Holokost Avrupa’da sadece Yahudileri hedef almadığını Romanları da hedef aldığını vurgulayan Ortaylı, “Holokost’ta sadece Yahudiler değil milyonlarca insan gitti. Aynı zamanda romanları hedef alan bir şeydi. Bunu üzerinde insanlar nedense pek durmuyorlar.” İfadelerine yer verdi.
Soykırımın büyük sapıkça bir zulüm olduğunu belirten Ortaylı, "Bu diktatörlüğün başka hiçbir diktatörlükle benzer tarafı da yoktur. Konuşurken Hitler, Mussolini ve Franko diyorlar. Kusura bakmayın ne Franko’yu severim ne de Mussolini’yi ama hiçbirinin Hitlerle, Alman Nazizmi ile mukayese edilir yanı yoktur. Bazı şeyleri sulandırmak için de ketçapla kremşantiyi birbirine karıştırmanın manası yoktur. Bunun üzeri örtülmeye çalışılıyor. Bu hakikaten zulümdür. 2 Ağustos'un sonrasında bugün halen çok dar çevrelerde anılıyor ve propagandayla üstü örtülmeye çalışılıyor. Bilinenler, olanların ve gözlenenlerin çok gerisinde. Bu, bilhassa ikinci cihan harbindeki Roman halkının tarihi bakımından çok önemlidir" Şeklinde konuştu.
Roman Dili Uzmanı Hristo Kyuchukov,Auschwitz toplama kampında Yahudilerden sonra en fazla Romanların öldürüldüğünü ifade etti. Kyuchukov, Avrupa parlamentosunun 2015 yılında bir karar aldığını ve 2 Ağustos gününü Avrupa Roman Holokost Kurbanlarını Anma Günü ilan ettiğini belirtti.
2 Ağustos’un önemini bugüne kadar pek bilinmediğini ifade eden Kyuchukov, “Roman tarihi için 2 Ağustos çok önemli bir gün çünkü 1944 yılında Auschwitz’te 4 bin 3 yüz Romanı bir gece öldürüyorlar. Bir gecede gaz fırınlarına gönderiyorlar. 1945’ten 2015 yılına kadar bugünü bilmezdik. Avrupa’da roman tarihi üzerine çalışan tarihçiler bunu bilirdi ama halk bilmezdi. 2015 yılında Avrupa parlamentosu bir kara verdi 2 Ağustos Avrupa Roman Holokost günü olarak anılacak günü olarak belirledi. Avrupa’da romanlar bugünde Auschwitz’te gidiyorlar. Avrupa roman ailelerin çoğu yakınlarını Auschwitz’te kaybetmişler” Diye konuştu.
Auschwitz’te herkesin gitmesi gerektiğini belirten Kyuchukov, “Auschwitz’te insan ne kadar kötü olabileceğini görebilirsin, Auschwitz insanları öldürme fabrikası gibi oraya giren kesinlikle ölmesi lazım. Auschwitz’te Yahudilerden sonra Romanlar varmış. İkinci dünya savasında 1 buçuk milyona yakın romanlardan ölüyorlar.” Şeklinde konuştu.
Edirne Belediye Başkan Yardımcı Ertuğrul Tanrıkulu, Tarihçi Yazar İlber Ortaylı, Roman Dili Uzmanı Hristo Kyuchukov ‘a Edirne’ye özgü mis sabun ve süpürgeyi hediye etti. (Haber-Fotoğraf: Alp Togan BOLU)