10 Ocak’ı kutlamanın her yıl biraz daha zorlaştığını ifade eden Doç. Dr. Okan Gaytancıoğlu açıklamasında Türkiye’nin basın özgürlüğünde dünyada en geride olan ülkelerden biri olduğunu hatırlatarak şunları söyledi:
“Basın özgürlüğünde 180 ülke arasında 157’nciyiz. Sadece gazetecilik yaptıkları için hapis yatan, ceza alan yüzlerce gazeteci var. Sözcü ve Cumhuriyet gazetelerinin davalarında olduğu gibi akla ve hukuka tamamen aykırı kararlar alınıyor. Gazeteciler sadece halkın haber alma hakkını savundukları için işsiz kalıyor, ceza alıyor. Güvencesiz çalışma, baskılar gazeteciliği adeta en tehlikeli mesleklerden biri haline getirmiştir. Bir yandan halkın haber alma özgürlüğü için fedakârca mücadele eden gazeteciler, diğer yandan yalan haberle, yandaşlıkla zenginleşenler. Türkiye basın tarihinde belki darbe zamanlarında bile görmediğimiz kara bir dönemden geçiyoruz. İktidarın beğenmediği haberleri yapan gazetecilerin basın kartları iptal ediliyor. AKP elindeki her güçle gerçekleri yazan gazetecilerin üzerine giderken, yandaş medyasına kamu kaynaklarını sınırsızca aktarmaktadır. AKP’lilerin bile gerçekleri öğrenmek için muhalif medyayı takip ettiği günlere geldik.
Kimin gazeteci olup olmadığını bile belirlemeye kendini yetkili gören, kendisinin istediği gibi haberler yapmayanları her şekilde cezalandıran AKP iktidarı tüm baskıcı iktidarlar gibi bitecektir. Geriye özgürlüğü için mücadele etmiş, onurlu duruşlarıyla halkın haber alma hakkını savunan gazeteciler kalacaktır.” (Haber Merkezi)
“Basın özgürlüğünde 180 ülke arasında 157’nciyiz. Sadece gazetecilik yaptıkları için hapis yatan, ceza alan yüzlerce gazeteci var. Sözcü ve Cumhuriyet gazetelerinin davalarında olduğu gibi akla ve hukuka tamamen aykırı kararlar alınıyor. Gazeteciler sadece halkın haber alma hakkını savundukları için işsiz kalıyor, ceza alıyor. Güvencesiz çalışma, baskılar gazeteciliği adeta en tehlikeli mesleklerden biri haline getirmiştir. Bir yandan halkın haber alma özgürlüğü için fedakârca mücadele eden gazeteciler, diğer yandan yalan haberle, yandaşlıkla zenginleşenler. Türkiye basın tarihinde belki darbe zamanlarında bile görmediğimiz kara bir dönemden geçiyoruz. İktidarın beğenmediği haberleri yapan gazetecilerin basın kartları iptal ediliyor. AKP elindeki her güçle gerçekleri yazan gazetecilerin üzerine giderken, yandaş medyasına kamu kaynaklarını sınırsızca aktarmaktadır. AKP’lilerin bile gerçekleri öğrenmek için muhalif medyayı takip ettiği günlere geldik.
Kimin gazeteci olup olmadığını bile belirlemeye kendini yetkili gören, kendisinin istediği gibi haberler yapmayanları her şekilde cezalandıran AKP iktidarı tüm baskıcı iktidarlar gibi bitecektir. Geriye özgürlüğü için mücadele etmiş, onurlu duruşlarıyla halkın haber alma hakkını savunan gazeteciler kalacaktır.” (Haber Merkezi)