Okullarda temizlik ve güvenlik sorunu devam ediyor. Geçtiğimiz günlerde okullara geçici temizlik personeli alınacağı duyurulmuştu. Bu geçici personellerin okullarda ki temizlik sorununu çözmeyeceği gibi asgari ücretin altında verilen maaşın emek sömürüsü olduğunu belirten Eğitim-İş Edirne Şube Başkanı Nedim Zobar, eğitim sistemindeki ciddi sorunlara dikkat çekti. Zobar, gerçekleştirdikleri basın açıklamasında, “Eğitimde tasarruf olmaz! Çocuklarımızın geleceği, sağlığı ve güvenliği siyasi hesaplara kurban edilemez!” dedi.
Edirne’de Eğitim-İş Edirne Şubesi okullarda yaşanan sorunlara yönelik Saraçlar Caddesi’nde bulunana PTT Binası önünde basın açıklamasında bulundu. Eğitim-İş Edirne Şube Başkanı Nedim Zobar, iktidarın politikaları ve Milli Eğitim Bakanlığı’nın ihmalkar tutumunun eğitimde alarm zillerini çaldığını ifade etti. 19,9 milyon öğrencinin eğitim öğretim yılına başladığı bu dönemde, okullardaki temizlik ve güvenlik personeli eksikliklerinin hem eğitimin kalitesini hem de çocukların sağlığını tehdit ettiğini belirtti.
“EĞİTİM TEMEL HAKTIR’
Zobar, Eğitim-İş olarak okullarda hijyenin sağlanması, temizlik sorunlarının giderilmesi, okulların güvenliğinin artırılması, iş gücü uyum protokolünün iptal edilmesi ve kalıcı kadrolu personel istihdamı için tüm Türkiye’deki eğitim emekçileri, demokratik kitle örgütleri ve velilerle birlikte mücadele edeceklerini vurguladı. “Eğitimde tasarruf olmaz! Çocuklarımızın geleceği, sağlığı ve güvenliği siyasi hesaplara kurban edilemez!” diyen Zobar, eğitimin temel haklar arasında yer aldığını ve bu hakkın ihmal edilemeyeceğini ifade etti. 29 Ağustos 2024 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan İşgücü Programlarının Yürütülmesine İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik ile kalıcı istihdam yerine geçici ve düşük ücretli personel çalıştırılmasının teşvik edildiğini belirten Zobar, bu durumun hem okul güvenliği hem de temizliği açısından yetersiz olduğunu ve emek sömürüsü anlamına geldiğini vurguladı.
Zobar, “Asgari ücretin ve açlık sınırının altında kalan bu ücret teklifleri, hem hukuksuz hem de utanç vericidir. MEB’in bu sistemin cazip olduğunu iddia etmesi, işsiz yurttaşlar tarafından dahi kabul edilmediğini gösteriyor” dedi. Okul yöneticilerinin, düşük ücretler nedeniyle kalifiye personel bulamadıklarını ve mevcut personelin şartları görünce işten ayrıldığını aktaran Zobar, bu durumun okulların temel ihtiyaçlarını bile karşılayamaz hale getirdiğini belirtti.
Eğitim-İş, farkındalık yaratmak ve kamuoyunu bilgilendirmek amacıyla sosyal medyada seferberlik başlattı. Ayrıca, okullarda “sağlıklı eğitim, güvenli okul” kokartlarıyla eylem gerçekleştirdi. Türkiye’nin dört bir yanındaki meydanlardan seslenen Eğitim-İş, devlet okullarının hijyen ve güvenlik açısından en yüksek standartlarda olması gerektiğini vurguladı.
“HAMASETİ BIRAKIP GÖREVİNİZİ YAPIN”
Eğitim-İş, Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’e seslenerek, “Hamaseti bırakıp görevinizi yapın. Bu konunun unutulmamasını sağlayacağız. Sadece yargı alanında değil, her alanda mücadelemizi sonuna kadar sürdüreceğiz” çağrısında bulundu.(Haber: Mehmet Efecan HIDIROĞLU)