Edirne’yi yönetenlerin gerek sivil toplum örgütleri gerekse idari mekanizma, yerel siyaset hepsi bir araya gelmesi gerektiğini vurgulayan Emir, “Lütfen tek tek bu insanları ziyaret etsinler. Kenarda oturan insanı da ortadakini de büyük iş yapan insanı da ziyaret etsinler. Büyük iş yapan bizim düşmanımız değil ki. 3 bin – 4 bin kişi çalıştıran bizim için çok iyi, şerefli bir insan. Onun da tabi ki sıkıntıları olacak. Adam ihracata çalışıyor. İhracat kesilmiş. Bunların hesabı yapılıyordur. Yereldeki idarecilerimiz de bunların dertlerini en azından oturup muhatap olup dinleme mecburiyetinde eğer birlikte aynı gemideysek. Ben inanıyorum ki hepimiz aynı gemideyiz. Holding sahibi de milletvekili de esnaf odası başkanı da ticaret borsası başkanı da belediye başkanı da aynı gemide. Bu gemi batarsa hepimiz batacağız. Bu gemi yüzerse herkes bir şekilde nasibini alacak. Ben burada duyarlılık görmüyorum. Hassasiyet görmüyorum. Bu işin ciddiyetinin farkında değiller herhalde.” Şeklinde konuştu.
“TİCARET HAYATI CANLI OLMAZSA İNSANLAR MUTSUZ OLUR”
Emir, Ticaret hayatının canlı olmazsa şehirdeki insanlarında mutsuz olacaklarını belirti. Emir şehre bir şey katmayacaksanız ” heyecanınız yoksa bu tür yerlere talip olmayın, Talip olacak olan heyecanlı, gayret içerisinde olan insanların önünü kesmeyin. Şu an konuşma zamanı değil, şu an eylem zamanı. Bir taraftan ticaret odası, bir taraftan muhalefeti ile iktidarıyla, belediyesiyle, topyekün hamle yapılması gerekir. Herkes kendi sahasında top çeviriyor. Edirne’de ortak bir akıl yok. Devlet kademeleri başka bir tarafta, belediyenin başka bir tarafta, esnaf odasının başka bir tarafta, ticaret odasının baksa bir taraftadır.” Diye konuştu.
“ÇOKTAN ÇOK AZDAN AZ GİDİYOR”
Emir “Bütün bu kısır çekişmeleri bir tarafa bırakıp gerçekten dünyanın başına bela olan bu pandemi denen lanet hastalığı bir şekilde Allah’ın izniyle bu millet geçirecek. Hangi hastalık bütün insanlığı yok etmiş? Elbette bu da gidecek. Ama bu nasıl geçecek? Delip mi geçecek, yaralayıp mı geçecek, öldürerek mi geçecek? Bunu söylerken şahıs olarak söylemiyorum. Psikolojik, sosyolojik olarak söylüyorum. Bunun bir sürü cephesi var. Sadece ‘ben para kazanayım. Benim marketim var. Pandemiden de çok mutluyum. Marketteki satışlar patladı. Bir ayda 2 villa aldım.’ demek de çok doğru olmaz. Öbür taraftaki adam siftah yapamıyor. Çoktan çok azdan az gidiyor.” dedi.
Emir “Esnaf kendi kendini geçindirmeye çalışan insanlar topluluğudur. Orta direk denen bir mekanizma. Bu orta direk çökerse ülke çöküyor. Bunu daha önce gördük. Hibe olarak ver. Krediler verildi ama 3 ay sonra ödemeler başladı. Bizim işlerimiz düzelmedi ki.” dedi
Emir, ” Holding sahibi de milletvekili de esnaf odası başkanı da ticaret borsası başkanı da belediye başkanı da aynı gemide. Bu gemi batarsa hepimiz batacağız. Bu gemi yüzerse herkes bir şekilde nasibini alacak. Ben burada duyarlılık görmüyorum. Hassasiyet görmüyorum. Bir lakaytlık görüyorum. Bu işin ciddiyetinin farkında değiller herhalde. Kabullenmemiş bir psikolojik hava var.” ifadelerine yer verdi.
(Haber-Fotoğraf: Alp Togan BOLU)
“TİCARET HAYATI CANLI OLMAZSA İNSANLAR MUTSUZ OLUR”
Emir, Ticaret hayatının canlı olmazsa şehirdeki insanlarında mutsuz olacaklarını belirti. Emir şehre bir şey katmayacaksanız ” heyecanınız yoksa bu tür yerlere talip olmayın, Talip olacak olan heyecanlı, gayret içerisinde olan insanların önünü kesmeyin. Şu an konuşma zamanı değil, şu an eylem zamanı. Bir taraftan ticaret odası, bir taraftan muhalefeti ile iktidarıyla, belediyesiyle, topyekün hamle yapılması gerekir. Herkes kendi sahasında top çeviriyor. Edirne’de ortak bir akıl yok. Devlet kademeleri başka bir tarafta, belediyenin başka bir tarafta, esnaf odasının başka bir tarafta, ticaret odasının baksa bir taraftadır.” Diye konuştu.
“ÇOKTAN ÇOK AZDAN AZ GİDİYOR”
Emir “Bütün bu kısır çekişmeleri bir tarafa bırakıp gerçekten dünyanın başına bela olan bu pandemi denen lanet hastalığı bir şekilde Allah’ın izniyle bu millet geçirecek. Hangi hastalık bütün insanlığı yok etmiş? Elbette bu da gidecek. Ama bu nasıl geçecek? Delip mi geçecek, yaralayıp mı geçecek, öldürerek mi geçecek? Bunu söylerken şahıs olarak söylemiyorum. Psikolojik, sosyolojik olarak söylüyorum. Bunun bir sürü cephesi var. Sadece ‘ben para kazanayım. Benim marketim var. Pandemiden de çok mutluyum. Marketteki satışlar patladı. Bir ayda 2 villa aldım.’ demek de çok doğru olmaz. Öbür taraftaki adam siftah yapamıyor. Çoktan çok azdan az gidiyor.” dedi.
Emir “Esnaf kendi kendini geçindirmeye çalışan insanlar topluluğudur. Orta direk denen bir mekanizma. Bu orta direk çökerse ülke çöküyor. Bunu daha önce gördük. Hibe olarak ver. Krediler verildi ama 3 ay sonra ödemeler başladı. Bizim işlerimiz düzelmedi ki.” dedi
Emir, ” Holding sahibi de milletvekili de esnaf odası başkanı da ticaret borsası başkanı da belediye başkanı da aynı gemide. Bu gemi batarsa hepimiz batacağız. Bu gemi yüzerse herkes bir şekilde nasibini alacak. Ben burada duyarlılık görmüyorum. Hassasiyet görmüyorum. Bir lakaytlık görüyorum. Bu işin ciddiyetinin farkında değiller herhalde. Kabullenmemiş bir psikolojik hava var.” ifadelerine yer verdi.
(Haber-Fotoğraf: Alp Togan BOLU)